Tarım işçisi çocuklar okul yerine tarlada

Önceki senelerde de okullar açıldığı zaman bir süre daha okula başlamayıp tarlalarda kalan çocuklar bu sene de okul yerine tarlalarda olacak.

21 Eylül 2020 00:45
Son Güncellenme Tarihi: 21 Eylül 2020 07:55
Paylaş

Volkan PEKAL
Mesut BAYLAV
Adana

Pandemi süreci tarım işçilerinin çocuklarının eğitime ulaşımdaki zorluklarını daha da artırdı. Yılın büyük bölümünü ailelerinin ardında il il gezerek geçirdikleri için yılın birkaç ayı okuldan uzak kalan çocuklar pandemi sürecinde internete erişimleri ve tabletleri olmadığı için eğitimden tamamen uzak kaldılar. Önceki senelerde de okullar açıldığı zaman bir süre daha okula başlamayıp tarlalarda kalan çocuklar bu sene de okul yerine tarlalarda olacak.

Karataş yolundan güneye doğru ilerlerken görülen sağlı sollu tarım toprakları, sıcak havalarda mevsimlik tarım işçileri ile dolu. Temiz suya, altyapıya ve elektriğe erişimin sınırlı olduğu, işçilerin yaşam alanı olan çadırlarda internete ya da televizyona ulaşmak neredeyse imkansız. Yusuf Demir, evde iki kardeşinin okuduğunu, zaten çalışmak zorunda olduğu için eğitimden uzak kalan kardeşlerinin pandemide eğitimden daha da uzaklaştığını anlatıyor: “Uzaktan eğitimi sürdüremediler. Çok eksik var. Kitabı versen zaten öğretmen yok, kafasını vermediği için çalışmaz. Okulun kapanmasına 2-3 ay kala çocuğu alıp tarlaya gönderiyoruz. Tarlada çapa mı vursun, biber mi toplasın, ders mi çalışsın?”

‘ÇİFTÇİLİKTE ZARAR EDİNCE TARIM İŞÇİLİĞİNE BAŞLADIK’

Bir ayakları Urfa’da bir ayakları gurbette olan Demir, “Urfa’da kendi işimiz, seramız vardı. Biz de ekin ekerdik. Bibere hastalık vurdu. İlaçlar pahalı, gübreyi alamıyorsun, yüzü astarını geçiyor. Biber kuruduğu zaman elde bir şey kalmıyor. O zaman tarım işçiliğine başlıyorsun.  Mecburen tarım işçiliğine başladık. Adana, Nevşehir, İç Anadolu, nerede tarım işçiliği varsa…” dedi.

Bazen yorgunluktan kendisini kaybedip eve gelir gelmez yattığını anlatan Demir, bu koşulları kabul etmek zorunda kaldıklarını belirterek şöyle devam etti: “Buraya geliyorsa ya çocuğunu evlendiriyordur ya borcu vardır. Keyfinden kimse gelmez. 4-5 kişi çalışarak 50 bin lira kazanacak.  Memlekette işi yok, gücü yok mecbur o parayı yiyecek. Para tabii tükeniyor. Hazıra dağ dayanmaz. Tarım işçilerinin yüzde 80’ininde sigorta yok. Pandemi sürecinde de önlemler yetersiz kaldı. Yine de açık havada çalışıp açık havada yaşadığımız için şanslı sayılırız.”

‘ÇOCUKLAR UZAKTAN EĞİTİM ALMASI GEREKİRKEN TARLADA’

Mikail Kırvar da Urfa’dan tarım işçiliği için gelmiş. KPSS’ye hazırlanırken pandemiden dolayı maddi sıkıntı yaşamaya başladığını aktaran Kırvar, Urfa’da iş imkanları kısıtlı olduğu için geldiklerini anlattı. Bu yüzden çocukların da eğitimde geride kaldığını anlatan Kırvar, “Lise çocuklarını gönderiyoruz. Gönderdiklerimizi de son iki ay alıp işe getiriyoruz. Eğitimde de sıkıntı var. Uzaktan eğitimden bizim çocuklar faydalanamıyorlar. Elektrik sıkıntısı çekiyoruz. Çocuklar uzaktan eğitim göremiyorlar. Benim 5’inci sınıfta bir kızım var. Uzaktan eğitim alması gerekirken tarlada. En azından elektrik, su gibi imkanlarımız sağlansa, prefabrik evler sağlansa okuyan çocukları evde bırakırız” dedi.

Çadırlarda toz duman içerisinde kaldıklarını ifade eden Kırvar, “Çadırda 7 kişi kalıyoruz. Aileden 3 kişi çalışıyoruz. Diğerleri evde, çocuklar var. Günde 8-9 saat çalışıyoruz. Şimdiki şartlar daha da zor oldu. Tarla sahipleri biraz daha baskı yapıyor. Saat normal standartları geçiyor. Öncelikle maddi olarak ücret sıkıntılarının çözülmesini istiyoruz. Yevmiyelerin en azından asgari ücret seviyesine getirilmesini istiyoruz” diye konuştu.

‘TARIM İŞÇİSİ MÜLTECİLERİN ÇOCUKLARI OKULA HİÇ GİTMİYOR’

Çavuşlu Mahallesi’nde kanal kenarında kurulu çadırlarda Suriyeli mülteci işçiler yaşıyor. Suriyeli tarım işçilerinin çocukları eğitime hiç ulaşamıyor. Zohem Hamit, Türkiye’ye 6 yıl önce gelmiş. Yakında bir okul olmadığını ve çocukları okula gönderecek imkan olmadığını anlatan Hamit, “Her aile 10 kişi, 2-3 kişi çalışıyor. Okul için kıyafet yok, ayakkabı yok. Zor geçiniyoruz” dedi. Aynı aileden Muhamed Hamit de “Bir aile 2 kişi çalışsa, ayda 2 bin-2 bin 500 lira kazanıyor. Elektrik 150 lira, su 150 lira, çocukların okula gitmesini istiyoruz ama okul uzak. Devlet servis verirse çocukların okula gitmesini istiyoruz” diye konuştu.

Reklam
ÖNCEKİ HABER

Konak ve Buca belediyelerinde TİS görüşmeleri anlaşmayla sonuçlandı, tören yapıldı

SONRAKİ HABER

Kargo işçisi: Salgına yakalanan insanlar hastalığı değil kirayı düşünüyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...