17 Eylül 2020 06:39
Son Güncellenme Tarihi: 17 Eylül 2020 11:07

Sağlık emekçileri seslendi: Suçu vatandaşa, yükü hekimlere yıkmaktan vazgeçin

Sağlık emekçileri pandemide hayatını kaybeden çalışma arkadaşları için saygı duruşları ve basın açıklamaları gerçekleştirdi, "Yönetemiyorsunuz, Tükeniyoruz" diye seslendi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Türk Tabipleri Birliği (TTB), tüm illerdeki tabip odalarıyla birlikte “Yönetemiyorsunuz, Tükeniyoruz Haftası” ilan edilen 14 ve 18 Eylül tarihleri arasında siyah kurdele takma, yürüyüş ve saygı duruşu gibi eylemler yapma kararı aldı. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikasının (SES) destek verdiği eylemler kapsamında Türkiye’nin dört bir yanında siyah kurdele takan sağlık emekçileri basın açıklamaları düzenledi. Hekimler tüm illerde hastaneler önünde bir araya gelerek, salgında hayatını kaybeden sağlık emekçileri ve yurttaşlar için bir dakikalık saygı duruşunda bulundu. Pandemiyle mücadele etkin önlemlerin alınmasını talep eden sağlık emekçileri TTB'yi hedef alan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin sözlerine tepki göstererek "TTB bizim onurumuzdur" dedi.

"TTB BİZİM ONURUMUZDUR"

Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve İstanbul Tabip Odası'nın çağrısıyla Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanasi önünde bir araya gelen sağlık emekçileri, "Ölüyor, tükeniyoruz! Hekimler ve sağlık çalışanları olarak yaşamak ve yaşatmak istiyoruz" dedi. TTB'yi hedef alan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin sözlerine tepki gösteren sağlık emekçileri, "TTB bizim onurumuzdur" diye konuştu. 

İstanbul Tabip Odası üyeleri basın açıklaması düzenledi

Açıklama öncesi hayatını kaybeden sağlık çalışanları için bir dakikalık saygı duruşunda bulunan sağlık emekçileri, "Yönetemiyorsunuz, ölüyoruz" pankartı taşıdı.  Basın açıklamasını İTO Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Güray Kılıç okudu. "Yönetemiyorsunuz! ölüyor, tükeniyoruz" diyen Kılıç, "Kovid-19 salgın sürecinin bugüne kadar olan yönetiliş biçimini yetersiz ve kaygı verici buluyoruz. Ülkeyi yöneten yetkili kişi ve kurumlardan en önemli ve gerçek gündemin Kovid-19 salgını olduğunu kabul ederek tedbirler, salgına yönelik bütçe, koordinasyon ve planlama konusunda acil, kapsayıcı ve inandırıcı bir program açıklamalarını bekliyoruz" diye konuştu. 

"TARİHSEL SORUMLULUKLARINI HER GÜN HATIRLATMAYA DEVAM EDECEĞİZ"

Kılıç, bütün partilerin TBMM’nin açılmasını beklemeden Kovid-19 salgını konusunda işbirliği ve koordinasyon sağlamak üzere bir araya gelmeleri için çağrı yaptıklarını söyledi. Kılıç, "Kovid-19 salgını mücadelesinde başarı; akıl ve bilim esas alınarak, gerçekleri konuşarak, filyasyon ve test süreçlerini çok iyi yöneterek, tedavi ortamını iyileştirip, sağlık çalışanlarını motive ederek sağlanır.  Suçu vatandaşa, yükü hekimlere ve sağlık çalışanlarına yıkanlarına tarihsel sorumluluklarını yılmadan her gün hatırlatmaya devam edeceğiz"dedi. 

"SAHADAN ALINAN  BİLGİLER İÇ KARARTICI"

Açıklamanın ardından Diş Hekimleri Odası Genel Sekreteri Zozan Gölbaş söz aldı. Gölbaşı, pandemi ile mücadelede son zamanlarda açıklanan rakamların ve sahadan alınan bilgilerin iç karartıcı olduğuna dikkat çekerek, "Toplumsal önlemleri ekonomiye ve turizme kurban ederek, aylardır toplumsal hareketliliğin kısıtlanmasına dair  yeterli önlem alınmamasının bedeli 7000’den fazla yurttaşımız 70’den fazla sağlık çalışanı ölümü ile ödeniyor" dedi. 

