30 Eylül 2020 02:00

Kızıl Meydan'da yankılanan ses: Sûsika Simo

1925 yılında Sovyet Ermenistan'da doğan Sûsika Simo, içindeki asiliğin sanatla birlikte daha iyi ortaya çıkacağını düşündüğü için Ekim Devrimi’nin rüzgârı ile birlikte Kürt sanatına kanat açar.

Kaynak: Annie Spratt/ Unplash

Paylaş

Süleyman ATALAY

Diyarbakır

Sûsika Simo, 1925 yılında Sovyet Ermenistan'ın Elegez bölgesinde Êzidî bir ailenin kızı olarak dünyaya gelmiştir. Sovyetler’de doğup büyüyen Sûsika Simo, eğitimine Gümrü’de başlar. Erivan Üniversitesi’nde tıp eğitimini tamamlar. Üniversite yıllarında sosyalizmle tanışır ve sosyalizm üzerine kesintisiz okumalar yapar. O yıllarda bir sosyalist olarak kadın aydınlanmasına yönelir. Kendi isteği ile doktorluk görevini bırakıp Kürt kültürü ve sanatı alanında görev üstlenir. İçindeki asiliğin sanatla birlikte daha iyi ortaya çıkacağını düşündüğü için Ekim Devrimi’nin rüzgârı ile birlikte Kürt sanatına kanat açar.

TABULARI YIKAN KADIN

Dengbêjlik genel olarak erkekler tarafından yapılan yaygın bir beceriydi. Sûsik’in en önemli yanlarından biri, ataerkil bir toplumda doğup geleneklere başkaldırarak kadınların ayağındaki prangaları koparmasıydı. Bu kavgasında, mücadelesinde onu sosyalizm mücadelesi ve Sovyetler Birliği dışında destekleyen başka bir şey yoktu. Ülke topraklarında var olan Sovyet yönetimi, kadın ve erkeğin eğitime, tüm sosyal ve kültürel haklara eşit erişimini, toplumsal eşitliği esas aldığından kadınlar, aşiret ve feodal düzene karşı güçlenmişti. Sosyalizmin yarattığı bu ortamda Sûsika Simo karanlığı yırtıp atan, geleceğe umut olan kadınlar içerisinde başı çeker, yaşadığı coğrafyada bir ilke imza atar. Toplumun geçmişte barındırdığı bu tabuları yıkıp mücadelesini sanatla taçlandırır.

KÜRTLERİN İLK KADIN DENGBÊJİ

Kürtçe şarkılar besteleyen Sûsika Simo sahneye çıkan ilk kadın dengbêj olarak kabul edilir. Kavalın miri Egîdê Cimo ve Ermeni yurdunun bülbülü Xerapetê Xaço’nun sesi çoğu zaman onun ezgili sesine eşlik etmiştir Erivan Radyosu’nda. Wezîrê Eşo’nun dediği gibi Sûsika Simo Erivan Radyosu’ndan önce vardı ama radyo onun sesini Amed surlarından, Şengal dağına, Munzur’dan Fırat’a, Zagroslar’dan Çiyayê Kurmênce(Efrîn Dağları) kadar yaydı.

Sovyetlerde tanınması ve sevilmesini sağlayan Kızıl Meydan’da verdiği büyük konserlerdi. Konser verirken sarı, yeşil ve kırmızı elbiseler giyer ve başına “kefi” bağlardı. Kızıl Meydan’da ilk kez konser vermeden önce Wezîrê Eşo, “Riya Teze” gazetesinde “Bizim Sûsik” başlığıyla bir yazı yayımlamış, yazıda, “Onu geleneksel bir kadın gibi hayal etmeyin. Sahnelerde gösterdiği performans büyük bir hayranlık uyandırırdı. Yani müzik kulağı ve parça seçiciliği muhteşem bir sahne performansı ile birleşince sadece Erivan radyosunda değil kısa sürede Kafkaslar’da üne kavuştu” diye yazmıştır. Bir sürgün çocuğu olarak dünyaya gelen, Ekim Devrimi’nin rüzgârı ile büyüyen asi yürekli Sûsik’in yüreği daha fazla dayanamaz ve 1977 yılında Erivan’da yaşamını yitirir. Geriye insanın yüreğini okşayan sesini, mücadeleci ruhunu ve Xerîb Bilbil(Garip Bülbül), Evdalê Zeynikê(Dengbejlik sanatının en önemli kurucularından) gibi eserlerin yanında Ekim Devrim’in öncüsü Lenin’e yazdığı Lenînê Mezin(Büyük Lenin), Lenin Rabu Em Xelas Bun(Lenin Kalktı Biz Kurtulduk) eserlerini bırakır.

Sûsika Simo’nun Evdalê Zeynikê eseri

https://www.youtube.com/watch?v=C8bY7D2i9PQ

ÖNCEKİ HABER

Neden Protest Rap dinliyoruz?

SONRAKİ HABER

The Devil All The Time

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...