30 Eylül 2020 00:25

Belediye işçisi yazdı: Kesintilerde iyileştirme istiyoruz

İzmir Büyükşehir Belediyesinde çalışan Belediye-İş üyesi işçiler, ücretlerden yapılan kesintiler nedeniyle mağdur olduklarını söylüyor.

Fotoğraf: Evrensel

Reklam

İzmir Büyükşehir Belediyesinde çalışan Belediye-İş üyesi işçi
İzmir

Merhaba. Ülkemizde demokrasiye, insan haklarına ve işçi haklarına dönük baskı ve şiddet politikalarının sistemli bir şekilde yürütüldüğü zor zamanlardan geçiyoruz. İşçi sınıfının bir ferdi olarak düşüncem, saflarımızı her zamankinden daha çok sıklaştırmak gerektiği ortadadır. İşçilerin sendikalarda, çiftçilerin kooperatiflerde, öğrencilerin ise dernek, kulüp vb. çatısı altında birlik olmaya gereksinimi var. Emeklilerin ve işsizlerin de örgütlenmeleri bir zorunluluktur.

Görece daha insani koşullarda çalıştığımız İzmir Büyükşehir Belediyesinde Türk-iş’e bağlı Belediye-İş Sendikası üyesiyim. İşe başladığımızda Aziz Kocaoğlu döneminden kalma işçi ücretlerinde farklı bir sınıflandırma olduğuna şahit olduk. İZELMAN, İZDOĞA gibi şirketlere yeni giren işçilerin ücretlerinde yıllarca kesinti yapıldığını bizzat yaşayarak tecrübe ettik. Kesintilerin nedeniyle ilgili bir bilgimiz yok, bize bilgilendirme yapılmadı. Yüzde 40 ve yüzde 30 kesintili ücretlendirmeye tabi tutulan işçiler olarak, örgütlü olduğumuz sendikaları harekete geçirmeye çalışmaktayız.

Eylül ayı içerisinde Belediye-İş 2 No’lu Şube İZSU ve İZDOĞA şirketlerinde çalışan işçiler için TİS imzaladılar. Belediye-İş 3 No’lu Şube yine İZBETON şirketi işçisi için TİS imzaladı. 2 yıllık süreci kapsayan bu sözleşmelerde yüzde 17 zam ve her altı ay için enflasyon farkı oranında zam yapılması kararı alındı. Pandemi süreci nedeniyle martta başlayan görüşmeler eylül ayında sonlandı. Belediye-İş 2 No’lu şubenin açıklamasına göre kesintisiz çalışanların ücretlerine sosyal yardımlarla beraber ortalama yüzde 30 zam yapıldı. Buraya kadar her şey normal ama bakın burası önemli: Kesintili çalışanlardan “sıfır zam” alan ciddi bir işçi kitlesi var. Nasıl olur diye sorduğumuzda verilen cevaplar şunlar oldu: “Yüzde 17 zam alan işçinin brüt yevmiyesinin yüzde 30 kesintili hali alınacak.” Yani 98 TL brüt yevmiyesi olan ikinci grup işçinin yevmiyesi 99 TL oldu. Yine 98 TL olan üniversite mezunu beşinci grup işçinin brüt yevmiyesi 107 TL oldu. Bu kadar da olmaz demeyin aynen böyle oldu. Yani kesintili çalışanların zam oranı sosyal yardımlarla beraber yüzde 5-10 arasında. TİS imzalandıktan sonra oluşan ciddi tepki sonrasında sendika yönetimi yaptığı açıklamada, “Başkan söz verdi, kasım-aralık ayında komisyon oluşturulacak, belediye bünyesinde eksik çalışan işçilerin geneli için Genel-İş ve Belediye-İş sendikalarının olduğu komisyon kararı ile ocak ayı itibarıyla kesintilerde iyileştirme yapılacak” dedi.

Peki bu söz imza altına alındı mı, diye sorduğumuzda TİS’e geçici madde konulduğunu söylediler. İşçiler olarak sürecin en yakın takipçisi olacağız. Verilen sözlerin tutulmaması, imza altına alınmaması durumunda sendika üzerinde baskı oluşturup mücadele yöntemlerini tartışmaya açmak görevi bizi bekleyecektir.

İşçi sınıfının günümüzde en çok dikkat etmesi gereken konulardan bir diğeri sarı sendikalar kanımca. İşçinin bir sendikaya üye olması yeterli değil günümüzde. Sendika yönetiminin karar alma mekanizmalarını kontrol altında tutup, gerek temsilci, gerek yönetim seçimlerinde sınıf çıkarlarını koruyan, sınıf bilincine sahip kişileri görevlendirip, tüm süreçleri kontrol altında tutmalıdır. İşçiye sunulmayan toplu sözleşme taslakları ve işçinin onayı alınmadan imzalanan sözleşmeler günümüzde çokça rastlanır olmuştur.

Elbette sendikalarımızda örgütleneceğiz. Biz varsak sendika var ve son sözü işçinin iradesi söyleyecektir. Kıdem tazminatı hakkımıza göz dikenlere karşı dün meydanlarda hep birlikte mücadele ettik. İnsanca koşullarda yaşayacağımız daha güzel bir Türkiye için AKP iktidarının antidemokratik ve sınıf kazanımlarımızı tek tek elimizden alma tavrına karşı, emekçiler olarak birleşerek mücadelemizi yükseltmeliyiz. Yaşasın örgütlü mücadelemiz.

Reklam