13 Ağustos 2020 23:45

Antep'te hastaneden kovulan vatandaşın bilinci kapandı

Antep'te koronavirüse yakalanan Alzheimer hastası İsmail Bozkurt öfkeli tavırlar sergilediği gerekçesiyle dışarı atıldı, ilerleyen günlerde bilinci kapalı durumda hastaneye kaldırıldı.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Deniz KAR
Antep

Antep’te geçtiğimiz hafta içi 25 Aralık Devlet Hastanesine giderek koronavirüs (Kovid-19) testi yaptıran 66 yaşındaki İsmail Bozkurt ve 55 yaşındaki Gülşenay Bozkurt isimli karı koca, test sonuçları pozitif çıkmasına rağmen iki gün hastanenin gözlem ve bekleme odasında kalarak yer açılmasını bekledi. Ardından Alzheimer hastası olan İsmail Bozkurt öfkeli tavırlar sergilediği için pek çok farklı kronik rahatsızlığı olmasına rağmen hastane tarafından dışarı atıldı. İlerleyen günlerde durumu ağırlaşan Bozkurt, Abdulkadir Yüksel Devlet Hastanesine kaldırıldı. Bu hastanede bilinci kapalı olarak yatan Bozkurt için koronavirüse yakalanmadığı, başka sağlık problemlerinden kaynaklı durumunun ağırlaştığı söylendi. 

Yaşanan olayları İsmail Bozkurt’un çocukları ve kendisi de şu an hastanede Kovid-19 tedavisi gören eşi Gülşenay Bozkurt ile konuştuk. 

VERDİKLERİ İLAÇ ÖFKELENDİRDİ

İsmail Bozkurt’un oğlu Mehmet Bozkurt, babası ve annesinin, geçtiğimiz hafta içi Kovid-19 belirtileri gösterdiği için 25 Aralık Devlet Hastanesine gittiğini, burada PCR testi yapıldığını, annesinin testinin negatif babasınınkinin ise pozitif çıktığını söyledi. İkinci test yapıldığında annesine de Kovid-19 teşhisi konulduğunu belirten Bozkurt, “Her ikisine de yatış verildi, fakat hastanede yer olmadığı için sırası gelince alınacaklarını söylediler. Önce bekleme odasında daha sonra gözlem odasında iki gün boyunca beklettiler” ifadelerini kullandı. Babasının Alzheimer ve Parkinson hastası olduğunu dile getiren Bozkurt, aynı zamanda şeker, kolesterol ve kalp rahatsızlığının da bulunduğunu söyledi. İki günün sonunda anne ve babası için hastanede yer açıldığını aktaran Bozkurt, “Alzheimer hastalığından kaynaklı babam ara sıra öfkeleniyor. İçeriye alınacaklarken, sakinleştirmek için mi verildiğini bilmediğimiz bir hap veriliyor. O haptan sonra babam kendinden geçiyor, yerinde duramıyor ve kendini dışarıya atıyor. Oradaki görevliler, anneme ‘Gidin buradan’ diyor. Annem, ‘İkimizde de virüs var, yatışımız yapıldı, bizi nasıl kovarsınız? Sizin aileniz yok mu, kadın başıma bu adamı nasıl zapt ederim’ diye sorduğunda görevliler, ‘Gidin. Nasıl giderseniz gidin’ diye cevap veriyorlar. Gecenin bir saati iki yaşlı hastayı nasıl kovarlar? Üstelik annemde kemik erimesi ve kolesterol var. Babama yıllarca baktığı için heder olmuş durumda” dedi. 

GECE YARISI HASTANEDEN GÖNDERİLDİLER

Mehmet Bozkurt’un ardından 25 Aralık Devlet Hastanesinden kovulma sürecini anlatan İsmail Bozkurt’un kızı Ayşegül Kaya, babasına hastanede verdikleri haptan sonra daha kötü olduğunu, yerdeki pislikleri bile ağzına almaya çalıştığını belirtti. Ailesinin hastaneden dışarı atılmasına tepki gösteren Kaya,“Gecenin 12 buçuğunda kalp hastası, Kovid-19 teşhisi konmuş bir hastayı dışarı atamazlar. Babamıza bu şekilde davranılmamalıydı, ‘Ailesinden biri refakatçi olarak gelsin, babanızı zapt edemiyoruz’ denmeliydi” diye konuştu.