"BİZİ TÜKETMEYİN"

SES Şişli Eğitim ve Örgütlenme Sekreteri Fırat Burak Gürhan, bugün buraya tükendiklerini anlatmak için bir araya geldiklerini söyleyerek, "Bu hastanede biz güvenlik arkadaşımız Murat abimizi kaybettik. Bu virüs onu elimizden aldı. Tek başına virüs almadı. Bakanlığın, yöneticilerin, iktidarın politikaları da onu elimizden aldı. Maalesef Murat abimizi koruyamadık. Onun gibi adını sayamadığımız çoğu sağlık çalışanı arkadaşımızı da maalesef hayatını kaybetti. Çok sancılı bir dönemdeyiz. Ama biz mücadeleyi bırakmayacağız. Bakanlıktan taleplerimizin yerine gelmesini beklerken aksine tehdit, şantaj, zulüm hep yanımızda oldu. Bu bizim hakkımız değil. Biz bunu hak etmiyoruz. Tükenmeye devam ediyoruz. Lütfen durdurun. Bir insanımız daha ölmesin istiyoruz. Biz mücadeleye hazırız, zaten mücadele içerisindeyiz. Ancak bizi bitirmeyin, bizi tüketmeyin, lütfen. Sağlık emekçileri kaçmaz, bilimin ışığında her zaman her şeyi yapmıştır, yapacaktır" dedi.

"TTB BİZİM KUTUP YILDIZIMIZDIR"

İstanbul Tabip Odası(İTO) Yönetim Kurulu Üyesi Osman Öztürk, Dünya ve Türkiye'nin büyük bir salgınla karşı karşıya olduğunu söyledi. Türk Tabipleri olarak hekimlerin, sağlık çalışanların ve tüm toplumun sağlığını korumak için ellerinden geleni yaptıklarını söyleyen Öztürk, "Ne yazık ki son dönemlerde yürüttüğümüz faaliyetlerinin, gerçekleri ifşa etme faaliyetlerimizin iktidar partisini ve iktidar yanaşmalarını rahatsız ettiğini görüyoruz. Ne kadar rahatsız olurlarsa olsunlar biz hekimiz, sağlık çalışanıyız, hayata ve topluma adanmış bir mesleğin üyeleri olarak bu ülkenin insanlarına hizmet vermeye devam edeceğiz. Şunu bilsinler ki TTB ve hekimlere saldıran çok siyasetçi gördük ama hepsi gitti, biz kaldık. Meslek örgütümüz kaldı. TTB bizim kutup yıldızımız, bizim onurumuzdur. Sonuna kadar da mücadeleye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

"KOVİD-19 ORTAK ÇALIŞMA MECLİSİ OLUŞTURULMALI"

İstanbul Tabip Odası (İTO) ve Sağlık ve sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Aksaray Şubesi, “Yönetemiyorsunuz, tükeniyoruz” eylemleri kapsamında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Acil Servis önü ile Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kardiyoloji Enstitüsü önünde basın açıklaması düzenledi.

Cerrahpaşa Acil önünde gerçekleştirilen ve çok sayıda sağlık emekçisinin katıldığı eylemde açılış konuşmasını SES Cerrahpaşa Tıp Fakültesi işyeri Temsilcisi Aydın Erol yaptı. Sağlık çalışanlarının önlenebilir bir hastalık olan Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybettiğini söyleyen Erol, salgın sürecinin bugüne kadar olan yönetiliş biçimini yetersiz ve kaygı verici olduğunu belirtti. Erol, salgına yönelik bütçe, koordinasyon ve planlama konusunda acil, kapsayıcı ve inandırıcı bir program açıklamalarını beklediklerini söyledi.

Hazırlanan ortak açıklamayı İTO Onur Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Döventaş okudu. Hiçbir salgının vatandaşların bireysel çabalarıyla önlenemeyeceğinin altını çizen Döventaş, “Bireysel tedbirler merkezi ve kapsamlı bir irade ve güven verici kararlarla birlikte uygulandığında anlamlı olur. Sağlık Bakanlığı, İl Hıfzıssıhha Kurullarını işlevli kılmalı, başta belediyeler ve kent konseyleri olmak üzere işçi-memur sendikaları, hemşeri-köy derneklerinden, kültür sanat dernek ve vakıflarına kadar bütün demokratik kitle örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarını sürece katmalıdır. Kovid-19 salgını mücadelesinde başarı; akıl ve bilim esas alınarak, gerçekleri konuşarak, filyasyon ve test süreçlerini çok iyi yöneterek, tedavi ortamını iyileştirip, sağlık çalışanlarını motive ederek sağlanır. Suçu vatandaşa, yükü hekimlere ve sağlık çalışanlarına yıkanlarına tarihsel sorumluluklarını yılmadan her gün hatırlatmaya devam edeceğiz” dedi.

