20 Eylül 2020 10:49

"Ateş savaşçıları" ateşe atılıyor!

Türkiye Ormancılar Derneğine göre yangınla mücadele eden yangın işçilerinin sayısı az, eğitimi yetersiz, ekipmanı yok! Üstelik kadrolu bile değiller...

Fotoğraf: Türkiye Ormancılar Derneği

Paylaş

Özer AKDEMİR
İzmir

Ayvalık Şeytan Sofrası eteğindeki Balcılar mevkiinde dün akşam başlayan yangın yaklaşık 40 hektarlık ormanı yok ettikten sonra bu sabah saatlerinde kontrol altına alınabildi. Konutlara çok kısa bir mesafe kala durdurulabilen yangının kontrol altına alınmasında kuşkusuz en büyük pay orman yangın işçilerinin.

Türkiye Ormancılar Derneğinin (TOD) açıklamalarına göre geçtiğimiz yıllara oranla bu yıl hem yangın sayısı hem yanan alan miktarı arttı, ancak hükümet bu rakamı az gösteriyor. TOD’un geçtiğimiz günlerde orman yangınları, nedenleri ve mücadele süreçlerinde görülen aksaklıklara dair yaptığı açıklama da yangınların nedenlerinin yanı sıra yangınlarla mücadelede görülen zaaf ve eksikliklere dikkat çekti.  

YANAN ALAN MİKTARI DÜŞÜK GÖSTERİLİNCE NELER OLUYOR?

Orman Genel Müdürlüğü (OGM) verilerine göre 2020 yılının bitmesine üç buçuk ay kalmış olmasına rağmen daha şimdiden 2 bin 280’in üzerinde yakın orman yangını rapor edilmiş. Ülkemizin değişik yerlerinde meydana gelen bu yangınlarda toplam 6 bin hektarın üzerinde ormanın yandığı tahmin ediliyor. Bu rakam, yanan orman alanının bir önceki yıllara oranla arttığını ortaya koysa da iktidar, başka konularda olduğu gibi (enflasyon verileri, Kovid-19 rakamları vb.) yanan orman alanı miktarlarını da az göstermeye çalışıyor.

Türkiye Ormancılar Derneğinin geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada dikkat çekilen konulardan birisi bu oldu. TOD, yanan alanların gerçeğinden az olarak bildirilmesinin mesleki güvenilirliği ve saygınlığı azalttığı gibi orman mühendislerinin ve görevli diğer tüm personelin fedakarca çalışmasına gölge düşürdüğü görüşünde. TOD’a göre rakamlarla bu şekilde oynama “Yapılan tüm çalışmaları değersiz ve önemsiz kılmakta hatta itibarsızlaştırmakta.”

OGM ŞEFFAF OLMALI

TOD, günümüzde ve gelecekte insan ve orman etkileşiminin giderek artması, iklim krizi gibi etkenler nedeniyle yılın her döneminde orman yangınlarının çıkabileceğini belirtiyor. TOD, orman yangınlarıyla müdahaleden sorumlu olan OGM’nin şeffaflık ilkesini bir kenara bırakarak yanan ormanları az göstermek yerine, yangınları söndürme odaklı mücadele yöntemini değiştirip yangın sayısını azaltacak proaktif mücadele yöntemlerine yönelmesi gerektiğinin altını çiziyor.

ORMANLARIN AMACI DIŞINDA KULLANILMASI YANGINLARI ARTTIRIYOR

Son yıllarda ormanlık alanlardaki madencilik, enerji tesisi, çöplük gibi ormancılık amacı dışındaki kullanımların hızla arttığına ve bunların yangınlara neden olduğuna dikkat çeken TOD, konuyla ilgili şu örnekleri veriyor: “2019 yılında enerji tesislerinden 94 adet ve çöplüklerden 39 adet yangın çıkarken, sigaradan çıkan yangın sayısı 46 adet ve piknik ateşinden çıkan yangın sayısı ise 28 adet olarak açıklanmıştır. Görüldüğü üzere en çok bilinen yangın nedenlerinden çok daha fazlası orman içinde izin verilen ormancılık amacı dışındaki faaliyetlerden kaynaklanmaktadır.”