Hastaneden eve gelme süreçlerinin de oldukça sancılı geçtiğini vurgulayan Kaya, “Ambulans annemleri sitenin önüne getirdiğinde, annem ile site görevlisi ambulans şoföründen babamı sitenin içine taşımak için yardım istiyorlar. Normal bir hasta olsa biz ailemizle taşırız ama kovid teşhisi konmuş. Ambulans şoförü de ben kaldıramam, risk alamam kapının önüne bırakıp giderim diyor. Annem babamı ağlaya ağlaya zorla asansöre bindiriyor, sürükleyerek eve sokuyorlar. Babamın ayaklarında zedelenmeler oluyor. Suya tutuyorlar evde babamı, yine kendine gelemiyor. Deli gibi oluyor” ifadelerini kullandı. 

İLAÇ YANLIŞ DOZDA VERİLMİŞ

Hastanede kullandırılan hapın yanlış şekilde verildiğini belirten Kaya, “Alzheimer ilacının dozu diyelim ki iki, üç ünite, orada altıya, yediye kadar çıkarıp vermişler. Verdikleri hap normalde kan pıhtılaşmasına neden olurmuş. Bir uzman doktorla konuştuk. Babama normalde iğne yapılması lazımmış ki kan pıhtılaşmasın, o da yapılmamış. Kalbinde stent de var. Yani demek istediğim başlarından savdılar, umursamadılar” dedi. 

ŞİKAYET ETTİLER, EVDE TEDAVİYE ALINDILAR

Kaya’nın ardından süreci anlatmaya devam eden Mehmet Bozkurt, İl Sağlık Müdürlüğünü arayıp şikayette bulunduğunu, İl Sağlık Müdürlüğünden kendisine dönüş yapıldığında, tek tek tüm şikayetlerini yazdırdığını ve gerekli işlemlerin yapılacağı cevabını aldığını söyledi. 

Bir  gün sonra 25 Aralık Devlet Hastanesine tekrar gittiklerini ve babasının yatışı için uğraştıklarını dile getiren Bozkurt, “Aynı gün İl Sağlık Müdürlüğünden beni aradılar, hastaneye ve görevlilerine uyarıda bulunduklarını, herhangi bir  problemin kalmadığını ve işlemlerimizi gerçekleştirebileceğimizi söylediler. Annemin tedavisi hastanede gözüküyordu. Annem hastaneye gelmesin, babama baktığı için evde kalsın diye doktordan anneme haplarını vermesini rica ettim, verdiler. Annemi eve göndermek için ambulans istedik. Sonuçta Kovid-19 teşhisi konmuş hasta ama ambulans gelmedi ve  mecburi olarak otobüsle  gönderdik annemi eve” dedi. Hastanede anne ve babasının durumunu bir doktora sorduğunda, doktorun, ‘Kaç defa anlatacağız, sizinle mi uğraşacağız’ deyip sandalyeleri ittiğini ve  personeli çağırdığını belirten Bozkurt, “Doktor ortalığı birbirine kattı. Kamera kayıtları incelenebilir, her şey araştırılabilir. Kibarca soru sorduğum halde bana bu şekilde tepki verdiler” diye konuştu.

FENALAŞINCA HASTANEYE KALDIRILDI

Annesinin babasına evde bakmaya devam ettiğini ancak durumunun gittikçe ağırlaştığını vurgulayan Bozkurt, “Cumartesi günü annem babamı, yemeğini vermek ve diğer ihtiyaçlarını gidermek için uyandırmaya çalıştığında babamın nabzının düştüğünü, yavaş nefes alıp verdiğini fark etti. Babam hırıltılı bir ses çıkardıktan sonra ağzından kan gelmeye başladı. Hemen bize yakın hastaneyi arayıp ambulans istedik. Abdulkadir Yüksel Devlet Hastanesinde acil müdahale odasında makineye bağladılar babamı. Oradaki doktor bana babamın  ciğerlerinin bittiğini, solunumunun azaldığını,  kritik bir durumda olduğunu ve hazırlıklı olmamız gerektiğini söyledi. Biz o an çöktük zaten. Babamı yoğun bakıma aldılar. Cumartesiden beri yoğun bakımda. Durumunu sorduğumda, bir gelişme olmadığını, babamın beyin fonksiyonlarını kaybettiğini, böbreklerin zarar gördüğünü ve sıvı takviyesine başladıklarını söylediler. Cihaza bağlı bir şekilde uyutuyorlar” dedi. 

Abdulkadir Yüksel Devlet Hastanesinde babasına yeniden PCR testi yapıldığında test sonucunun negatif çıktığını söyleyen Bozkurt, hastaneden kendilerine, virüs tespit edilmediği, babasının şekerden kaynaklı insülin değerlerinin yükseldiği, bundan dolayı durumunun ciddileşmiş olabileceği bilgisi verildiğini aktardı. 

Babasına 25 Aralık Devlet Hastanesinde Kovid-19 teşhisi konulduğunu hatırlatan Bozkurt, “Babam için ilaç tedavisi başlatmışlardı, durum ne olacak bilmiyoruz. Annemin ise ciğerleri lekeli, ağır zatürre olmuş durumda aynı hastanede tedavi görüyor” diye konuştu. 

"İNSAN HAYATI BU KADAR UCUZ OLMAMALI"

Abdulkadir Yüksel Devlet Hastanesinde Kovid-19 tedavisi devam eden İsmail Bozkurt’un eşi Gülşenay Bozkurt da yaşananlara tepki gösterdi. Eşi İsmail Bozkurt’a hastanede sıra bekledikleri iki gün boyunca bir iğnenin dahi yapılmadığını belirten Gülşenay Bozkurt, “İki günün sonunda İsmail Bozkurt servise geçsin dediler. Biz oraya yattık sonra adamın kafası gitti gitti geldi, durmadı, yanlış hareketler yaptı. Adamın çilesini ben çekiyorum başkası çekmiyor ki. Hastanede sakinleştirici ilaç vermelerini istedim, ‘Mümkünse bir iğne yapın, sabah olsun en kötü deliler hastanesine götürürüz’ dedim” diye konuştu. Hastaneden çıkarılmalarını doktorun istediğini aktaran Bozkurt, “Personel geldi bana ‘Teyzeciğim hocamız telefon etti, o hastayı gönderin gitsin dedi.’ Ben de ‘Kızım ben imza atmadım, ben çıkmıyorum. Eğer ben Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşıyorsam beni atmaya hakkın yok’ dedim” ifadelerini kullandı. Eşi İsmail Bozkurt’un pek çok kronik hastalığının olduğunu hatırlatan Gülşenay Bozkurt, “En azından başka bir hastaneye yönlendirebilirlerdi” dedi. Sağlık Bakanlığı ile iletişime geçerek şikayetçi olduklarını da dile getiren Bozkurt, “Ben böyle bir şeyi hak etmedim. Şimdi benim kocam benimle aynı hastanede yoğun bakımda, bitkisel hayatta. Bu adam ölürse ben ne yapacağım. İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı. Yazık günah değil mi? Ağaç kovuğundan çıkmadık biz de insanız. Bu işin arkasını bırakmamak gerek, çünkü bugün bize yapılan yarın başka insana yapılır” diyerek sözlerini tamamladı. 

İDDİALARA YÖNELİK HASTANE İDARESİ TARAFIMIZA GERİ DÖNÜŞ YAPMADI

Söz konusu iddialar üzerine 25 Aralık Devlet Hastanesini aradık. Sekreter önce hastanenin filyasyon birimini bağladı. Burada ismini vermek istemeyen yetkili kişi, “Hayır tabi ki de böyle bir şey olmaz. Hasta bize başvurduğu zaman gerekli yardımı alacaktır” dedi. 

Testi pozitif çıkmasına rağmen iki gün boyunca gözlem ve bekleme odasında beklemesiyle ilgili ise, “Nereden bilebilirim. Zaten hastanemizde bir sürü hasta olduğu için orada yatırılıp yatırılmadığını bilemem. Hasta hastanemize başvurduğu zaman her türlü yardımı alacaktır” dedi.  

Daha sonra ise başka bir yetkili ile görüşmek için aradığımız hastanede ise bu sefer hasta hakları birimine telefon bağlandı. Buradaki yetkili kişi de ismini vermeyerek, “Olayı sizden duyuyorum. Benim de araştırma yapmam lazım. Böyle bir şey varsa ilgili başhekimlik gerekeni yapar. Çünkü bu konuyla alakalı tarafımıza yazılı şikayet bulunmadı. Araştırılması gerekiyor iddianın. Ben idareye bilgi vereyim bununla ilgili bir şey varsa ilgili doktor ilgili hemşireden görüş alsınlar onunla ilgili açıklama yapacaklardır” dedi. 

Numaramı alan hasta hakları personeli idareyle konuşarak bize dönüş yapabileceklerini söyledi ama arayan olmadı.

ÖNCEKİ HABER

"Susuyoruz" eylemi yapan tiyatroculardan destek çağrısı

SONRAKİ HABER

Çeşme’de otluk alanda yangın: 3 site tedbir amaçlı boşaltıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...