07 Ağustos 2020 07:22
Son Güncellenme Tarihi: 07 Ağustos 2020 11:48

Macron: Fransa Lübnan’da rolünü oynamazsa iç işlerine Türkiye, İran, Suudlar karışır

Beyrut'a giden Fransa Cumhurbaşkanı Macron, eleştirilere "Fransa rolünü oynamazsa Lübnan’ın iç işlerine başkaları karışacak" dedi. Peki Lübnan'ın "iç işleri"nde kimlerin gözü var?

Fotoğraf: Lübnan Cumhurbaşkanlığı - Handout | AA

Paylaş

Henüz arama kurtarma çalışmaları dahi tamamlanmadan Beyrut’u ziyaret etmesi “ülkenin iç işlerine karışmak” olarak nitelendirilen Fransa Cumhurbaşnı Emmanuel Macron, “Lübnan halkının çıkarlarına inanan Fransa rolünü oynamazsa, Lübnan’ın iç işlerine karışan İranlılar, Türkler, Suudlular ve bölgedeki diğer güçler olacak. Bu ülkelerden bazıları bunu Lübnan halkının aleyhine kendi jeopolitik ve ekonomik çıkarları için yapacak” dedi.

‘BAZI ÜLKELERİN ÇIKARLARI VAR’

Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta bulunan Macron, Fransız BFMTV kanalına açıklamalarda bulundu. Lübnan halkının yanında bulunmanın Fransa’nın sorumluluğu olduğunu savunan Macron, ülkesinin Lübnan’ın iç işlerine karıştığına yönelik eleştirileri reddederek, “Kardeşlik ve yardım söz konusu. Yanılmayın. Çok taraflılığa ve Lübnan halkının çıkarlarına inanan Fransa rolünü oynamazsa, Lübnan’ın iç işlerine karışan İranlılar, Türkler, Suudlular ve bölgedeki diğer güçler olacak. Bu ülkelerden bazıları bunu Lübnan halkının aleyhine kendi jeopolitik ve ekonomik çıkarları için yapacak” dedi.

MACRON ‘YENİ DÜZEN’ İSTEDİ

Fransa’nın Beyrut Büyükelçiliği resmi konutunda bir basın toplantısı da düzenleyen Macron, “Fransa, ilerleyen günlerde Lübnan’a destek için ABD, Dünya Bankası ve Avrupa Birliği ile uluslararası bir konferans düzenleyecek” dedi.

“Eylül aynın başında Lübnan’a geri döneceğim” diyen Macron, “Fransa, halkının güvenini kaybetmiş bir otoriteye açık çek vermeyecek. Hükümetin ya da cumhurbaşkanının yerine geçemem ancak bu kişilerin üzerinde büyük bir sorumluluk olduğunu söyleyebilirim. O da yeni bir Lübnan sözleşmesi oluşturmak” ifadelerini kullandı.

Macron, Perşembe günü Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Aun ile patlamanın yaşandığı Beyrut Limanı’nı ziyaret etmişti. Macron ayrıca Lübnan Başbakanı Hassan Diyab ve Meclis Başkanı Nebih Berri ile bir araya gelmişti.

Lübnan, 1943 yılında Fransa’dan bağımsızlığını ilan etmişti.

BÖLGESEL ÇIKAR ÇATIŞMALARININ ORTASINDA BİR ÜLKE

Ortadoğu’nun 6 milyonluk küçük ülkesi Lübnan’ın bölgeyi yöneten güçlerin çatışma ve çıkar politikalarından en çok etkilenen ülkelerden biri. Her mezhebin belli bir siyasi kota sahibi olduğu ülkede eski Başbakan Saad Hariri’nin liderliğindeki Sünni blok Suudi Arabistan, Hizbullah hareketinin liderliğindeki Şii blok ise İran müttefiki ve bu iki rakip ülke ülkeye siyasi, mali ve askeri olarak nüfuz ediyor. Ekim 2017’te Saad Hariri’nin, başbakanken gerçekleştirdiği Riyad ziyaretinde Suudi Arabistan yönetimi tarafından günlerce alıkonduğu ve buradan ülkesinin içinde bulunduğu durumdan Hizbullah ve İran’ı sorumlu tutarak istifa açıklaması yaptığı, Fransa’nın arabuluculuğu sonunda Paris’e geçerek istifasını geri aldığı süreç, Lübnan’a dış müdahalenin ne kader derin olduğunu bir kez daha gözler önüne sermişti.

Bölgedeki kendi çıkarları gereği İran karşıtı cephenin asıl lideri olan ABD de özellikle Hizbullah üzerinden İran’ın etkisini azaltma girişimleriyle ülke siyasetine müdahil oluyor. ABD’nin Hizbullah, İran ve Suriye yaptırımları Lübnan halkının yaşamını da doğrudan etkiliyor.

Rusya’nın Lübnan’a ilgisinin daha çok Suriye meselesi üzerinden olduğu belirtilmekle birlikte, Lübnanlı siyasetçilerin sık sık Rusya’yı ziyaret etmeleri ve iki tarafın özellikle ticari ilişkileri geliştirdiği dikkat kaçmıyor. Bu ilişkilerde Rus enerji şirketi Rosnef’in etkili olduğu belirtiliyor. Son olarak 26 Mart’ta Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Aun, Moskova’yı ziyaret etmişti. Rusya Enerji Bakanı Alexander Novak bu ziyaretin ardından, Rus şirketlerinin Lübnan’a doğalgaz tedarik etmeye hazır olduğunu ve Lübnan sahillerindeki hidrokarbonları araştırabileceklerini söylemişti. Beyrut patlamasının ardından Rusya’nın ertesi gün kente yardım uçakları gönderdiğini de hatırlatalım.  

TÜRKİYE’NİN LÜBNAN’DAKİ DURUMU

Macron’un “Lübnan’ın iç işlerine karışan ülkeler” arasında saydığı Türkiye ile Lübnan yönetimi, ilgili özellikle ülkenin kuzeyindeki Trablusşam kentindeki protestolara müdahale ve yardım eleştirisi gündemdeydi. Temmuz ayında Lübnan İçişleri Bakanı Muhammed Fehmi, AKP hükümetini “Lübnan’daki iç krizi derinleştirmekle” suçlamıştı.

Bakan Fehmi, Türkiye’ye ait bir uçakta beraberlerinde “birkaç milyon dolar”la 4 kişinin gözaltına alındığını belirterek, söz konusu paraların isyan hareketlerine destek için gönderildiğini ileri sürmüş ve “Türkiye, Lübnan’daki gerilimi körüklemek için dış müdahalede bulunuyor” diyerek, Türkiye’den gelen talimatlar sosyal medya aracılığıyla göstericilere ulaştığını” iddia etmişti.

Bu suçlamayı reddeden Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, yaptığı yazılı açıklamada, “Lübnanlı bazı siyasetçiler tarafından gündeme getirilen, ülkemizin ‘Lübnan’ın kuzeyinde gerçekleştirilen protesto gösterilerine destek verdiği ve Lübnan'ın bu bölgesinde nüfuz alanını geliştirme amacı güttüğü’ şeklindeki iddialar, izandan yoksundur” ifadelerini kullanmıştı.

AA: TÜRKİYE’NİN KUZEYDEKİ VARLIĞI HERKES TARAFINDAN BİLİNİYOR

AA’nın 29 Temmuz’da yayınladığı, “BAE ve Suudi Arabistan’ın yıkıcı politikaları ekonomik krizin pençesindeki Lübnan'a da uzanıyor” başlıklı analiz-haberde kullandığı bazı ifadeler ise dikkat çekici.

“Türkiye'nin bugüne kadar Lübnanlılara sunduğu insani yardımlar, Suudi Arabistan ve BAE’ye ait basın organları tarafından ‘Türkiye’nin Lübnan’daki nüfuzu’ ve ‘Türkiye Trablusşam’ı işgal etmeye böyle hazırlanıyor’ başlıklarıyla servis edildi” denilen yazıda, “Türkiye’nin siyasi müdahalesi şeklinde yapılan tüm haberlerin asılsız olduğunu vurgulayan kaynaklar, ‘Türkiye'nin kuzeydeki varlığı herkes tarafından biliniyor. Trablusşam ve Sünni nüfusun yoğun olduğu ülkenin diğer bölgelerindeki halk, Türkiye’ye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a gönülden bağlıdır” ifadeleri kullanılıyor. (DIŞ HABERLER)

ÖNCEKİ HABER

AKP’lilerin kurucuları arasında yer aldığı ASAP’tan İstanbul Sözleşmesi’ne destek

SONRAKİ HABER

"Sağlıklı koşullarda çalışmak için örgütlü olmak gerekiyor"

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...