"ATEŞ SAVAŞÇILARI" HANGİ KOŞULLARDA ÇALIŞIYOR?

Orman yangınlarının “ülkemizin bir gerçeği” olduğunu ifade eden TOD gelecekte yangın riskinin daha da yüksek olacağı dikkate alındığında, OGM’ye ait uçak ve helikopter filosunun kurulması ve bu konudaki uzmanların yetiştirilmesinin artık bir zorunluluk haline geldiğini vurguluyor. Kamuoyunun orman yangınları ile mücadele eden “ateş savaşçıları” olan teknik personel ve yangın işçilerinin şartlarını yeterince bilmediğine işaret eden TOD, yangın emekçilerinin durumu ile ilgili şu bilgileri veriyor:

“Yangınla mücadele eden personel günlerce bir yangınla mücadele edip söndürdükten sonra bir diğerine koşmaktadır. Özellikle büyük orman yangınları sırasında yüzlerce kilometre ötedeki yangınlara gitmekte, ayaklarının tozuyla yangına atılmakta ve bundan da hiçbir zaman çekinmemektedirler. Ancak personel sayısının eksik olması ve bir kısmının sözleşmeli olması, uzmanlık ve deneyim gerektiren orman yangınları ile mücadele gibi teknik konularda zafiyet yaratabilmektedir. Yangın işçilerinin sayısal yetersizliği, mevcut personelin gerekenden daha fazla gayret sarf etmek zorunda kalmasına, bu yüzden yangınlara etkili müdahale edilememesine, hatta kontrol altına alınmış olan yangınların yeniden başlamasına vb. yol açmaktadır.”

"YANGIN İŞÇİLERİNİN KOŞULLARI MUTLAKA İYİLEŞTİRİLMELİ"

Yılda 5 ay 29 gün çalışabilen ve OGM’nin talebi halinde 4 ay daha çalışma süresi uzatılabilen orman yangın işçilerinin çalışma şartlarının mutlaka iyileştirilmesi gerektiğini ifade eden TOD, bugüne kadar teknik personel ve orman yangın işçilerinden 116’sının yangınlarla mücadele ederken hayatlarını kaybettiğini, yüzlercesinin de yaralandığını aktarıyor. TOD, “Son yıllarda orman yangın işçisi sayılarında da azalmalar meydana gelmiştir. Orman yangınlarını söndürmede kullanılan arazözlerde 5 ya da 6 personel olması gerekirken bu sayının çoğu yerde 3’e kadar düştüğü gözlemlenmiştir. Yangınla mücadele yer işçilerinin sayısal yetersizliği, mevcut personelin gerekenden daha fazla gayret sarf etmek zorunda kalmasına, bu yüzden yangınlara etkin müdahale edilememesine, kontrol altına alınmış olan yangınların yeniden başlamasına vb. yol açmaktadır” diyor. 

KİŞİSEL KORUYUCU MALZEMELER KULLANILMIYOR

Teknik personelin ve orman yangın işçilerinin kişisel koruyucu donanımları kullanmalarında sorunlar olduğunu, bu ekipmanların OGM tarafından personele dağıtılmasına rağmen yangın sırasında genellikle kullanılmadığını aktaran TOD, orman yangın işçilerinin ancak daimi kadroya alınması halinde, gerekli eğitimler verilerek yangın konusunda uzmanlaşmalarının sağlanabileceğini dile getirdi. TOD şunları dile getiriyor: “Yangınla mücadelede çalışan personel yeterince dinlendirilmeden, uzun süreli çalıştırılmakta, ağır ve tehlikeli işlerde çalışanlar çalışma sürelerine ve gereken beslenme şartlarına uygun olmayan bir şekilde, hijyen ve süre olarak da yetersiz konaklama-dinlenme şartlarında görev yapmaktadır. Bu hususları gereği gibi dikkate almayan ve gerektiği gibi planlayamayan bir organizasyon eksikliğinin varlığı aşikardır.”

ÖNCEKİ HABER

NASA'dan açıklama:  31 Ekim’de nadir görülen ‘Mavi’ dolunay gerçekleşecek

SONRAKİ HABER

Rosa Kadın Derneği Başkanı Kaya: Cezasızlık politikası erkeğe sonsuz cesaret veriyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...