24 Eylül 2020 00:27

Uzm. Ecz. Ayşegül Bektaş: İyilik neydi gerçekten... Hatırlayalım mı?

"Sigortasız çalıştırılan hizmet sektöründeki annesini kaybeden bir çocuğa birilerinin kameralar önünde başını okşamasını anlatamazsınız!”

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Uzm. Ecz. Ayşegül BEKTAŞ

İyi insanları düşündüm bu sabah... Arabayla giderken, yolun ortasında ölmüş yatan kedi için arabasını durdurup, kediyi çıplak elleri ile kenara taşıyan adamın gözlerinde gördüklerimi düşündüm...

Sonra “hayır” yapmak adına insanlara yiyecek dağıtırken, yaşlı insanlara eldiven ile dokunan First Lady’leri düşündüm... Canlı yayınlarla “yoksul” diye insanları etiketleyerek yapılan iyilikleri düşündüm. Ne zaman bir fırtına çıkacak olsa ve o fırtınanın ardından çürümüş çöpler savrulacak olsa etrafa; birileri “yoksul” sevindiriyor!

Küçük çocukları koltuğuna oturtuyor ya da alnından öpüyor. Bir bakıyorsunuz birileri birden televizyon ekranlarında bir “yoksul” evinde yemek yiyor... Vitrini güzel iyilikler bunlar... Yönetmen “kamera” deyince başlıyor, “kestik” deyince bitiyor...

Sahi nedir gerçekten yoksulluk! Yoksulluk bir zihniyet hatasından başka bir şey değildir. Yoksul olmaz insan çünkü; yoksullaştırılır! Çocukken neden yoksulluğun yaratıldığını düşünürdüm... Büyüdüğümde anladım; çünkü bazı insanların vicdanlarını rahatlatmak için ihtiyaçları var yoksul insanlara. Olduklarından temiz, olduklarından ahlaklı, yani olduklarından daha iyi görünmek için ihtiyaçları var o yoksullaştırılmış insanlara. Lütuf değil yaptığınız hiçbir şey. Eşit ve adil bir sistem içerisinde yaşıyor olabilseydik; insan olmanın gerektirdiği gibi, o zaman bu fark zaten olmayacaktı! Birilerinin eldiven ile yapacağı iyilik gösterilerine, yılın on bir ayında değil de on on ikinci ayında yapacakları “hayırlarına” ihtiyaç kalmayacaktı!

Anlatamazsınız küçük çocuklara yılın belirli zamanında et yiyebilmeyi, giyinebilmeyi, ısınmayı... Babası çalışırken alınmayan önlemler yüzünden ölen bir çocuğa verilen göstermelik olanaklıların anlamını, sigortasız çalıştırılan hizmet sektöründeki annesini kaybeden bir çocuğa birilerinin kameralar önünde başını okşamasını anlatamazsınız! Şu soruya cevabınız var mı? 4 çocuklu bir ailenin çocuğu olarak internetten eğitim almak durumunda kalan bir çocuğun evinde kaç tane tablet olması lazım? Ve o tabletler kimin tarafından(!) sağlanması lazım! Ve o çocuk kimlerin vicdanı rahatlayacak diye ona tableti hediye etmesini beklemek zorunda! “On tablet dağıtıyorum...”, “3 arkadaşını etiketleyene 3 bilgisayar hediye ediyorum...”

Ne kadar dengesizlik olursa insanların gelir düzeylerinde; yukarıdaki o kadar aşağıya bakabiliyor ve üzerine basarak “sözde” iyiliği ile daha çok yükselmeyi bekliyor. Bu insanlara yaptığınız iyilik değil! Hakları olanları verirken iyilik gibi göstermeyin! Sadece ürettiklerinin ve emeklerinin karşılığını verin! Ürettiklerini tüketebildiğiniz ve satabildiğiniz için varsınız aslında. Aynı çalışan metabolizmalara bunca gereksizliği, fazlalığı, markaları, görgüsüzlüğü, parıltıları eklemek çalışan sindirim ve boşaltım sistemlerimizde bir fark yaratmayacak! İnanın sonuç hep aynı olacak! Hepsi, her şey aynı...

Demek ki yoksulluk yokmuş aslında... Yoksulluk üzerinden edebiyat, siyaset ve rant yapan insanlar varmış. Bu ülke sarmalında aslında vergilerimiz ile, emeğimiz ile, karşılığını alamadığımız tüm hizmetlerimiz ile hepimiz birbirimizin yardımcısı ve “iyilikçisiyiz”. Eşitlik; insan olmanın adil eşitliği, nefes almanın eşitliği... Birilerine biat ederek sonra bizlere “lütfettikleri” ile değil, arta kalanları ile değil, sus payı ile hiç değil ya da hediyeymiş gibi gösterdikleri ile de değil; bu devletin bir ferdi olarak hak ettiklerimizle yaşamak ancak mutlu edebilir bizi...

Güç halkın elinde; halk gücün elinde değil!

Neydi gerçekten iyilik...

İnsan olmaya, yaşam hakkına, emeğe gösterdiğiniz ya da göstereceğiniz saygı!

Nefes almanın eşitliğine gösterdiğiniz inanç!

Ve yaşamanın rakamlarla değil; katsayısı, artanı olmayan sonucu birbirine hep eşit denklemlerle olduğunu bilmektir iyilik...

İyilik bir sınıf bilincidir! Bireysellik değil...

 

ÖNCEKİ HABER

P&I Kulüpleri Grubu, TürkAkım ve Kuzey Akım 2'de yer alan gemileri sigortalamayacak

SONRAKİ HABER

MEB'den EBA’da yaşanan teknik soruna ilişkin "siber saldırı" açıklaması

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa