Hacettepeliler, önlemler alınarak üniversitelerinin açılmasını istiyor

Uğur DÜZGÜN
Metin SEVİM
Ankara

YÖK’ün geçtiğimiz hafta üniversitelerdeki güz döneminde uygulanacak eğitim biçimine ilişkin yayımladığı “Küresel Salgında Yeni Normalleşme Süreci” raporunu Hacettepe Üniversitesi öğrencileriyle konuştuk. Öğrenciler uzaktan eğitimin verimsizliği nedeniyle üniversitelerin açılmasını istese de artan vaka sayıları nedeniyle yüz yüze eğitimden de endişeli. Üniversiteliler özellikle uygulama imkanı olmadığı için derslerin öğretici olmadığını vurguluyor.

"ÖNLEMLER ALINABİLİR Mİ O DA BELİRSİZ"

Özel Eğitim Bölümü öğrencisi Hüseyin Mert, üniversitelerin mesleki eğitim veren kurumlar olarak görülüp lise, orta ve ilkokullar gibi değerlendirmemek gerektiği düşüncesiyle uzaktan eğitim yapılmasının yanlış olduğunu söyledi. Ancak örgün eğitimin de sorunlar yaratabileceğini belirten Mert, “Üniversiteler mahalle sistemiyle öğrenci alan bir kurum değil, bu yüzden okullar açıldığında tüm Türkiye’de göç olacak. Bu da büyük bir risk. Önlemler alınabilir mi o da çok belirsiz, çünkü şimdiye kadar önlem almada hükümet mücadeleyi halka bıraktı” dedi. Eğitim sisteminin zaten teorik bilgi üzerine kurulu olduğuna dikkat çeken Mert, “Buna bir de uzaktan eğitim eklenince tamamen teorik eğitime yöneldiler. Benim de en çok şikayet ettiğim durum bu. Özel eğitimin en can alıcı noktaları zaten staj ve uygulama dersleri, bunları iyi kavrayamazsan pratik anlamda mesleğini icra edemezsin” ifadelerini kullandı.

"ÖĞRENCİLERE HİJYEN KİTİ SAĞLANMALI"

Aynı bölüm öğrencilerinden Doğukan Uysal ise okulların açılmasının dersleri ilerletmek açısından gerekli olduğunu söyledi. Evden eğitim sürecinde birer saatlik videolu derslerin çözüm olmadığını belirten Uysal, üniversiteye yeni kazanan öğrenciler açısından online dersin daha kötü olduğunu ifade etti. Ancak okullar açıldığında virüsün yayılma riski olduğunu söyleyen Uysal, “Bugün pandemiden korunmak, önlem almak halka bırakılıyor. Rektörlük somut önlemler alarak hareket etmeli. Öğrencilere düzenli hijyen kiti sağlanmalı” dedi.

"UYGULAMASI OLMAYAN DERSLER ÖĞRETİCİ DEĞİL"

Fen Bilgisi Öğretmenliği Öğrencisi Sıla Demir aldıkları eğitimin uygulama olmadığında öğretici olmadığını ifade etti. Uzaktan eğitim ile birlikte deneylerden uzaklaşarak “Ders geçmek için” eğitim görür bir hale geldiklerini belirten Demir, “Bu tür temel bilim alanlarının yüz yüze ve pratik bir karşılığı olarak öğrenilmesi gerek bu nedenlerle okullar açılmalı” ifadelerini kullandı.

Türkçe Öğretmenliği Öğrencisi Sedat Kılıç uzaktan eğitimden şikayetçi. Pandemi sürecinde 6 dersten kaldığını belirten Kılıç, “Üniversitede değil evde kaldığımdan işe girip çalışmam gerekiyor. Bölüm derslerinden de kaynaklı direkt ödev ve konu ezberi yapıp, ders geçmek üzerine kurulu bir uzaktan eğitim dönemi vardı. Bu dönemden bir şey anlamadık. Yüz yüze eğitimde en azından aynı ortamda eğitim alıyoruz. Uzaktan eğitimde herkesin imkanı bir olmuyor” diyerek yüz yüze eğitim istediğini anlattı.

"YETERİ MİKTARDA ÜCRETSİZ İNTERNET SAĞLANMALI"

Uzaktan eğitimde internet sorununa dikkat çeken İktisadi ve İdari Bilim Fakültesi Aile ve Tüketici Bilimleri 3. Sınıf Öğrencisi Ercan Ruzikar “Dönemin uzaktan olması benim derslerle olan etkileşimimi en alt seviyeye indirecektir. Geçen dönem olduğu gibi hem zaman açısından hem de kaynak açısından istediğim gibi derslere katılım gösteremeyeceğimi düşünüyorum” dedi. Evde internet olmadığı için ayda iki ya da üç defa internet paketi satın aldığını söyleyen Ruzikar, ihtiyacı olanlara gerekli elektronik malzemelerin sağlanması gerektiğini söyledi. İhtiyacı olan öğrencilerin tespit edilerek, ücretsiz internet sağlanması gerektiğini de ifade eden Ruzikar, “İlk dönem her öğrenci için ücretsiz internet sağlanmıştı ama şahsen hiç kullanamadım. Yine kendi internetimden kullanmak zorunda kaldım. Bunun için gerçekten öğrencilerin sağlam bir şekilde kullanabilecekleri ve yeteri miktarda ücretsiz internet sağlanmalı” şeklinde konuştu.