Meclisin açılmasını beklemeden bütün partilerin Kovid-19 salgını konusunda iş birliği ve koordinasyon sağlamak üzere bir araya gelmeleri çağrısı yapan Döventaş, bütün sağlık meslek odaları, sağlık sendika ve dernekleri ile birlikte ‘Kovid-19 işbirliği ve ortak çalışma meclisi’ oluşturmasını gerektiğini söyledi.

"ÇALIŞMA SÜRESİ 6 SAATE İNDİRİLMELİ, YETERLİ KİŞİSEL EKİPMAN SAĞLANMALI"

Döventaş son olarak taleplerini sıraladı:

“Hekimler ve sağlık çalışanlarının çalışma sürelerinin 6 saate indirilmesini, dinlenme yer ve zamanlarının pandemi göz önünde bulundurularak yapılandırılmasını ve yeterli sayıda kişisel koruyucu ekipman sağlanmasını, bu hususta hiçbir aksama yaşanmamasının sağlanmasını istiyoruz. Çalışma yaşamı, ulaşım, eğitim başta olmak üzere toplu bulunma ortamlarına dair insan yaşamını önceleyen, insan emeğinin değerini koruyan yasal ve idari düzenlemelerin hak kaybı yaratmadan ve en dezavantajlı, yoksul kesimleri-emekçileri gözeterek ivedilikle yapılmasını bekliyoruz.” 

CERRAHPAŞA KARDİYOLOJİ ENSTÜTÜSÜNDE DE EYLEM

İstanbul’daki bir diğer eylemin adresi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kardiyoloji Enstütüsü önü oldu. Sağlık emekçileri yakalarına siyah kurdele takarak alkışlarla Enstütü önüne geldi. Hasta yakınları ile çevrede bulunan esnafın alkışlarla destek verdiği eylemde hayatını kaybeden sağlık çalışanları anısına saygı duruşu yapıldı. Burada konuşan SES Aksaray Şube Yönetim Kurulu Üyesi Türkan Aydoğmuş, salgın süresince 92 sağlık çalışanın hayatını kaybettiğini belirtti.

"MESLEK HASTALIĞI KABUL EDİLMELİ"

Aydoğmuş, “Sadece doktor ve hemşire arkadaşlarımızı değil temizlikte, güvenlikte çalışan arkadaşlarımızı, röntgen teknisyeni arkadaşlarımızı kaybettik. Bunları söylerken kalbimiz sızlıyor, her geçen gün bir arkadaşımızı kaybediyoruz ya da bir arkadaşımızın Kovid olduğunu duyuyoruz. O kadar çok kişiyi kaybettik ki, bizler sağlık çalışanı olarak tükeniyoruz. 

Bu sürecin bütün zorluklarını omurlarımızda hissediyoruz, her gün korkarak geliyoruz işe. Her gün evimize giderken, toplu taşımaya binerken korkarak biniyoruz, arkadaşlarımız Kovid mi olacak, biz Kovid mi olacağız, ailemize bulaştıracak mıyız diye endişe içerisindeyiz. Hekimler ve bütün sağlık çalışanlarının ölüm kalım savaşına dönüşen Kovid-19 mücadelesinde yalnız bırakılmayacaklarını, korunacaklarını, bu insanüstü çabaların farkında olunduğunu gösterecek; maddi ve manevi olarak destekleyecek, hastalanan ve vefat eden arkadaşlarımızın ‘meslek hastalığı’ tanımını kabul edecek bir Sağlık Bakanlığı ve hükümet tutumu istiyoruz” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)


"BİLİMSEL BİRİKİM SİYASİ TERCİHLERLE KULLANILMADI"

İzmir Tabip Odası’nda düzenlenen basın toplantısı öncesi ülke genelinde olduğu gibi pandemi döneminde yaşamını yitiren sağlık çalışanları anısına 1 dakikalık saygı duruşu yapıldı.

