20 Ekim 2020 10:03

Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz: Ağır bir tablo var, salgında geriye doğru gidiyoruz

Türk Tabipleri Birliği Kovid-19 İzleme Kurulu Üyesi ve Halk Sağlığı Uzmanı Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz, salgında geriye gittiğimizi belirterek, "Toplumsal hareketlilik acilen azaltılmalı" dedi.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Vural NASUHBEYOĞLU
İstanbul

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Kovid-19 İzleme Kurulu Üyesi ve Halk Sağlığı Uzmanı Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz, Türkiye’nin Kovid-19 salgınında ağır bir tabloyla karşı karşıya olduğunu, salgında geriye gittiğimizi ve toplumsal hareketliliğin acilen azaltılması gerektiğini söyledi. Günlük 2 binlere ulaşan ‘vaka- hasta’ sayısını nisan ayının sonunda gördüğümüzü, ölümlerin ise mayıs ayının rakamları olduğuna işaret eden Işık “12-18 Ekim’de 459 ölüm yaşandı” dedi. Işık, grip mevsimiyle birlikte yeni bir yükseliş dalgasıyla karşılaşabileceğimiz uyarısı yaparak “6 aylıktan büyük olan herkese grip aşısı yapılmalı” dedi.

"2 BİNLİ RAKAMLARI NİSAN’DA GÖRMÜŞTÜK"

Sağlık Bakanlığının günlük durum raporunu değiştirdiğini, vaka değil ‘hasta sayısı’ olarak ifade edilen ve belirti gösterip hastaneye yatırılanların artık günlük tabloda açıklanmaya başlandığını hatırlatan Işık “Buna rağmen günlük 2 bin düzeyindeki hasta oldukça ciddi bir artış. Biz bu 2 bin vaka sayısını nisan ayının sonunda görmüştük. Salgın, nisanın ortasında pik yapıp sonra azalmaya başlamıştı. Yani salgında geriye gidiyoruz” dedi.

"1 HAFTADA 459 ÖLÜM YAŞANDI"

Türkiye’de de resmi rakamlara bakıldığında bile salgında yükseliş olduğunun görüldüğüne dikkat çeken Işık “12-18 Ekim haftasında ölüm sayısı 459’du. Bu rakamlar da mayıs ayının ölüm rakamları. Eylülün başından bu yana haftalık ölüm sayılarında da ciddi artışlar var. Bu da salgının seyri konusunda bir fikir veriyor” dedi.

YENİ BİR YÜKSELİŞ UYARISI

Sonbahar ve kışın gelmesiyle beraber yeni bir yükselişin söz konusu olabileceği uyarısında bulunan Işık “Bu hastalığın en büyük özelliği patlayıcı etkileri olması” dedi. Griple Kovid’in birlikte seyretmesinin hem hastalığın ağır seyretmesine hem de bu nedenle ölümleri artırabileceğine işaret eden Işık “Belirtiler birbirine çok benzediği için ayırt edici testler kullanılmalı. Bunun için çalışan ülkeler var” bilgisini verdi. Grip aşısının çok önemli olduğunu ama Türkiye için ifade edilen dozların yetersiz olduğunu anlatan Işık, TTB’nin ‘6 ayın üzerindeki herkese grip aşısı yapılmalı’ dediğini hatırlatarak bu dönemde gripten korumak için herkese aşı yapmalıyız önerisinde bulundu.

"1.5 MİLYON DOZ AŞI RİSK GRUBUNA YETMEZ"

Grip aşısında yaşanan sıkıntının kendi aşımızı üretmemizin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya çıkardığını anlatan Işık “Çünkü bir aşı piyasası var. Burada gelişmiş kapitalist ülkeler egemen. Türkiye’ye sadece 1.5 milyon doz aşı gelecekse bu risk grubuna da yetmez” diye konuştu. Olumlu yönünün ise korona konusunda aldığımız önlemlerin diğer solunum yolu enfeksiyonlarında işe yaradığını ve bu nedenle Güney yarımkürede grip sezonunun daha hafif geçtiğini belirten Işık “Ama yine de en kötü senaryoya göre hazırlanmalıyız” dedi.

ÖNLEMLER DAHA ÖNEMLİ HALE GELDİ

Sonbaharda koronaya yönelik önlemlerin, eskisine göre daha önemli olacağına vurgu yapan Işık, şu ana kadar aldığımız önlemlerin hangisinin işe yaradığını tespit edip buna göre adım atılması gerektiğini ifade ederek “Öncelikle toplumsal hareketlilik azaltılmalı. Yeni önlemler planlanırken ekonomik ve sosyal eşitsizlikleri azaltan önlemlerle desteklenmeli. Çünkü koronavirüs özellikle çalışan sınıflarda ve alt gelir gruplarında ciddi bir parçalanma yarattı” hatırlatmasında bulundu. Bu hastalıkla mücadelenin en kritik noktalarından birinin toplumsal bulaşıcılığı engellemek olduğuna vurgu yapan Işık “Test, izolasyon, karantina stratejisiyle beraber toplumsal bulaşıcılığı artıran yerlere ilişkin önlemler alınmalı. Bunu bireylere bırakırsanız bulaşıcılığı engelleyemezsiniz” dedi.

SAĞLIKÇILARIN ÇALIŞMA KOŞULLARI DÜZELTİLMELİ

Sağlık çalışanlarının en büyük risk grubunda ve hayati tehlike altında olduklarına dikkati çeken Işık “Sağlıkçılarda hastalığın gelişme olasılığı genel topluma göre oranları 12-14 kat daha fazla” dedi. ‘Sağlık çalışanları neden bu kadar fazla enfekte oluyor’ sorusuna, çalışma koşullarına bakmak gerektiğini belirterek cevap veren Işık, kalitesiz koruyucu malzeme, aşırı yoğun çalışma ve penceresiz odalarda hasta bakmak zorunda kalan sağlıkçılar olduğunu söyledi. Bu çalışma koşullarının sağlıkçılar arasında hastalığın artmasında etkili olduğunu anlatan Işık “Sağlıkçılarda ölümlerin de arttığını görüyoruz. Toplumsal bulaşıcılık azalmadığı sürece sağlık çalışanları hep risk altında olacak. Ağır bir döneme girerken hâlâ sağlık çalışanları için Kovid-19 meslek hastalığı düzenlemesi de yapılmıyor” dedi.