24 Ekim 2020 23:38

Hafızasını kaybeden şehir: Antep

“Hafızasını Kaybeden Şehir: Antep” projesini Müzisyen Mustafa Çirkin'le konuştuk.

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Deniz KAR
Antep

Antep şehir merkezinin bir kısmını kapsayan ‘Eski Antep’, kentin, sosyal, ekonomik, siyasal tarihini anlamak için önemli bir arşiv durumunda. Bu bölgedeki yüzlerce yıllık yapıların ayakta kalanları da, kent tarihi açısından oldukça fazla bilgi ve hikaye barındırıyor. Ancak bu bilgi ve hikayeler ne yazık ki halka mal olmuyor. Ticarethanelerin, evlerin, ibadethanelerin de arasında bulunduğu bu yapılar üzerinden, Antep hakkındaki bilgi ve deneyimlerini paylaşmak isteyen dört kişinin bir araya gelmesiyle hayata geçen, “Hafızasını Kaybeden Şehir: Antep” projesi, tarihte Antep’teki kent yaşantısı üzerine önemli bilgiler sunuyor. Bir psikolog, iki tarihçi ve bir müzisyenden oluşan grubun koordinatörlüğünü, Müzisyen Mustafa Çirkin yapıyor. Çirkin ile projenin kapsamını, hangi amaçla ortaya çıktığını ve hedeflerini konuştuk.

Projenin hayata geçiş sürecini anlatır mısınız?

Sosyal psikolog arkadaşım Deniz Özgür Özdemir ile başlangıçta bizim bir müzik projemiz vardı: ‘Sözlerini Arayan Ezgiler’. Halk ezgilerinin eski sözlerini arıyorduk, ondan dolayı Murad Uçaner’e geldik, Murad abi 2005’ten beri Antep tarihi üzerine araştırmalar yapıyor. Epey bir şarkının eski sözlerini bulduk. Ancak araştırmalar sırasında bölgedeki dönüşüm hakkında pek bir şey bilmediğimizi fark ettik. Buralarda kimler yaşamış, artık kimler yaşıyor? Öncesinde çok kozmopolit bir şehirken bu duruma nasıl geldi, nelerin etkisi oldu? Bu soruları sorarken, biz bunu neden bir projeye dökmüyoruz dedik. Aramıza, Tel Aviv Üniversitesi Orta Doğu ve Afrika Tarihi Bölümünde öğretim üyesi olan Ümit Kurt’ta katılınca proje için dört kişilik çekirdek kadro oluştu. ‘Sözlerini Arayan Ezgiler’ projesine de devam etmek istiyoruz. Ben müziğe yoğunlaşmak istiyorum çünkü esas işim müzik. Ancak müzik araştırırken tarih araştırmak zorunda olduğumuzu da öğrenmiş oldum.

"AMACIMIZ KENTİN HAFIZASINI TAZELEMEK"

Bu projeyi hangi amaçlarla yapmaya karar verdiniz?

Projenin adı “Hafızasını Kaybeden Şehir” ve amacımız kentin hafızasını tazelemek. Örneğin ileride bir kilise var ama cami şu anda. Onun yanında Ermeni Katolik kilisesi var, ‘Yıllardır bilinmeyen kilise ortaya çıktı’ diye 2005’te duyuruldu ama aslında bilinen bir yermiş, dışarıda yaşayanlar biliyor ama burada yaşayanlara unutturmaya çalışmışlar. Etnik azınlıkları unutturmaya çalışmışlar, bakıyorsun mesela Kürttepe’ye artık Türktepe diyorlar, isimleri değiştirmeye çalışıyorlar. Bunların sebebi 1920’lerden sonra ulus devlet kurmaya çalışmak. Ermenilerin buradan gönderilmesi, gönderildikten sonra yerlerine birilerinin gelmesi ve bu gelenlerin hep Türk olması. Kötü bir dönüşüm olmuş yani.

Proje kapsamında neler yaptınız ve yapacaksınız?

Projenin partneri Kültür İçin Alan’a projeyi yazıp oradan fon alarak bu işe başladık. Bir web sitesi kurduk, şu an biraz karışık halde ama toparlayacağız. Site dört dilli olacak. Ermenice, Arapça, Türkçe ve İngilizce. Web sitesinin içeriğinde hikayeler, anlattığımız mekanların eski ve yeni fotoğrafları var. 22 tane mekanın kendi dilinden hikayesi yazıldı. Murad abi taşları konuşturdu hikayelerde. Biraz sözlü tarihe benzer bir çalışma, hikayeler ve rivayetler de var ama daha çok tarih araştırması gibi. Belediyenin kent arşivinden yararlandık. Murad abinin araştırmalarından, eski Ermeni hatıralarından yararlanarak böyle bir proje çıktı. Online söyleşiler yapıyoruz. Şu ana kadar dört tanesini yaptık. Şehrin topografik ve demografik dönüşümünü anlatan bir söyleşi yaptık, mimari açıdan, göç sosyolojisi açısından bir söyleşi yaptık, genel olarak Antep tarihiyle alakalı iki tane söyleşi yaptık. Eski Antep’in şu anki halinin 3 binden fazla fotoğrafı çekildi. Yani şu anki Kolejtepe’den Şeyh Fethullah Camii tarafına kadar. Sürecin bir belgeselini de çektik. Yakında yayımlanacak, İngilizce ve Türkçe iki dilli olacak. Mezarlıkların hikayeleri de var ama yeni fotoğrafları yok. Çünkü şu an üzerinde şehir yükselmiş durumda. Ayrıca hikayelerin olduğu bir kitapçık da basılacak. Her ay bir mekanın daha hikayesini anlatmayı düşünüyoruz. Hikayeler yine sitede yayımlanacak. Sitenin adı MEMORY OF ANTEB. İnsanlar siteye girsinler ve mekanların tarihini incelesinler istiyorum. Çünkü mekanlar kendi dönüşümlerini kendi anlatıyor.

ÖNCEKİ HABER

Fabrikalardaki vaka artışını denetlemeyen hükümet patronlara yeni teşvikler açıkladı

SONRAKİ HABER

CHP Milletvekili Alpay Antmen: Grip aşısı olmak için ölmek üzere olmanız lazım

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...