Basın toplantısında konuşan İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, "Görmekteyiz ki hala pandemiyi bir bütüncül olarak ele alan, gerçekten sorunlara etkin bir çözüm getirecek pandemi mücadelesi yok. Günlük geçici kararlarla pandemiyi kontrol altına almak da mümkün değil. 280 bini aşan pandemi hastası belirtilmişti ve 30 bini aşan sağlık çalışanı Kovid hastası oldu. 80'leri aşan sağlık çalışanı vefatları var. Sağlık çalışanları 10 kat daha büyük risk altında" dedi. Sağlık çalışanlarına hala düzenli Kovid testlerinin yapılmadığını söyleyen Çamlı, "Hepimiz biliyoruz ki sağlık çalışanlarını koruyamazsak toplum sağlığını koruyamayız. En başta Kovid hastalığının meslek hastalığı sayılmasını istiyoruz" diye konuştu. 

Basın açıklamasını okuyan yönetim kurulu üyesi Prof. Dr. Süleyman Kaynak, "Şu anda ülkemizde altıncı ayını doldurmakta olan pandemi, başlangıcından beri en ağır dönemine girmiş ve giderek daha da ağır bir tahribatla seyretmekte ve yayılmaktadır. Bu anlamda ülkemizin kamu yönetimi, altıncı ay itibari ile pandemi mücadelesini terk etmiş görünümü ile ağır bir başarısızlık göstermiş ve bu sınavdan geçememiştir" dedi. 

Çok büyük bir bilimsel birikimin günlük siyasî tercihlerle kullanılmadığını ve her geçen gün geri dönülmez yıkımın arttığını ifade eden Kaynak, "Bunun anlamı, 'ben artık pandemi mücadelesinden vazgeçtim ve sürü bağışıklığı diye tabir edilen herkes kendi başının çaresine baksın yöntemine geçtim, ben bu işte yokum' demektir. Bunu yapanların ağır tarihsel sorumluluklarını yılmadan her gün hatırlatmaya devam edeceğiz" diye konuştu. 

"İNSAN YAŞAMINI ÖNCELEYEN UYGULAMALAR YAPILSIN"

Salgının yaygınlaştığı ve uzun süreceğinin yadsınamaz hale geldiği bir dönemde hekimler ve sağlık çalışanlarının çalışma sürelerinin 6 saate indirilmesini istediklerini belirten Kaynak, taleplerini yineledi. Kaynak, "Dinlenme yer ve zamanlarının pandemi göz önünde bulundurularak yapılandırılmasını ve yeterli sayıda kişisel koruyucu ekipman sağlanmasını istiyoruz.

Çalışma yaşamı, ulaşım, eğitim başta olmak üzere toplu bulunma ortamlarına dair insan yaşamını önceleyen, yasal ve idarî düzenlemelerin hak kaybı yaratmadan ve en dezavantajlı, yoksul kesimleri, emekçileri gözeterek ivedilikle yapılmasını bekliyoruz" dedi. 

"BU SİYAH KURDELE BİZİM ACIMIZ ONLARIN  KARA YÜZÜ"

Basın toplantısında konuşan Türk Tabipler Birliği Merkez Konsey Üyesi Dr. Mübeccel İlhan da "Hem sağlık çalışanları hem toplumun her kesimi için nefesimizi toplum sağlığı için tüketmeliyiz, bunun için çağrı yapıyoruz. Yakamızdaki siyah kurdele kaybettiğimiz arkadaşlarımızın, ailelerinin acısıdır ve yönetemeyenlerin de kara yüzüdür" diye konuştu. 

Son olarak İzmir'deki istifalara ilişkin sorulan soruya ise Lütfi Çamlı, "Tüm Türkiye'de olduğu gibi İzmir'de de emeklilik ve istifalar var ama kesin sayı elimizde yok. Odamıza gelen istifa ya da yer değişikliği dilekçelerinden bu sayının önceki döneme göre daha yüksek olduğunu söyleyebiliriz" diye cevapladı.

DEÜ HASTANESİ SAĞLIK EMEKÇİLERİNDEN SAYGI DURUŞU

Dokuz Eylül Üniversite Hastanesi sağlık emekçileri de ülke genelinde olduğu gibi hastanede pandemi döneminde yaşamını yitiren sağlık çalışanları için 1 dakikalık saygı duruşu gerçekleştirdi. Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi önünde de Manisa Tabip Odası ve SES Manisa Şubesi dakikalık saygı duruşu gerçekleştirdi. (İzmir/EVRENSEL)

Dokuz Eylül Üniversitesinde hekimler saygı duruşunda


MANİSA TABİP ODASI: AKIL VE BİLİM ESAS ALINARAK, GERÇEKLERİ KONUŞARAK MÜCADELE EDEBİLİRİZ

Manisa Tabip Odası ve SES Manisa Şubesi “Yönetemiyorsunuz, tükeniyoruz” eylemleri kapsamında basın açıklaması düzenledi.

