04 Ağustos 2020 14:34
Son Güncellenme Tarihi: 06 Ağustos 2020 07:17

Kadınlar tüm yurtta alanlarda: İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmiyoruz

Kadınlar, iktidarın İstanbul Sözleşmesini hedef almasına ve artan kadın şiddetine karşı “Yaşam hakkımızı savunmak için, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmayın” diyerek eylemde.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

İstanbul Sözleşmesi'ne dönük saldırılara karşı bugün Türkiye’nin pek çok kentinde kadınlar eylemde. Kadınlar, eşitlik haklarının güvenceye alınması ve şiddete karşı korunması için önemli bir uluslararası belge olan İstanbul Sözleşmesi’nin iptal edilmek istenmesine karşı sokakları terk etmiyor. Kadınlar "Haklarımızı ve özgürlüğümüzü mücadele ederek kazandık, vazgeçmeyeceğiz" diyor.

Kadınlar, eşitlik haklarınınç güvenceye alınması ve şiddete karşı korunması için önemli bir uluslararası belge olan İstanbul Sözleşmesi’nin iptal edilmek istenmesini protesto ederken aynı zamanda 2011 yılında imzalanan ve 2014 yılında yürürlüğe giren İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin tartışmaların son bulmasını ve Sözleşme’nin uygulanmasındaki eksiklerin giderilmesini talep ediyor.

İZMİR'DE POLİS KADINLARA MÜDAHALE ETTİ 

İstanbul Sözleşmesine dönük saldırılara karşı kadınlar İzmir'de Alsancak ÖSYM binası önünde bir araya geldi.

“İstanbul Sözleşmesi yaşatır, Vazgeçmiyoruz" yazılı pankart arkasında yürüyüşe başlayan kadınlar sık sık "Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” “erkek vuruyor, devlet koruyor”, “Devlet elini bedenimden çek” sloganları attı.

Katledilen kadınların isimlerini okuyan kadınlar, “Katledilen kadınlar isyanımızdır, bir kişi daha eksilmeyeceğiz” sloganlarıyla tepkilerini dile getirdi.

17 KADIN GÖZALTINA ALINDI

Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önüne yürümek isteyen kadınlara polis müdahale etti. Kadınlar ters kelepçe yapılarak gözaltına alındı. Polis müdahalesinde 17 kadının gözaltına alındığı belirtildi. Gazetecilere de polisin sert müdahalesi oldu.

Gözaltına alınan kadınların bazılarının isimleri şöyle: Gözde Ece Yüksek, Evrim Çakır, Ebru Akeloglu, Didar Gül, Zehra Hekimoğlu, Eylem Tunalı, Gizem Coşkun, Deniz Cesurer, Melda Barutcu, Cansu Ekmen, Nihal Yılmazarslan, Nilgün Yılmazarslan, Tuğba Aratıcı, Alican Kelek, Melodi Zengin, Pınar Usta, Berivan Rengin Oğuz.

Kadınların eylemi bittikten sonra ara sokaklara dağılan kadınlara polis yeniden saldırdı. Bu sırada sara krizi geçiren İsmail Temel isimli genç polisler tarafından alandan uzaklaştırıldı. 

Gece geç saatlerde gözaltına alınan 17 kişi emniyetteki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. Gözaltındaki İsmail Temel ise sara krizinden dolayı Tepecik Hastanesinde tutuluyor. Temel durumu iyi olmadığı için daha sonraya ifadeye çağrılacak.

"HEP BİRLİKTE MÜCADELE ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ"

Kadınlar bir süre oturma eylemi yaptıktan sonra basın açıklaması gerçekleştirildi. Kadınlar adına ortak açıklamayı Şengül ve Hülya Ulaşoğlu okudu.

Temmuz ayında 3 anne-kız, toplamda 36 kadının öldürüldüğünü hatırlatılarak, "İstanbul Sözleşmenin mecliste imzalandığı gün şiddeti önleme, şiddete maruz kalanları koruma, failleri gerektiği şekilde cezalandırma sözünü yerine getirmekten vazgeçeceğini ilan edenler, bu cinayetlerin suç ortağıdır, her gün uğradığımız şiddetin failidir" dendi. 

"İstanbul Sözleşmesi, kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere, herhangi bir ayrım gözetmeksizin, bir insanın cinsiyeti üzerinden şiddete maruz bırakılmasının önlenmesi, şiddete uğrayanların korunması ve şiddet faillerinin gerektiği şekilde cezalandırılması için somut hukuki ve toplumsal adımları tanımlayan, devlete açık ve net yükümlülükler getiren uluslararası bir metindir" diyen kadınlar sözleşmenin öngördüğü bütünsel politikayı oluşturan ana temanın hayatın tüm alanlarında kadın erkek eşitliğini sağlamak olduğunu söyledi.

İstanbul Sözleşmesi’nin iptalini bir partinin yönetim kurulunda karar altına almak isteyenlere karşı her alanda bir araya geldiklerini ifade eden kadınlar, "Mücadelemizin geri dönüşü yok. Sadece sözleşmenin iptali gündeminin ortadan kalkmasını değil, sözleşmenin devleti yapmakla yükümlü kıldığı tüm koruma, önleme, tazminat, çevirmen desteği, eşitlik politikaları geliştirme ve uygulama sorumluluklarının da hemen yerine getirilmesini istiyoruz. Kadınların mücadelesi engellenemez. Biz kadınlar bu haklarımızın gereğinin yerine getirilmesi için yan yana durmaya, hep birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz" diye konuştu. (İzmir/EVRENSEL)


İSTANBUL'DA KADINLAR: SÖZLEŞMEYİ UYGULA!

“Haklarımızdan vazgeçmiyoruz, İstanbul Sözleşmesini Uygula” İstanbul Kampanya grubunun çağrısıyla bir araya gelen yüzlerce kadın bir kez daha “Mücadelemizin geri dönüşü yok. Haklarımızdan vazgeçmiyoruz. İstanbul Sözleşmesini uygulayın” dedi. Kadıköy Beşiktaş İskelesi önünde gerçekleşen eylem de kadınlar, “6284'ü İstanbul Sözleşmesini uygula, kadın cinayetleri acil önle” pankartı açtı.

"İstanbul Sözleşmesi Yaşatır", "İstanbul Sözeşmesini Uygula", “Kadın cinayetlerine, çocuk istismarına hayır”, "Eşitlik ve özgürlük için mücadeleye" dövizleri taşıyan ile öldürülen kadınların fotoğraflarını taşıyan kadınlar sık sık, “Kadın cinayetleri politiktir”, "Bağır herkes duysun erkek şiddeti son bulsun", “Hayatımız bizim, aileniz sizin olsun”, ”Devlet elini bedenimden çek”, “Trans cinayetleri politiktir”, "Jin, jiyan, azadi”, “Kadınları değil, erkek şiddetini engelle”, “Yaşasın kadın dayanışması”, "Bir kişi saha eksilmeyeceğiz", "Katledilen kadınlar isyanımızdır" sloganı attı. Katledilen kadınların fotoğraflarının taşındığı eylem de, öldürülen kadınların hikayeleri ve isimleri de okundu, ‘burada’ denildi.

"MÜCADELEMİZİN GERİ DÖNÜŞÜ YOK"

“Haklarımızdan vazgeçmiyoruz, İstanbul Sözleşmesini Uygula” İstanbul Kampanya grubu adına okunan açıklamada, “Bu ülkede her gün kadınlar katlediliyor! Erkek şiddetiyle aramızdan ayrılan kadınların isimlerini ezbere sayıyoruz. O isimler şimdi ellerimizde. Eğer İstanbul Sözleşmesi uygulansaydı, hayatta olabilirlerdi. Hayatlarımız için İstanbul Sözleşmesi uygulansın diyoruz! Kadına yönelik şiddet her gün arttığı halde İstanbul Sözleşmesinin etkin şekilde uygulanmasını değil, kaldırılmasını gündeme getirenler bu cinayetlerin suç ortağıdır. Bize, yarın bir gün bu dövizlerde bizim de ismimizin olabileceğini hissettirenler cinayetlerin sorumlularıdır. Sözleşmeden çekilmek, sözleşmenin referans aldığı ve Türkiye’nin de taraf olduğu tüm diğer temel insan hakları belgelerini de tartışmalı hale getirmek, kadınların mücadeleyle kazandığı tüm hakları tartışmaya açmak demektir. Sözleşmeden çekilmek, “Kadınlarla erkekler fıtratları gereği eşit değildir” sözüyle her fırsatta saldırıya uğrayan haklarımızın, yasal güvencelerimizin tümüyle terk edileceğinin dünyaya ilan edilmesidir” ifadeleri kullanıldı.  

Kadınların mücadelesinin, birlikteliğinin ve kararlılığının bu kararın tartışılacağı toplantının ertelenmesini sağladığına dikkat çekilen açıklama şöyle devam etti: "Mücadelemizin geri dönüşü yok! Sadece sözleşmenin iptali gündeminin ortadan kalkmasını değil, sözleşmenin devleti yapmakla yükümlü kıldığı tüm koruma, önleme, tazminat, çok dilli ve anadilinde destek, eşitlik politikaları geliştirme ve uygulama sorumluluklarının da hemen yerine getirilmesini istiyoruz! Biz kadınlar bu haklarımızın gereğinin yerine getirilmesi için yan yana durmaya, hep birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz.”  (İstanbul/EVRENSEL)


ANKARA'DA KADINLAR: İKTİDAR ŞİDDETİN FAİLİDİR

Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi yönündeki tartışmalara karşı kadınlar Ankara Sakarya Caddesi’nde eylem yaptı. Kadın, Toplumsal Cinsiyet Bakanlığı kurulmasını isteyen kadınlar, “Sadece sözleşmenin iptali gündeminin ortadan kalkmasını değil, sözleşmenin devleti yapmakla yükümlü kıldığı tüm koruma, önleme, tazminat, Kürtçe çevirmen desteği, eşitlik politikaları geliştirme ve uygulama sorumluluklarının da hemen yerine getirilmesini istiyoruz” dediler.

AKP MYK’sında sözleşmenin iptalinin gündeme getirilmek istenmesine tepki gösteren kadınlar adına açıklamayı okuyan Tülay Devrim Kılınç “Sadece sözleşmenin iptali gündeminin ortadan kalkmasını değil, sözleşmenin devleti yapmakla yükümlü kıldığı tüm koruma, önleme, tazminat, Kürtçe çevirmen desteği, eşitlik politikaları geliştirme ve uygulama sorumluluklarının da hemen yerine getirilmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı. 

"TOPLUMSAL CİNSİYET BAKANLIĞI KURULSUN"

Toplumsal Cinsiyet Bakanlığı kurulmasını isteyen Kılınç, “Nafaka tartışmalarına, boşanma süreçlerinde arabuluculuk vs uygulamalarına, boşanma süreçlerinin zorlaştırılmasına kısacası kadınların kazanılmış haklarına yönelik tüm tartışmalara bir son verilsin. Boşanma süreçlerinde kadınlara istihdam, barınma, sağlık ve eğitim olanakları sağlansın. Kadınları şiddete karşı güçlendirecek politikalar hayata geçirilsin” diye vurguladı.

İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasını gündeme getirenlerin kadın cinayetlerine ortak olduğuna dikkat çeken Kılınç şunları belirtti: 

“Sözleşme imzalandığı gün hükümette olup imza attığı halde, kadına yönelik şiddeti önleme, şiddete maruz kalanları koruma, failleri gerektiği şekilde cezalandırma sorumluluğundan  vazgeçeceğini ilan eden siyasal iktidar, her gün uğradığımız şiddetin failidir.”

“İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin karalama kampanyalarına göz yumanlar, bizzat bu kampanyalara sözcülük yapar hale gelenler, kadınların, LGBTİ +’ların, göçmenlerin, mültecilerin, engellilerin, yaşlıların, çocukların haklarını tarikat ve cemaat çevreleriyle pazarlık konusu haline getirenler kadın cinayetlerinin, nefret cinayetlerinin, çocuk istismarlarının, göçmen, mülteci kadınlara dönük saldırıların suç ortağıdır.”

TALEPLER

Kadına yönelik şiddet başta olmak üzere bütün cinsiyetlere yönelik şiddetin son bulması için sözleşmeyi savunduklarını kaydeden Kılınç şunlara vurgu yaptı:

  • İstanbul Sözleşmesi kadınların ve çocukların hayatlarını korumak için verilen bir sözdür ve bu ‘sözden dönmek’, her yıl yüzlerce kadının öldürüldüğü, şikayet edilen en az 28.360 çocuk istismarı vakasının olduğu bir ülkede kadınları ve çocukları ateşe atmaktır.
  • Sözleşmeden çekilmek, sözleşmenin referans aldığı ve Türkiye’nin de taraf olduğu tüm diğer temel insan hakları sözleşmelerini de tartışmalı hale getirmek, kadınların mücadeleyle kazandığı tüm hakları tartışmaya açmak demektir.
  • Sözleşmeden çekilmek, ‘Kadınlarla erkekler fıtratları gereği eşit değildir’ sözüyle her fırsatta saldırıya uğrayan eşit haklarımızın, yasal güvencelerimizin tümüyle terk edileceğinin dünyaya ilan edilmesidir.
  • İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmeyeceğiz, haklarımız ve hayatlarımızdan vazgeçmeyeceğiz demiştik. Buradan yine sesleniyoruz, İstanbul Sözleşmesi tartışmalarına nihai olarak son verin ve kadınlar ve çocuklarla ilgili yapmanız gerekenleri yapın, sorumluluklarınızı yerine getirin.
  • İstanbul Sözleşmesi ile ilgili tartışmalara derhal son verilsin, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Şiddetin Önlenmesi Yasası’nın uygulanmasındaki eksiklikler giderilsin, kadına yönelik şiddete karşı acil önlem planı yapılsın.
  • Kadınların 7/24 ulaşabileceği, farklı dillerde hizmet, ücretsiz, sadece kadın yönelik şiddet alanında çalışan ayrı bir Alo Şiddet Hattı kurulsun.
  • Kadına ve çocuğa yönelik şiddetle ilgili bağımsız bir veri toplama yöntemi geliştirilsin ve kamuoyuna düzenli olarak bu veriler açıklansın.
  • Devletin tüm kademelerinde eşitliği sağlayacak, ayrımcılığa son verecek düzenlemeler yapılsın. Eşit yurttaşlığın tüm gereklerini sağlamak için acilen somut adımlar atılsın.
  • Cinsel şiddetle mücadele koordinasyon ve kriz merkezleri kurulsun.
  • Dijital şiddet ve ısrarlı takip yasalarda tanımlansın ve cezası belirlensin.
  • Toplumsal cinsiyet eşitliği, eğitimin her kademesinde zorunlu ders olarak müfredata eklensin.
  • İstanbul Sözleşmesi’nin de hükme bağladığı üzere, ülkemizde mülteci ve sığınmacı olarak yaşayan bütün kadın ve çocukların şiddete karşı korunmasında eşit haklara sahip olması için açık ve net düzenlemeler yapılsın.
  • Her mahallede kolay ulaşılabilir, ücretsiz, nitelikli ve 24 saat hizmet verebilecek kreşler açılsın.
  • Kadınların rahatça 7/24 ulaşabileceği kadın danışma merkezleri ve yeterli sayıda sığınak açılsın. (Ankara/EVRENSEL)

DERSİM KADIN PLATFORMU: MÜCADELE ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ

Dersim'de de Dersim Kadın Platformu'nun çağrısıyla kadınlar Seyit Rıza Meydanı'nda açıklama yaptı. Açıklamada platform adına konuşan Nurşat Yeşil, İstanbul Sözleşmesi'nin kadına yönelik şiddeti kamusal ve özel alanda kapsamlı olarak tanımadığını söyleyerek sözleşmenin önemine dikkat çekti.

Ülkede her gün kadınların katledildiğine vurgu yapan Yeşil, İstanbul Sözleşmesi uygulanmış olsaydı katledilen kadınların hayatta olabileceğini söyledi: "Haklarımız için İstanbul Sözleşmesi uygulansın diyoruz. Kadına yönelik şiddet her gün arttığı halde İstanbul Sözleşmesinin etkin şekilde uygulanmasını değil kaldırılmasını gündeme getirenler bu cinayetlerin, karşı karşıya kaldığımız katledilme riskinin sorumlularıdırlar. İstanbul Sözleşmesi ile ilgili tartışmalara derhal son verilsin, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Şiddetin Önlenmesi Yasası’nın uygulanmasındaki eksiklikler giderilsin, kadına yönelik şiddete karşı acil önlem planı yapılsın!” dedi. (Dersim/EVRENSEL)


KOCAELİ'DE KADINLAR: HAKLARIMIZ VE HAYATIMIZ İÇİN BULUŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ!

İzmit’te Belediye İşhanı önünde Kocaeli İstanbul Sözleşmesi İnisiyatifi çağrısıyla bir araya gelen kadınlar, "Kadın cinayetleri politiktir” , "Katilleri koruma sözleşmeyi uygula" ve "Kadınlar ele ele mücadeleye" sloganları attı. Basın açıklamasını Eğitim Sen Kocaeli Şubesi Kadın Sekreteri Elif Sinem Arıkan okudu.

İstanbul Sözleşmesine ilişkin karalama kampanyası yapanlara ve buna göz yumanlara seslenen Arıkan, “Sözleşmeden çekilmek, sözleşmenin referans aldığı ve Türkiye’nin de taraf olduğu tüm diğer temel insan hakları belgelerini de tartışmalı hale getirmek, kadınların mücadeleyle kazandığı tüm hakları tartışmaya açmak demektir. Sözleşmeden çekilmek, ‘Kadınlarla erkekler fıtratları gereği eşit değildir’ sözüyle her fırsatta saldırıya uğrayan haklarımızın, yasal güvencelerimizin tümüyle terk edileceğinin dünyaya ilan edilmesidir” ifadelerini kullandı. İstanbul Sözleşmesinin iptalini bir partinin yönetim kurulunda karar altına almak isteyenlere karşı bir araya geldiklerini belirten Arıkan, “Haklarımız ve hayatımız için bir araya gelerek, mahalle mahalle, park park, meydan meydan, iş yeri işyeri, üniversite üniversite buluşarak, forumlar yaparak, sesimizi duyurabileceğimiz, sesimizi birleştirebileceğimiz her yöntemi kullanarak yanıt verdik. Bu kararın tartışılacağı toplantının ertelenmesini kadınların bu mücadelesi, birlikteliği ve kararlılığı sağladı” dedi. (Kocaeli/EVRENSEL)

Kocaeli'de kadınlar eylemde


MANİSA KADIN PLATFORMU: MÜCADELEMİZDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ

Manisa'da kadınlar, Kadın Platformu'nun çağrısıyla; hükümetin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmeyi tartışmaya açmasına karşı bir araya gelerek basın açıklaması gerçekleştirdi. Manolya Meydanı'nda düzenlenen basın açıklamasında kitle adına Eğitim Sen Manisa Şubesi Kadın Sekreteri Ayşe Dubaz konuştu.

Ataerkil güç ilişkilerinin, iktidar partisinin her geçen gün kadınların kazanımlarının hedef almasının kadın cinayetlerinin nedeni olduğunu belirten Dubaz, 'Yetersiz önlemlerle korunamamak kadınları daha fazla çaresizliğe itiyor' diyerek ekledi: "İstanbul Sözleşmesi; kadınlara yönelik her türlü şiddetin önlenmesi, kadınların her türlü şiddetten korunması, şiddet faillerinin kovuşturulması, yargılanması ve cezalandırılması için en ince ayrıntısına kadar titizlikle hazırlanmış ilk uluslararası sözleşmedir. Sözleşmenin Amacı; ev içi şiddet dâhil kadına yönelik her türlü şiddeti önlemek, ortadan kaldırmaktır. Şiddeti önlemek için kadınları güçlendirmek, kadın–erkek eşitliğini sağlamak ve yaygınlaştırmaktır. Sözleşmenin amacı şiddet mağdurlarının korunması için kapsamlı bir çerçeve, politika ve tedbirler tasarlamak, şiddete karşı uluslararası işbirliğini yaygınlaştırmaktır."

İstanbul Sözleşmesinin iktidar tarafından hedef alınmasının nedeninin sözleşmenin toplumsal cinsiyet eşitliğini temel alması olduğunu belirten Ayşe Dubaz, "Biz kadınlar olarak yaşamlarımızdan, haklarımızdan eşit ve özgür yaşam mücadelemizden vazgeçmeyeceğimizi buradan bir kez daha haykırıyoruz. Herkesi evde, işte, sokakta yaşamlarımızı kuşatan şiddete karşı yükselen kadın isyanını sahiplenmeye, iktidarı ise İstanbul Sözleşmesini iptal etmek yerine gereklerini yerine getirmeye çağırıyoruz." dedi. (Manisa/EVRENSEL)


MERSİN KADIN PLATFORMU: MÜCADELEMİZİN GERİ DÖNÜŞÜ YOK!

Mersin Kadın Platformu'nun Pozcu Kuşimato Sokak’tan başlayıp Adnan Menderes Bulvarı üzerindeki Barış Meydanı’nda sonlandıracakları yürüyüş, Kuşimato sokak girişinde polislerce kesildi. Kadınların kararlı ve dirençli tutumu sonucu Mersin Kadın Platformu üyeleri Barış Meydanı’na gidemedilerse de Kuşimato Sokağın sonuna kadar sloganlarla yürüyerek taleplerini dile getirdiler.

Mersin Kadın Platformu adına açıklamayı Zübeyde Akpınar yaptı. Akpınar hem İzmir’deki eylemde polisin gerçekleştirdiği gözaltıları, hem de Barış Meydanı’na gitmelerine izin vermeyen Mersin polisinin tutumunu eleştirdi.

Açıklamada "Tekrar ediyoruz: "Mücadelemizin geri dönüşü yok! Sadece sözleşmenin iptali gündeminin ortadan kalkmasını değil, sözleşmenin devleti yapmakla yükümlü kıldığı tüm koruma, önleme, tazminat, çok dilli ve anadilinde destek, eşitlik politikaları geliştirme ve uygulama sorumluluklarının da hemen yerine getirilmesini istiyoruz!” denildi.

Basın açıklamasına katılan HDP milletvekili Fatma Kurtalan da söz alarak şunları söyledi: “İstanbul Sözleşmesinden kadınların vazgeçmesi mümkün değildir. Çünkü bu sözleşme AKP bir sabah kalktı da ben kadınlar için bu sözleşmeyi imzalayayım dedi de imzalanmadı. Bu sözleşme kadınların uzun ve zorlu mücadeleleri sonucu ortaya çıkmış ve imzalanmıştır. Bugün hükümete düşen sözleşmeyi geri çekmek değil, tüm alanlarda uygulanmasını sağlamak, bu sözleşmeyi topluma doğru anlatıp zihin yapısını değiştirmektir. Biz bu yasanın uygulanması için ortak mücadele geliştirebileceğimiz herkesle sonuna kadar mücadele edeceğiz ve asla haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz.”

Eylem kadınların söylediği şarkılarla son buldu. (Mersin/EVRENSEL)


BURSA’DA KADINLAR: İSTANBUL SÖZLEŞMESİNDEN VAZGEÇMİYORUZ

İstanbul Sözleşmesi'ne dönük saldırılara karşı Bursa İstanbul Sözleşmesi Kadın İnsiyatifi Kent Meydanında basın açıklaması gerçekleştirdi.

Kent Meydanında toplanan kadınalar sık sık “Sözleşmeyi değil şiddeti engelle", "Öldüren sevgi istemiyoruz", "Susma haykır kadınlar öldürülmesin” sloganları attı. Erkek şiddetiyle aramızdan ayrılan kadınların isimlerini ezbere sayıyoruz diyen Deniz Önen, “O isimler şimdi ellerimizde. Eğer İstanbul Sözleşmesi uygulansaydı, hayatta olabilirlerdi. Hayatlarımız için İstanbul Sözleşmesi uygulansın diyoruz!” 

Kadına yönelik şiddet her gün arttığı halde İstanbul Sözleşmesinin etkin şekilde uygulanmasını değil, kaldırılmasını gündeme getirenler bu cinayetlerin suç ortağıdır diyerek devam eden Önen, “Sadece sözleşmenin iptali gündeminin ortadan kalkmasını değil, sözleşmenin devleti yapmakla yükümlü kıldığı tüm koruma, önleme, tazminat, çok dilli ve anadilinde destek, eşitlik politikaları geliştirme ve uygulama sorumluluklarının da hemen yerine getirilmesini istiyoruz. İstanbul Sözleşmesi ile ilgili tartışmalara derhal son verilsin, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Şiddetin Önlenmesi Yasası’nın uygulanmasındaki eksiklikler giderilsin, kadına yönelik şiddete karşı acil önlem planı yapılsın. Biz kadınlar bu haklarımızın gereğinin yerine getirilmesi için yan yana durmaya, hep birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi. (Bursa/EVRENSEL)


KIRKLARELİ: HAKLARIMIZDAN VE HAYATLARIMIZDAN VAZGEÇMİYORUZ

Kırklareli'de de KESK Kadın Meclisi basın açıklaması yaparak İstanbul Sözleşmesine sahip çıktı. Öğretmenevi önünde gerçekleştirilen açıklamayı Tüm Bel-Sen Kırklareli Şube Başkanı Burcu Putuş okudu. Putuş, KESK’li kadınlar olarak yaşamlarımızdan, haklarımızdan eşit ve özgür yaşam mücadelemizden vazgeçmeyeceğimizi buradan bir kez daha haykırıyoruz. Herkesi evde, işte, sokakta yaşamlarımızı kuşatan şiddete karşı yükselen kadın isyanını sahiplenmeye, iktidarı ise İstanbul Sözleşmesini iptal etmek yerine gereklerini yerine getirmeye çağırıyoruz. İstanbul Sözleşmesi yaşatır. Haklarımızdan ve yaşamlarımızdan vazgeçmiyoruz" dedi. (Kırklareli/EVRENSEL)


HATAY'DA KADINLAR: İTAAT ETMİYORUZ

Hatay'da bir araya gelen kadınlar, "Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz" dedi. (Hatay/EVRENSEL)

 


ANTALYA KADIN PLATFORMU: KADIN CİNAYETLERİ POLİTİKTİR

Antalya Kadın Platformu, İstanbul Sözleşmesi'nden geri çekilme girişimlerine karşı sokaktaydı.

Attalos Meydanı önünde bir araya gelen kadınlar İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmeyeceklerini bir kez daha vurgulayarak taleplerini ve sözleşmenin neden uygulanması gerektiğini maddeler halinde okudu. "Yaşasın Kadın Dayanışması", "Kadınlar Artık Susmayacaklar", "Kadın Cinayetleri Politiktir" sloganlarını atan kadınlar, mücadele devam edeceklerini belirtti.

Tüm Bel-Sen Antalya Şubesi İstanbul Sözleşmesi'nin hedef alınmasına karşı Konyaaltı Belediyesi önünde basın açıklaması yaptı.(Antalya/EVRENSEL)


ÇANAKKALE'DE KADINLAR: SÖZLEŞMEYİ UYGULAYIN

Çanakkale Kadın Platformu, İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılmasına tepki gösterdi. Dr. Mümtaz Pirinçciler Meydani'nda bir araya gelen Platform adına söz alan Deniz Uysal, "İstanbul Sözleşmesi kaldırılsın diyenlere, karşı İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz, etkin uygulayın demek için buradayız" diye konuştu. İstanbul Sözleşmesi'nin feshinin tamamen gündemden çıkarılması gerektiğini vurgulayan Uysal, “Ancak etkin uygulanırsa İstanbul Sözleşmesi yaşatır” dedi. (Çanakkale/EVRENSEL)


ESKİŞEHİR'DE KADINLAR ADALAR'DA BULUŞTU

Eskişehir'de kadınlar Adalar'da açıklama yaptı. CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü'nün de katıldığı açıklamada basın metnini Farma Girgin okudu. Girgin "Sözleşmeden çekilmek, 'Kadınlarla erkekler fıtratları gereği eşit değildir' sözüyle her fırsatta saldırıya uğrayan haklarımızın, yasal güvencelerimizin tümüyle terk edileceğinin dünyaya ilan edilmesidir" dedi. (Eskişehir/EVRENSEL)

Eskişehir'de kadınlar eylemde


 

MUĞLA’DA KADINLAR İSTANBUL SÖZLEŞMESİNİN UYGULANMASINI İSTEDİ

Muğla’lı kadınlar İstanbul Sözleşmesinin uygulanması için bugün Sınırsızlık Meydanında buluştular. Haklarımızdan ve yaşamlarımızdan vazgeçmiyoruz diyerek bu katliamların son bulmasını, İstanbul Sözleşmesinin bir an önce uygulanmasını dile getirerek sürekli meydanlarda olacaklarını bildirdiler. 


“MYK TOPLANTISI ERTELENDİ ANCAK İSTANBUL SÖZLEŞMESİ İÇİN MÜCADELE DEVAM EDİYOR”

Adana Kadın Platformu İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek istenmesine karşı basın açıklaması yaptı. Heykelli Park’ta bir araya gelen kadınlar İstanbul Sözleşmesi’nin etkin bir şekilde uygulanmasını istedi.

Basın açıklamasını okuyan Pelin Çiçek, kadınların gösterdiği tepkilerin ardından İstanbul Sözleşmesi’nin gündem olacağı AKP MYK toplantısının ertelendiğini belirterek “Ancak biz İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme niyeti hakkında erteleme değil kesin ve net bir açıklama istiyoruz. Tartışma bitirilmeli, sözleşmenin uygulanması için gerekenler yapılmalıdır” dedi.

"SÖZLEŞMEDEN ÇEKİLMEK KADIN VE ÇOCUKLARI ATEŞE ATMAKTIR”

2020’nin ilk altı ayında 146 kadın cinayeti 89 şüpheli kadın ölümünün gerçekleştiğini ifade eden Çiçek, şu şekilde konuştu:

“6 yılda kadına yönelik şiddet tırmandığı halde sözleşmenin etkin şekilde uygulanmasını değil kaldırılmasını gündeme getirmek, devletin kadına yönelik şiddeti önleme görevini terk etmesi anlamına geliyor. İstanbul Sözleşmesi kadınlar ve çocukların hayatlarını korumak için verilen bir sözdür ve bu ‘sözden dönmek’, günde en az 3 kadının öldürüldüğü, bilindiği kadarıyla yılda 28 bin 360 çocuk istismarının yaşandığı bir ülkede kadınları ve çocukları ateşe atmaktır” dedi.

“MÜCADELEDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ”

Sözleşmeyi savunmak için eylemde olduklarını ifade eden Çiçek, “Biz kadınlar, sözleşmeden geri çekilme niyet beyanları son bulana kadar nöbetteyiz. Bir kez daha hatırlatmak isteriz. Sözleşme; hayatlarımızın güvencesidir, tartıştırmıyoruz. Devletin gündemi sözleşmeden çıkmak değil kadın cinayetlerini durdurmak olmalıdır. Kazanılmış haklarımızdan ve şiddetsiz bir hayat mücadelesinden asla vazgeçmeyeceğiz” dedi. (Adana/EVRENSEL)


EDREMİT'TE KADINLAR: CEZALAR YETERSİZ

Edremit’te bir araya gelen kadınlar ilçelerinde katledilen Yonca Tatarka’yı hatırlattı: “Her sabah bir kadın cinayeti ile güne başlıyoruz. Daha dün Edremit’te Yonca Tatarka adında bir kadın kocası tarafından sokak ortasında öldürüldü. Yonca henüz 27 yaşındaydı ve iki çocuk annesiydi. Suçu kocasından boşanmak istemesiydi. Kadın cinayetleri neden önlenemiyor. Çünkü, tedbirler yetersiz, cezalar caydırıcı değil. Kadın haklarına göz dikenler, kadın cinayetlerinden sorumludur. Biz İstanbul Sözleşmesinin devam etmesini ve kadınların yaşamlarının korunmasını istiyoruz.” (Edremit/EVRENSEL)

Edremit'te kadınlar eylemde


AYVALIK'TA KADINLAR: HAKLARIMIZDAN VAZGEÇMİYORUZ

Ayvalık’ta kadınlar Ayvalık Kadın İnsiyatifi öncülüğünde Cumhuriyet Meydanı’nda bir araya geldi. Basın açıklamasına yüzü aşkın kadın katıldı. (Ayvalık/EVRENSEL) 


"İSTANBUL SÖZLEŞMESİ UYGULANSIN"

İzmir’in Dikili ilçesinde kadınlar basın açıklaması yaparak, İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasını talep etti.  

Dikili Atatürk Meydanı’nda buluşan kadınlar İstanbul Sözleşmesi tartışmalarının son bulmasını ve sözleşmenin eksiksiz uygulanmasını talep etti. Basın açıklamasında konuşan Şükran Birtem, “İstanbul Sözleşmesi kadınların ve çocukların hayatlarını korumak için verilen bir sözdür ve bu sözden dönmek, günde en az 3 kadının öldürüldüğü, bilindiği kadarıyla yılda 28 bin 360 çocuk istismarının yaşandığı bir ülkede kadınları ve çocukları ateşe atmak demektir” ifadelerini kullandı. Birtem, Dikilili kadınlar olarak, İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilme niyet beyanları son bulana kadar nöbette olduklarını söyledi.

"SÖZLEŞME FAİLİN CEZALANDIRILMASINI İSTİYOR"

İzmir'de Narlıdere ve Balçovalı kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek istenmesine karşı bugün bir panel düzenledi. Narlıdere Kültür ve Cem Evi’nde düzenlenen panelin konuşmacısı Avukat Zeynep Ferda Demirbaş iken, panele Halkların Demokratik Partisi (HDP), Emek Partisi (EMEP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ilçe örgütleri ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Aysun Gezen, Alevi ve yöre dernekleri de katıldı.

Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nin ilk imzacısı olduğunu söyleyen Demirbaş, “İlk kez uluslararası bir sözleşmede kadına yönelik şiddet insan hakları ihlali sayıldı. Devletler, toplumsal cinsiyet eşitliğini savunmak, geliştirmek durumunda kaldı” dedi.

Sözleşmeyle birlikte ev içi şiddet kavramının yasalarda yer aldığının altını çizen Demirbaş, “Aile içi şiddetten farksız olarak, evde yaşayan ve şiddete maruz kalan herkesi korumaya dönük bir tanım aldı. Sözleşme, bahsedildiği gibi bir aile yapısını bozmuyor, aile tanımı bile yer almıyor. Devletlere şiddeti önleme yükümlülükleri getiriyor. Kadınının korunmasını, failin ise cezalandırılmasını hükmediyor” diye konuştu.

"LGBTİ+ İDDİALARI KÖTÜ NİYET GÖSTERGESİ"

İktidar çevrelerinin LGBTİ bireyleri öne çıkararak sözleşmeyi “hedef” gösterdiğini belirten Demirbaş, sözleşmede cinsel yönelimin sadece 4. Madde’de ‘ayrımcılık şiddetin gerekçesi olamaz’ vurgusuyla geçtiğini söyleyerek “Aksini söylemek, savunmak kötü niyetten ibarettir” dedi.

"ŞİDDET İNSAN HAKLARI İHLALİDİR"

Türkiye’nin hazırlayıcılarından biri olan İstanbul Sözleşmesi’nin 80. Maddesi’nde ‘Taraf devletler sözleşmeden çekilebilir’ ifadesinin yer aldığını hatırlatan Demirbaş, uluslararası pek çok sözleşmede ayrımcılığın suç sayıldığını, kadına yönelik her türlü şiddetin bir insan hakları ihlali sayıldığını, devletlerin de bunu önleme sorumluluğundan kaçamayacağını dile getirdi.

Sözleşmeden çekilerek kadın cinayetlerinin önlenemeyeceğini belirten Demirbaş, devamla şunları söyledi: “Türkiye’nin imzacısı olduğu Sözleşmeyi uygulamadığı hem ulusal hem de uluslararası alanda raporlandı. Sadece kadın olduklarından yaşanan şiddetin engellenmesi için sözleşmenin uygulanması gerekiyor. Türkiye de şiddeti önleyecek ve cezalandırma konusunda yeterli yasalar var ama uygulanmıyor. Kadın mücadelesi bu yüzden önemli, yasaları ve sözleşmenin uygulanması için mücadeleyi büyütmeliyiz.”

“HAYATINIZDAN VAZGEÇİN DİYORLAR”

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Yalova Kadın Meclisi ve Yalova'da KESK, Yalova Kadın Platformu, Cevdet Aydın Parkı'nda açıklama yaptı. Eylemde “İstanbul Sözleşmesi yaşatır, haklarımızdan ve yaşamlarımızdan vazgeçmeyeceğiz” pankartı ile “Kadın yaşam özgürlük” dövizleri taşındı.

Basın açıklamasını okuyan Çiğdem Köroğlu, “Bütün katillerin, tacizcilerin, tecavüzcülerin ceza almasını sağlar. Şiddetsiz yaşam en temel insan hakkıdır. Kadınlar bu haktan mahrum edilemez. İstanbul Sözleşmesi kadınların eşit yurttaş olma hakkını ve en temel yaşam haklarını korur. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmak kadın katliamlarına ortak olmaktır” diye belirtti.

İstanbul Sözleşmesi’nin vazgeçilmezleri olduğuna dikkat çeken Köroğlu, iktidara seslenerek, “Eşit ve özgür yaşayabilmek için bütün kadınların geleceği için yaşam hakkımızı savunmak için, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmayın” diye ifade etti. Açıklamanın ardından öldürülen 2 bin 900 kadının isimleri okundu.

BATIKENTLİ KADINLAR: AKP SÖZLEŞMEYİ İHLAL EDEREK SUÇ İŞLİYOR

Ankara’nın Yenimahalle ilçesi Batıkent Meydan AVM önünde bir araya gelen Batıkentli kadınlar, “Haklarımızdan, hayatlarımızdan vazgeçmiyoruz. İstanbul Sözleşmesi’ni uygulayın” dedi. “Kadın, yaşam, özgürlük” sloganı atan kadınlar adına basın açıklamasını okuyan Sıla Soyaslan, “İstanbul Sözleşmesi’nin dört temel işlevi; şiddeti önleme, faili cezalandırma, şiddete uğrayanı koruma, tüm şiddeti ortadan kaldıracak bütüncül politikalar üretmektir. Bu dört temel işlev devletin sorumlulukları arasında yer almaktadır. Fakat AKP Sözleşmenin temel aldığı, şiddetin önlenmesi için kadın erkek eşitliğinin sağlanması, şiddetin kaynağının toplumsal cinsiyet temelli algılanmasına dair temel yükümlülüklerini ihlal eden bir tarafta durmaktadır” dedi.

Soyaslan açıklamaya şöyle devam etti:

“AKP MYK’sinin İstanbul Sözleşmesi’ni konuşmak adına toplanması, AKP vekillerinin kadın düşmanı açıklamaları, AKP’nin erkek yargısının H.B. gibi tecavüz faillerini cezalandırmayarak sokaklarda dolanmasına izin vermesi, AKP valilerinin kadınların şiddet karşısında haklarını savunan dernekleri kapatması, AKP medyasının cinsiyetçi dili, kadın düşmanlığını temel alan yayınları kısacası kadın düşmanı tüm politikalar ile AKP İstanbul Sözleşmesi’ni fiili olarak ihlal ederek yasal olarak suç işlemektedir. AKP Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı kadın-erkek eşitliğine inanmadığını ‘Tavuğa horozluk yaptıramazsın, horoza tavukluk yaptırırken, yumurta çıkmaz’ diyerek açıklama yaparak suç işlemektedir.”

"SÖZLEŞMEYİ KALDIRMAK İÇİN HAREKETE GEÇENLER KADINLARIN ÖFKESİNDE BOĞULACAK"

“Sema Maraşlı sosyal medya hesaplarından her gün İstanbul Sözleşmesi’ne saldıran açıklamalar yaparak, kadın düşmanlarını savunarak ve erkek şiddetini perçinleyerek suç işlemektedir. Ensar Vakfı çocuk istismarlarının hesabını vermeden basına ve kamuoyuna İstanbul Sözleşmesi’ne dair açıklama yaparak, din kisvesi altında yaşamlarımıza saldırıyı meşru kılmaya çalışarak, LGBTİ bireyleri görmezden gelerek suç işlemektedir. Kısacası karşımıza kamusal ve özel alanda erkek egemen işbirliği çıkıyor. Fakat haklarımızı ve özgürlüğümüzü mücadele ederek kazandık. Kolay kolay vazgeçmeye niyetli değiliz. Toplumun gözü önünde suç işleyen katiller, kadın düşmanı iktidar sahipleri bilsinler ki: Bedenimiz, emeğimiz ve kimliğimiz bizimdir. Kadınlar birbirini savunmak için nöbettedir. Dünyayı yeni baştan kurmak için adımlarımızı hızlandırdık. Uyarıyoruz: İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırmak için harekete geçenler kadınların öfkesinde boğulacaktır.”

TUZLUÇAYIR’DA KADINLAR: ŞİDDET SON BULSUN DİYE BİR ARAYA GELELİM

AKP’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme tartışmalarına karşı Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneği üyesi kadınlar sokağa çıktı. ‘İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmiyoruz’ diyen kadınlar, Tuzluçayır sokaklarında yürüyüş yaparak Tuzluçayır Meydanına geldi ve 5 Ağustos’ta Ankara Sakarya Meydan’ında gerçekleşecek eyleme çağrıda bulundular. Kadınlar “Emine Bulut gibi, Şule Çet gibi, mahallemizde öldürülen Döndü Şengül gibi bir kadın daha öldürülmesin, kadına yönelik şiddet son bulsun diye bir araya gelelim, birlikte sesimizi duyuralım!” dedi.

Basın açıklamasında artan şiddet olaylarının iktidar ve sermayeden kaynaklandığını söyleyen kadınlar "Giderek artan şiddetin, yaşanan cinayetlerin sebebi iktidar ve sermayedir. İktidar, muhafazakarlık adına kadınları toplumsal hayattan soyutlayarak ev içi sorumlulukları yalnızca kadına yükleyen, kadınları sadece cinsel bir obje, bir bakıcı ve anne olarak gören anlayışla hareket ediyor. Bu nedenle de ev içerisindeki şiddeti 'Karı koca arasında böyle şeyler olur' anlayışıyla normalleştiriyor ve kadınları yalnızlaştırıyor” denildi.

Kadınlar "Açlığa, yoksulluğa, şiddete maruz bırakan bu düzene ve aracısı iktidara karşı ancak yan yana gelerek saldırılara karşı topyekûn mücadele ederek kazanabiliriz" dedi. Sokakları ve meydanı dolaşan, yarın Sakarya Caddesi’nde yapılacak eyleme katılım çağrısı yapan kadınlar, “Burada olduğu gibi, yarın Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi bizler de Ankara’da Sakarya Meydanı’nda ‘İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmiyoruz’ demek için meydanlarda olacağız” diyerek eylemi sonlandırdı.

BODRUM KADIN PLATFORMU: VAZGEÇMİYORUZ

Muğla’da ise Bodrum Kadın Platformu, İstanbul Sözleşmesi’nin hedef alınmasına karşı, “Haklarımızdan vazgeçmiyoruz, İstanbul Sözleşmesi’ni uygula” şiarıyla yürüyüş yaptı. Tepecik Cami Meydanı'nda bir araya gelen kadınlar, Belediye Meydanı'na kadar yürüyüş yaptı. Çok sayıda kadının katıldığı açıklamaya, "Vazgeçmiyoruz İstanbul Sözleşmesi'ni uygula" pankartı taşındı. Açıklamayı kadınlar adına Zühal Macit, Umut Anıl özdoğan  ve Nesrin Özalın okudu.

1 Ocak 2016 ile 31 Aralık 2019 tarih aralığında 48 aylık sürede bin 652 kadın öldürüldüğünü belirten Macit, bin 132 kadın cinsel şiddete ve 96 çocuğun tecavüze maruz kaldığını söyledi. Macit, "Dolayısıyla şiddetsiz bir hayatı var etme sorumluluğunu ortadan kaldırmaya yönelik bir yaklaşım hiçbir gerekçeyle savunulamaz. İstanbul sözleşmesi şiddeti durdurmak demektir. İstanbul Sözleşmesi’nin feshi tartışmaya açık değildir, kadınların eşit ve şiddetsiz bir yaşam sürdürebilmeleri için devlete ait sorumluluğu ve yükümlülüğüdür" dedi.  (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Lübnan'da Beyrut Limanında patlama: 191 kişi öldü, yaklaşık 6 bin kişi yaralandı

SONRAKİ HABER

Almanya Türkiye için uyguladığı seyahat uyarısını kısmi olarak kaldırdı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...