15 Ağustos 2020 12:25

Siyaset Bilimci Doç. Dr. Yücel Demirer: Kürt sorununda somut adıma ihtiyaç var

Siyasilerin Kürt sorununa dair açıklamalarını değerlendiren Siyaset Bilimci Doç. Dr. Yücel Demirer "Her şeyden önce eleştiri ve özeleştiriye tutulmaları gerektiğini düşünüyorum" diye belirtti.

Yücel Demirer | Fotoğraf: MA

Paylaş

Türkiye siyasetinde son dönemlerde Kürt sorununa ilişkin peş peşe siyasilerden açıklamalar geliyor. CHP’nin 37’nci Kurultayının ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Kürt sorununun 40 senedir çözülememesinden yakınarak “Bu sorunu çözeceğim” dedi, ardından da kamuoyuna ‘Kürt sorunu raporu’ hazırlanacağına dair haberler yansıdı. Yine geçtiğimiz gün CHP’li Muharrem İnce ise hareket başlattığını duyurduğu basın toplantısında CHP’yi Kürt sorununa eğilmemekle suçladı. Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ise, Diyarbakır’a giderek Kürt sorunu konusunda konuştu ve toplantıya katılanları Kürtçe selamladı.

Kürt sorununa dair siyasilerden gelen açıklamaları Mezopotamya Haber Ajansına değerlendiren Siyaset Bilimci Doç. Dr. Yücel Demirer, “Adalet ve Kalkınma Partisinden kopan ve bunlardan doğan siyasi çevrelerin her şeyden önce gelinen noktada daha önceki dönemin, daha önce bulundukları, işgal ettikleri yerin hesabını vermesi gerekiyor. Özellikle kullandığım kavramlar, kimilerine çok sert gelebilir ama biz bir tür literatürü unuttuk. Nedir? Artık sınıf kavramını kullanmıyoruz, sınıf çatışması kavramını kullanmıyoruz. Giderek içinde Kürt geçen kelimeler, kavramlar, cümleler demeçler azaldı. Özellikle bahsettiğiniz aktörlerin her şeyden önce bir özeleştiri, her şeyden önce bir sadeleşme ve bir eleştiriye tabi tutulmaları gerektiğini düşünüyorum" dedi.

"RAPORA DEĞİL, SOMUT MESELELERE MÜDAHİL OLMAYA İHTİYAÇ VAR"

Yücel Demirer CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Kürt sorununu demokratik çerçevede çözme sözü veriyorum” sözleri için de şu ifadeleri kullandı: "Kürt meselesi denildiğinde hemen üçüncü kelime rapor oluyor. Biliyorsunuz CHP tarihinde birçok Kürt raporu var. Bunlardan yazıldığı dönemde cesur ve etkili olanlar da var. Ama ben bugün Türkiye’de CHP’nin ya da herhangi bir muhalefet partisinin ‘Yaparız’ dediği bir rapor tarifini hiç geçerli bulmuyorum. Bugün demokrasinin eksi düzeyine indiği örneklerinin yaşandığı bir süreçte Ankara’da yayımlanan bir raporun, İstanbul’da yapılan bir toplantının, Kürt meselesine yönelik bir açıklayıcı özelliğinin olduğunu düşünmüyorum. Böyle olmaması için de daha açık seçik liderlerin bölgeye gittiği, somut meselelere müdahil olduğu, Kürt halkına sahip çıktığı yani bunu sadece yazılanla çizilenle yapmadığı bir söyleme ihtiyaç var."

"BU AKTÖRLER İKTİDARDAYKEN KATLİAMLAR YAŞANDI"

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın Kürt sorununa yönelik yaklaşımlarını da değerlendiren Demirer, bu iki ismin iktidarda yetkili olduğu dönemde yaşanan katliamlara dikkat çekti. Demirer şöyle dedi: "Türkiye, söylem, gerçeklik ve eylem arasında çok ciddi açıların olabildiği bir ülke durumunda. Bu aktörlerin iktidarda son derece etkili ve yetkili pozisyonlarda olduğu dönemlerde, kırımlar, ölümler, katliamlar yaşandı ve yaşatıldı. Öncelikle bunların açık seçik konuşulması gerekiyor. Davutoğlu hatta Babacan halkların geleceğini, sosyal ve siyasal yeniden kuruluşunu konuşurken; temiz yüzü iyi eğitiminden ziyade eleştiri ve öz eleştiri mekanizmasıyla bunu yapabilirler. Bu bağlamda da bu çıkışların olumlu anlamda, pozitif anlamda Kürt halkına verebileceği bir şey olduğunu düşünmüyorum. Bunu söylemek de aslında bana düşmez ama Kürt halkının bu iki çıkışı ciddiye alacağını da tahmin etmiyorum. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Isınan sular alev alacak!

SONRAKİ HABER

Arçelik fabrikası deposunda çalışan 12 işçi karantinaya alındı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...