24 Eylül 2020 06:11

HDP milletvekilleri: Devlet eliyle cinayete teşebbüs

HDP milletvekilleri, Van'da helikopterden atılan Servet Turgut ve Osman Şiban’a ilişkin Van Valiliği’nden yapılan açıklamayı değerlendirdi.

Osman Şiban | Fotoğraf: MA

Paylaş

Van'da helikopterden atılan Servet Turgut ve Osman Şiban’a ilişkin Van Valiliği’nden yapılan açıklamayı değerlendiren HDP’li milletvekilleri, olayın "devlet eliyle bir cinayete tam teşebbüs ve bir ağır insan hakkı ihlali” olduğunu söyledi.

Van’da gözaltına alındıktan sonra işkence gördüğü ortaya çıkan Osman Şiban ve Servet Turgut’un, helikopterden atıldıkları hastane raporuyla kanıtlanmasının ardından Van Valiliği’nden gelen açıklamada, “Servet Turgut adlı şahsın dur ihtarına uymayarak kaçmaya çalıştığı esnada kayalık alanda düştüğü ve yaralandığı gözlemlenmiş, mukavemet göstermesine rağmen yakalanıp usulüne uygun olarak muhafaza altına alınmıştır" denilmişti. HDP Van Milletvekilleri Muazzez Orhan, Murat Sarısaç ve Mersin Milletvekili Rıdvan Turan, valiliğin yaptığı açıklamayı değerlendirdi.

"DEVLET ELİYLE CİNAYETE TEŞEBBÜS"

Hastane başhekimleriyle yaptıkları görüşmelerde, yurttaşların yüksekten düştüğünü kendilerine ifade edildiğini belirten Turan, yapbozun parçalarının yavaş yavaş bir araya geldiğini söyledi. Parçaların yan yana getirilmesiyle bu olayın devlet eliyle bir cinayete tam teşebbüs ve bir ağır insan hakkı ihlali olduğunun açıkça görüleceğini dile getiren Turan, “Bunu hastanenin verdiği yüksekten düşme raporu, başhekimin yüz üstü düştüğü ifadesi ve çoklu travma tanısına dayanarak söylüyorum. Bu durumlar darpla olmaz yani ancak şiddetli bir şekilde yüksekten düşmeyle olur. Görgü tanıklarının ifadelerinde zaten bu insanların helikoptere bindirilinceye kadar sağlam olduklarına yöneliktir. Bu hadiseleri yan yana getirdiğimizde durumun bir helikopterden atma hadisesi olduğunu düşünmemek pek mümkün değil. Valiliğin yaptığı açıklamaysa tam tersine bu şüpheleri daha da fazla arttıran cinsten. Kürdistan’da şuana kadar işlenen birçok cinayette, suçta ve ağır insan hakkı ihalelerinde valiler, komutanlar, içişleri bakanlığı şimdiye kadar hep buna benzer açıklamalar yaptılar. ‘Çatışma esnasında ölü ele geçirildi’, ‘Silah çekti öldürüldü’, ‘Dur ihtarına uymadı’ gibi ifadelerin ardından ne olduğunu anladık. Bunların artık güneşin balçık sıvanmasının mümkün olmadığını bize gösteriyor” dedi.

KÜRDÜ YOK ETME POLİTİKASI

Devletin kendi ezberini tekrar ettiğini vurgulayan Turan, “Kürt sorununu çözeceğiz” diye yola çıkan AKP iktidarının 90’lı yılların yöntemleriyle asimilasyon, imha ve inkar politikalarıyla Kürt meselesini ve Kürdü ortadan kaldırarak yok etme eğilimine girdiğini söyledi. Bu politikaların daha önce olduğu gibi tutmayacağını sözlerine ekleyen Turan, şöyle devam etti: “Burada endişe verici olan şey ise, bir savcının düğününe balayına gitmesi, merkez medya tarafından görünür ve haber değeri taşırken, helikopterden atılma meselesinin bir insan hakkı ihlali olarak görülmemesi, var olan vahameti ortaya çıkarıyor. Özgür ve muhalif basın dışında kimsenin ağzını açmıyor olması gerçekten son derece korkunçtur. Bu, iktidarın daha fazla suç işlemesine, daha fazla cinayete teşebbüs etmesine imkân sağlayan bir durumdur. Biz HDP olarak bu işin arkasını asla bırakmayacağız. İktidar, zulmünü artırarak iktidarda kalmanın tek yol olduğunu düşünüyor. Artık rıza üretebilecek halkın desteğini alabilecek mekanizmaları bitti. Buradan da çıkış yok. Bu gidiş kesin bir gidiştir. Giderken de insan hakkı karnelerini daha da fazla berbat hale getirmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Biz de sonuna kadar buna karşı direneceğiz.”

"VALİLİK SUÇU İTİRAF ETMİŞTİR"

Valilikten gelen açıklamayı vahin olarak değerlendiren kent milletvekili Muazzez Orhan Işık da bir kentin mülki amirinin yaşanan vahşete bir kılıf uydurmaya çalıştığını ifade etti. Orhan, “Valiliğin açıklaması bir yönüyle de yaşanan olayı tasdik ettiğini gösteriyor. Valilik tamamıyla gelen heyetin açıklamasını manipüle etme, kamuoyunu yanıltmak için bu açıklamayı yapmıştır. Hastane raporunda bu insanların yüksekten ve helikopterden düştüğü belirtiliyor. Hastane yeklileri yaralıların getirilirken yanlarında kimse olmadığı belirtiliyor ama hastane raporunda askerlerin getirdiği yazılıyor. Yani yaralıları hastaneye getiren askeri yetkililer kişilerin helikopterden atıldığını söylüyorlar. Valilik 12 gün sonra aslında suçu itiraf etmiştir” diye belirtti.

"VAHŞİ TEKNİKLER UYGULANDI"

Milletvekili Murat Sarısaç ise, yaşanan durumun AKP-MHP’nin Kürt düşmanlığında geldiği nokta olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: “Geldiğimiz nokta 2 yurttaşımızın orada operasyondan dönen asker tarafından helikoptere bindirilmesi, sonradan da helikopterden atılması durumu bizim için sürpriz olmadı. Biz aslında ilk gün de helikopterden atıldıklarına kanaat getirmiştik ama inancımız gereği yine etik kurallar gereği somutlaşmadan bunu söyleyemedik. Yine bizi şaşırtmayan tarzda Kürtler üzerine çok vahşi politikalar ve çok vahşi tekniklerin uygulandığı gün yüzüne çıktı. İki köylü sırf Kürt oldukları için böyle bir uygulamayla karşı karşıya kaldılar. Bugün geldiğimiz nokta bu insanlar helikopterden mi atıldı yoksa askerler tarafından başka bir işkence biçimiyle mi yoğun bakıma alındılar durumunu tartışıyoruz. Bunu tartışmamız insanlık adına da vicdan adına da gerçekten Türkiye’nin yaşanılamaz hale geldiğini, Türkiye’de AKP-MHP faşist rejimini toplumunu kutuplaştırdığını ve bizi toplum olmaktan çıkardığını gösteren bir durumdur.” (Van/MA)

ÖNCEKİ HABER

Tarımı bırakan köylüler, hayvancılığı da bırakma aşamasına geldi

SONRAKİ HABER

Dolar faiz kararı öncesi 7,73 TL'ye kadar yükselerek tarihi rekorunu egale etti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...