03 Eylül 2020 11:10

Doğu Akdeniz gerilimi | EMEP ve NAR'dan saldırgan politikalara karşı barış çağrısı

Yunanistan ve Türkiye arasında yaşanan gerilime ilişkin Türkiye’den EMEP; Yunanistan’dan ise NAR ortak bildiri yayınlayarak barış için emperyalist planlara karşı mücadele çağrısı yaptı.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Türkiye’den Emek Partisi ve Yunanistan’dan Yeni Sol Akım (NAR), Türkiye ve Yunanistan arasında Doğu Akdeniz ve Libya’ya ilişkin yaşanan gerilimler konusunda ortak bildiri yayınladı.

Ortak açıklamada, Doğu Akdeniz ve Libya üzerinden bölgesel gerginliklerin yükseltilmesine karşı çıkıldı, dayanışma vurgusu yapıldı. Açıklamada “Bu duruşumuzun hem Türkiye hem de Yunanistan’da emperyalizm ve uluslararası sermayenin halkları, doğal zenginlikleri ve çevreyi hedef alan ekonomik ve politik ilerleyişine karşı halk hareketinin genişlemesine katkısı olacağını biliyoruz. Herhangi ülkenin burjuva çıkarlarının bayrağı altında emperyalizm ve kapitalizme karşı mücadele edilemez. Yunanistan, Türkiye ve Kıbrıs’ta gerici planlara teslimiyeti reddederek barış ve daha iyi bir gelecek adına halk inisiyatifini ve mücadelesini biz güçlendirebiliriz” denildi.

Ege’nin iki yakasından gelen ortak açıklama şu şekilde:

“Yunan-Türk ilişkilerinde ve genel olarak Doğu Akdeniz’de bulutlar toplanıp hava kararıyor. Yunan ve Türk silahlı kuvvetleri, olası yansımalarıyla birlikte bir savaş durumun bir önceki aşamasındalar.

Milliyetçilik salgını ve düşmanca retorik her iki ülkenin yönetici kurumları ve gerici çevreleri tarafından yöntemli ve kasıtlı olarak geliştiriliyor.

ExxonMobil, Total ve ENİ gibi uluslararası petrol sondaj şirketleri uluslararası denizlerin, hatta EEZ sınırlandırmaları öncesinde bile araştırma bölgelerinde petrol çıkarma ruhsatlarını active etmek için sabırsızlanırken, NATO, ABD, Fransa ve toplamda 8 ülkenin savaş filoları bölgedeki  varlıklarını artırıyorlar.

Türkiye ile Yunanistan arasındaki polemik ve milliyetçi retorik, aynı zamanda egemen sınıflar tarafından bir sosyal ve ulusal konsensüs ve uyumu zorlamanın aracı olarak kullanılıyor. Ve bunlar iki ülke halklarının ekonomik ve sağlık kriziyle yüzleştikleri bir dönemde gerçekleşiyor.

NEYE EVET DİYORUZ

Bu koşullarda biz, barış ve halkların yaşam koşulları ve içinde yaşadığımız çevrenin gelişmesi için işbirliği ve dayanışma için bir duruş sergiliyoruz.

NEYE HAYIR DİYORUZ

Bu, bölgede tüm emperyalist müdahalelere, Yunanistan ve Türkiye yönetici sınıflarının saldırgan fırsatçı planlarına, milliyetçilik ve şovenizme, savaş hazırlıkları ve silah yarışına, çevrenin tahribine, sosyal, demokratik ve çalışma hak ve özgürlüklerine saldırıya, “Avrupa Kalesi”nin sınırlarında göçmenlere ve sığınmacılara karşı askeri tipte operasyonlara karşı koymanın yoludur.

Sözde vatan uğruna yapılan destek çağrılarına rızamız ve müsamahamız yoktur. Ancak Türkiye ve Yunan halkları ve bütün bölge ülkelerinin enternasyonalist mücadelesi, savaş kışkırtıcısı ve maceracı burjuva rekabet, emperyalist planlar ve anlaşmalar karşısında barışı geliştirmenin tek yoludur. Herhangi engeller karşısında bölge halkları böylelikle özgürce yaşayabilirler.

Bu duruşumuzun hem Türkiye hem de Yunanistan’da emperyalizm ve uluslararası sermayenin halkları, doğal zenginlikleri ve çevreyi hedef alan ekonomik ve politik ilerleyişine karşı halk hareketinin genişlemesine katkısı olacağını biliyoruz. Herhangi ülkenin burjuva çıkarlarının bayrağı altında emperyalizm ve kapitalizme karşı mücadele edilemez.

Yunanistan, Türkiye ve Kıbrıs’ta gerici planlara teslimiyeti reddederek barış ve daha iyi bir gelecek adına halk inisiyatifini ve mücadelesini biz güçlendirebiliriz.

TALEPLER

  • Sermaye ve emperyalizmin planlarını yenilgiye uğratarak bölgede barış istiyoruz. Mücadelemiz, işçilerin ve halkların çıkarları ve sosyal kurtuluşları içindir.
  • Savaş hazırlıkları ve milliyetçi isteriye son. Eğitim, sağlık ve saygın bir yaşam lehine silahlanma programlarına son.
  • EEZ’ler ve denizlerde gaz çıkarma faaliyetlerinin dondurulması ve ruhsat kontratlarının iptali. Uluslararası sularda Türkiye, Yunanistan ve uluslararası sondaj şirketlerinin sondajlarına hayır. Araştırma bölgelerinin yaratılmasına ve EEZ’ler yoluyla denizlerin kapitalist sömürüsüne karşıyız. Sadece militanlıkları ve uluslararası işbirlikleriyle halklar, sermayenin emperyalist çıkarlarına karşı, uluslararası denizlerde (ekonomik araştırma ve kurtarma faaliyetleri vb.) emekçi halkların haklarına saygı duyarak ve çevreyi koruyarak gelir getirici faaliyetlerin yollarını açabilirler.
  • NATO, Türkiye ve Yunanistan’dan dışarı, ABD askeri üsleri ve orduları iki ülkeden de çekilsin.
  • Yunanistan ve Türkiye arasında kara ve deniz sınırlarında bir değişikliğe ya da değişiklik tehdidine hayır.
  • Türk Ordusu (düzenli ve paralı) Suriye ve Libya’dan çekilsin, Yunan Ordusu, Yunanistan sınırlarının dışındaki NATO ve AB’ye katkı ve diğer görevlerinden ayrılsın. Askerlik hizmetindekilerin hak ve özgürlükleri tanınsın.
  • Kıbrıs sorunu, işgal kuvvetlerinin ayrılması, sözde garantör güçlerin rollerinin iptali, bütün orduların çekilmesi ve askeri üslerin kapatılmasıyla çözülsün. Rum ve Türk Kıbrıs toplumlarının tanındığı ve tüm haklarına saygı gösterildiği birleşik ve Türkiye ve Yunanistan’ın yayılmacı gözetiminden bağımsız Kıbrıs.
  • Türkiye-AB (ve Yunanistan) anlaşmasının iptaliyle savaş ve yoksulluk nedenli sığınmacılara hakları ve serbest dolaşım tanınsın.
  • Türkiye ve Yunanistan’da bütün azınlıklara tam ve eşit haklar.
  • Türkiye’deki politik mahkumlara özgürlük, işçi sınıfı ve halkın mücadeleci kesimlerine, emek ve Kürt hareketine yönelik zulüm ve baskı rejimine son. Kahrolsun AB’nin “anti-terör” yasası ve militanları Türk hükümetine teslimini kapsayan Türkiye ile Yunanistan arasındaki anti-demokratik “anti-terörist” işbirliği." (HABER MERKEZİ)
ÖNCEKİ HABER

Binali Yıldırım ve eşi Semiha Yıldırım'ın Kovid-19 testi pozitif çıktı

SONRAKİ HABER

ATO: Tek elden yönetilen politikaların bedelini vatandaşlar yaşamları ile ödedi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa