19 Eylül 2020 00:08

Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol: Bilim Kurulu sorumluluğunu yerine getirmiyor

Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, kontrolden çıkmış bir salgınla karşı karşıya olduğumuzu belirterek Bilim Kurulu’nu da pandemi masasında oturmanın sorumluluğunu yerine getirmemekle eleştirdi.

Kaynak: Esin Davutoğlu Şenol

Paylaş

Vural NASUHBEYOĞLU
İstanbul

Koronavirüs salgını Türkiye’de eylül ayında hiç hız kesmedi. Artan vaka ve ağır hasta sayılarıyla birlikte resmi verilere göre can kayıpları da 60’ları aştı. Sahadaki durum ve sağlıkçıların gözlemleri ise tablonun çok daha ağır olduğu yönünde…

Haftalar önce ‘Çember daralıyor’ uyarısında bulunan Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, tümüyle kontrolden çıkmış bir salgınla karşı karşıya olduğumuzu ve önlem alınmazsa tırmanışın süreceğini belirtti.

Prof. Şenol’la Türkiye’de ağırlaşan koronavirüs tablosunu, buna rağmen Sağlık Bakanı Koca’nın ‘Başarılıyız’ açıklamasını, umutla beklenen aşıyı, Bilim Kurulunu ve yapılması gerekenleri konuştuk.

"BAŞARDIK" ALGISI REHAVETE SÜRÜKLÜYOR

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın salgın konusunda “Başarılıyız” değerlendirmesine karşılık “Sadece Türkiye’de değil tüm dünyada salgınla mücadelede başarıya ulaşmış bir ülke olmadı” hatırlatmasında bulunan Prof. Şenol, şöyle devam etti: “Çünkü pandemi bir afet. Yani başarmak değil, sadece pandemiyle baş edebilmek mümkün. Başarı için pandemiyi sonlandırmanız lazım. Şu anda Türkiye’nin o noktada olmadığını Bakanlığın verileri de ortaya koyuyor. Ancak afetin felakete dönüşmesini engellemeye çalışan ülkeler var. Pandemiyi yönetilebilir kılmamız gerek. Elimizdeki tanı, tespit ve tedavi imkanlarını kullanabilmek için vaka sayıları azaltılmalı. Bunun için de insanları birbirinden uzak tutmak gerek. İnsanlar dolaştığı sürece salgın kontrolden çıkar.”

Ayrıca ‘başardık’ algısının toplumu rehavete sürüklediğine dikkat çeken Şenol, “Bu algı nedeniyle insanlar düğün, nişan yapıyor, gençlere laf anlatamıyorsun… ‘Yok canım abartıyorsunuz’ diyorlar” dedi. 

"VERİLER TABLOYA OTURMUYOR"

Pandemide gerçekleri şeffaf bir biçimde ortaya koymanın önemine vurgu yapan Şenol, salgınla baş edebilen Güney Kore ve Almanya gibi ülkelerde böyle yapıldığını, Türkiye’de ise bu konuda ciddi bir sorun olduğunu söyledi: “Benim günlük tespit ettiğim vaka sayısı 80 iken ve ben Türkiye’deki binlerce merkezden biriyken açıklanan veriler bana güvenilir gelmiyor. Ayrıca test stratejisinde de sorun var. Öte yandan ülkenin dört bir yanından akan veriler de o tabloya oturmuyor.”

ONAY MERCİİ GİBİ DAVRANMAK YERİNE…

Bilim Kurulunu da pandemi masasında oturmanın sorumluluğunu yerine getirmemekle eleştiren Şenol, “Bunu yapamadıktan sonra orada durmanın bir anlamı yok. Eğer duruyorsanız yanlışlara ortak oluyorsunuzdur. ‘Biz söyledik ama dinlemediler’ gibi sözler uygun değil. O pandemi masasına otururken bildikleri her şeyi masaya koymaları gerekiyor; bildikleri her şeyi masaya koyduklarında ulaştıramıyorlarsa bunu kamuoyu ile paylaşmaları gerekiyordu. Yapılanların onay mercii gibi davranmak yerine hiç değilse ekranlarda gerçekleri paylaşmaları gerekiyordu” dedi.

Bu süreçte gerçekleri açıklayıp halkı doğru bilgilendirmeye çalışan Türk Tabipleri Birliğinin hedefe konulmasına tepki gösteren Şenol, 80 bin üyeli tüzel bir kurum olan TTB’nin pandemide hekim olmanın sorumluluğuyla davrandığını, toplum sağlığını korumanın bilinciyle hareket ettiğini dile getirdi.

"AŞIDA SÜREÇ OLUMLU AMA HENÜZ ERKEN"

Şu anda çalışması sürdürülen çok sayıda aşı adayı olduğunu ve aşıyla ilgili umutlu olmamızı gerektiren önemli gelişmeler yaşandığını ifade eden Prof. Esin Davutoğlu Şenol, ancak aşının yılbaşında hazır olmasının mümkün olmadığını söyledi. “Aşının pandemiyi bitirmesi için milyarca doz yapılması, etkin ve yüzde yüz güvenilir olması lazım. Ama 2021 martından nisanından önce şunlar şunlar umutlu cümlesini bile kuramayız” diyen Şenol, Bakan Koca’nın aşı için 2020’nin sonunu işaret etmesini “Çok tez bir açıklama” olarak niteledi. 

"İZOLASYON OTEL VE YURTLARDA OLMALI"

İzolasyon ve karantina koşullarının yurt ve otellerde sağlanması gerektiğini söylemeye çalıştıklarını belirten Şenol, Ankara’nın göbeğinde orta halli bir ailenin dahi aynı evde izolasyon koşullarını sürdüremediğini belirtti. Ağır hasta bir memurun “Beni evden alın çocuğum sınava girecek” diye aramasını örnek veren Şenol, herkesin evinde ayrı tuvalet ve banyo imkanı olmadığına dikkati çekti. İnsanların çocuklarına, yakınlarına ve yaşlılarına bakması konusunda destek olunması gerektiğini belirten Şenol, izolasyon süresinin de 14 günden 10 güne indirilmesinin olumsuzluğuna vurgu yaptı. Test stratejisinin zaten sorunlu olduğunu dile getiren Şenol, “Bütün bunlar şunu gösteriyor biz son iki aydır aktif vaka bulma konusunu bırakmış durumdayız. O yüzden ağır vakalar ve ölümlerle karşılaşıyoruz. Test yapılanların ise yüzde 20-30 oranında pozitif çıktığını görüyoruz” bilgisini verdi. 

"18-50 YAŞ ARASI SOSYAL HAREKETLİLİK AZALTILMALI"

Önümüzdeki dönem için “çok endişeli olduğunu” dile getiren Şenol, artan vaka ve can kayıplarının önüne geçebilmek için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: “Yeni yoğun bakım üniteleri açılmalı. Pandemi hastaneleri ile normal hastaneler ayrılmalı. Pandemiyi takip eden hastanelerin yardımcı sağlık personeli, hekim ve laboratuvar olarak da desteklenmesi gerek. Ayrıca moral olarak desteğe ihtiyacı var sağlıkçıların. Sahadaki sesleri duyurmaya ihtiyaçları var. Sosyal hareketliliğin özellikle 18-50 yaş arası hareketliliğin zorunlu olmayan bütün alanlarda en aşağı yüzde elli kapatılması lazım.”

ÖNCEKİ HABER

Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan: 1 ayda saptanan aktif vaka, 15 günde saptandı

SONRAKİ HABER

Bergama Okçular'da halk ÇED toplantısına izin vermedi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa