05 Ağustos 2020 14:15

SES Adana Şube Başkanı Akyüz: Sadece görüntüyü kurtarmaya çalışmak vakaları artırıyor

SES Adana Şube Başkanı Dr. Mürşit Enis Akyüz, "normalleşme" adımlarıyla kentteki hastanelerin Kovid-19 hastalarıyla dolduğunu belirterek "Sadece görüntüyü kurtarmaya çalışmak vakaları artırıyor" dedi.

Fotoğraf: Volkan Pekal/Evrensel

Paylaş

Volkan PEKAL
Adana

Koronavirüs salgınında birinci dalga atlatılmadan 1 Haziran sonrası atılan "normalleşme" adımlarının ardından birçok yerde olduğu gibi Adana’da da vaka sayıları büyük bir yükselişe geçti. Hastanelerin dolduğunu söyleyen SES Adana Şube Başkanı Dr. Mürşit Enis Akyüz, görüntüyü kurtarmaktan öte gitmeyen uygulamaların vakaları arttırdığını anlattı.

Kovid-19 servislerin dolması ile birlikte ayakta tedavi edilebilen hastaların evlerde tedavi edilmeye başlandığını söyleyen Akyüz, “Sürekli ‘filyasyon filyasyon’ diyorlar. Yaptığımız tek şey eve gidip takip etmek yerine telefonla aramak. Bu bir filyasyon değil. Biz çağrı merkezi gibi arama yapıyoruz” dedi.

Salgının başlarında yetersiz de olsa bazı önlemlerin alındığını söyleyen Akyüz, “O arada birinci basamakta hastayı acil durumuna göre ayırma için uygulanan triyaj uygulanmaya başlandı. Halk basit hastalıklar için gelmiyordu. Hem de hastayı belirli sayıda randevu ile tek tek alıyorduk. 10 dakikada bir hasta alınca temas riski azalıyor. Şimdi onlar da kalkınca bir ASM’de üç tane sağlıkçı arkadaşımızda Kovid çıktı. Adana’da bir hastanenin KBB servisinde hekim ve sağlık çalışanlarında o kadar çok Kovid çıktı ki servis kapatıldı” dedi.

"HALK İLE KARŞI KARŞIYA GETİRİLİYORUZ"

Semptom göstermiyorsa artık temaslı hastalara da test yapılmadığını söyleyen Akyüz, “Testi hangi doktor isteyecekse e-imza ile isteniyor. Temaslı birinde üç semptom da yoksa test yapılmıyor. ‘Var gibi göstermeye kalkarsan soruşturma başlatırım’ deniliyor. Böylece sağlık çalışanları ile halk karşı karşıya getiriliyor. Hekim ‘hayır’ dediğine halk karşısında kendisine test yapmak istemeyen hekimi görüyor. Bu şartlarda hekime şiddet arttı” ifadelerini kullandı.

"KIŞ AYLARINDA NE YAPACAĞIZ?"

Havaların soğuması ile birlikte grip virüsünün de artış göstereceği uyarısında bulunan Akyüz, “İnfluenza ile koronavirüsü muayenede ayırt etme şansımız yok. Herkese test mi yapacağız, herkesi karantinaya mı alacağız? Elimizde influeanza aşısı var mı? Bizim hıfzıssıhha laboratuvarımız vardı. Dünyada aşı yapan birkaç yerden biriydi, kapattılar. SSK ilaç fabrikası vardı, kapatıldı. Şimdi dünyadan isteyeceğiz. Ne fiyat isteseler vermek zorundayız. Tabip odalarını, sendikaları çağırıp görüş istemiyorlar. ‘Çok iyi yönetiyoruz ve bu konuda laf söyleyenlere ise soruşturma açarım’ diyorlar. Salgın yönetimi bu kadar. Bir planlama yok” dedi.

İşçi sağlığında da tablonun vahim olduğunu kaydeden Akyüz, “İşyerinde işçinin sağlığını sağlayacak olan hekimin ücretini patron ödüyor. Çalışanların sağlığını düşünürse işini kaybedebilir. İşverenin farikasını durduramaz. Bu yüzden işyerlerinde durum gizli kalıyor” dedi.

ÖDEMELER DÜZENLİ YAPILMIYOR

Döner sermaye ve performans uygulaması yerine insanca yaşanılacak bir ücret istediklerini ifade eden Akyüz, sağlıkta dönüşümün geldiği noktayı da gösteren şu sözlere yer verdi:

“Sağlık sisteminde insan sağlığı değil, müşteri memnuniyeti söz konusu olduğu için olabildiğince fazla hasta bakılsın düşüncesi ile hareket ediliyor. Performans ödeme sistemi bunu bir yansıması. Yapılan işleme göre ücretler belirleniyor. Ancak salgın nedeniyle aciliyeti olmayan ameliyatlar anlamına gelen elektif ameliyatlar iptal edildi. Ameliyat sayısı azaldığı için elektif ameliyat yapan bölümler döner sermaye ödemesi alamıyor. Rutin takibi olan birçok hasta haklı olarak hastaneye gitmiyor. Biz de bunu öneriyoruz zaten. İnsanların hastaneye daha az gidince, daha az elektif ameliyat yapılınca hastane döner sermaye ödemesi alamıyor. Performans ödemeleri düşüyor. İlk üç ay ‘Tavandan ödeme yapacağız’ denildi. Bu başhekimlerin inisiyatifine bırakıldı. Çoğu sağlık emekçisine verilmedi. Risk alan çoğu bölüm bu ödemeyi alamadı. Üç ay dağıtılacağı söylenen bu ödeme adil dağıtılmadı.”

Yoğun bakımdaki Kovid-19 hastasına bakım ücretinin artık kesildiğini ifade eden Akyüz, kamu hastanelerinin ekonomik kaygılarla Kovid-19 yoğun bakım yatak sayısını azaltmaya gittiğini ifade etti. Bunun yerine döner sermaye geliri artması için normal yoğun bakım yatak sayısının arttırıldığını dile getiren Akyüz, “Halbuki kamu hastanelerinin böyle kaygılarının olmaması gerekirdi. Bir yandan pozitif hasta sayısı artıyor. Günde 1-2 pozitif sayısı görülen acillerde günde 30-40 pozitif vaka görülmeye başlandı. Diğer yanda yatak sayısı azaltılıyor” dedi.