Manisa Manolya Meydanında yapılan açıklamaya üç ayrı yoldan Manisa Tabip Odası üyeleri yürüyüşle alana geldi. Alkışlarla bir araya gelen sağlık emekçilerinin açıklamasına Manisa Eczacılar Odası, Diş Hekimleri Odası, KESK ve CHP de katıldı.

Açıklamayı okuyan Manisa Tabip Odası başkanı Dr. Şahut Duran, “Kovid-19 Salgın sürecinin bilimsel yöntem, şeffaf veri ve ilgili tüm kesimlerin katılımı ile etkin ve koordineli bir anlayışla yönetilmesini istiyoruz. Kovid-19 salgın sürecinin bugüne kadar ki yönetiliş biçimini yetersiz ve kaygı verici buluyoruz. Ülkeyi yöneten yetkili kişi ve kurumlardan salgın tedbirleri, salgın bütçesi, salgın koordinasyonu, salgın planlaması konusunda acil, kapsayıcı ve inandırıcı program açıklamalarını bekliyoruz” dedi.

"HIFZISSIHHA KURULLARI İŞLEVLİ OLMALI"

Hiçbir salgının vatandaşların bireysel çabalarıyla önlenemeyeceğini vurgulayan Duran, “Bireysel tedbirler merkezi ve kapsamlı bir irade ve güven verici kararlarla birlikte uygulandığında anlamlı olur. Bu nedenle Sağlık Bakanlığı il Hıfzıssıhha kurullarını işlevli kılmalı, başta Belediyeler ve kent konseyleri olmak üzere işçi-memur sendikaları, hemşeri – köy derneklerinden, kültür sanat dernek ve vakıflarına kadar bütün demokratik kitle örgütleri ve  sivil toplum kuruluşlarını sürece katmalıdır” diye konuştu.

Sağlık çalışanlarının çalışma koşullarının yeniden düzenlenmesi taleplerini yineleyen Duran, “suçu vatandaşa, yükü hekimlere ve sağlık çalışanlarına yıkanların tarihsel sorumluluğunu her gün ama her gün hatırlatacağımızı buradan ilan ediyoruz. Kovid-19 salgını mücadelesinde başarı; akıl ve bilim esas alınarak, gerçekleri konuşarak, filyasyon ve test süreçlerini çok iyi yöneterek, tedavi ortamını iyileştirip, sağlık çalışanlarını motive ederek sağlanır” dedi. (Manisa/EVRENSEL)


ANKARA'DA HAYATINI KAYBEDEN HEKİMLER İÇİN SAYGI DURUŞU

Ankara Tabip Odası tarafından saygı duruşu etkinliğine yapılan çağrıda pandemi sürecinde 30 bini sağlık çalışanı olmak üzere 300 bin insanın enfekte olduğu kaydedildi. 80 hekim ve sağlık çalışanının hayatını kaybettiği belirtilen açıklamada, “Hiçbir salgın vatandaşların bireysel çabalarıyla önlenemeyeceğinin bilinciyle, başta sağlık meslek birlikleri, bilim insanları, sendikalar, yerel yönetimler, kent konseyleri ve de ilgili bütün kesimlerin katılımıyla, toplumu doğru ve şeffaf bilgilendirmeyle yürütülmesinin biran önce hayata geçirilmesi gerekmektedir. Çalışma yaşamı, ulaşım, eğitim başta olmak üzere toplu bulunma ortamlarına dair insan yaşamını önceleyen, insan emeğinin değerini koruyan yasal ve idari düzenlemelerin hak kaybı yaratmadan, zorunlu alanlar dışında üretime ara verilmesini yoksul kesimleri – emekçileri gözeterek ivedilikle yapılmasını bekliyoruz” denildi.

Açıklamada, hastalanan ve vefat eden sağlıkçıların “meslek hastalığı” tanımını kabul eden, çalışma sürelerinin 6 saate indirilmesini, dinlenme yer ve zamanlarının pandemi göz önünde bulundurularak yapılandırılmasını ve yeterli sayıda kişisel koruyucu ekipman sağlanmasını, bu hususta hiçbir aksama yaşanmamasını önceleyen bir irade gösterilmesi talep edildi. (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Kayıp yakını: Eşim karakoldan çıkmadı, öldürdülerse kemiklerini istiyorum

SONRAKİ HABER

TTB Merkez Konsey Üyesi Mengüç: Neoliberal politikalarla pandemiyle mücadele edilemez

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa