14 Temmuz 2020 23:31

"Kıdem tazminatı için sadece sendikacıların açıklamaları yetmez"

"İşyerinden atılmamak için nasıl çalışıyorsak, kıdem tazminatının elimizden gitmemesi içinde daha güçlü ses etmeliyiz."

Fotoğraf: Hasret Gültekin Kozan/Evrensel

Paylaş

Türk Metal üyesi bir işçi
Kayseri

Konumuz kıdem tazminatının fona devri. Bu hakkın belirli aralıklarla gündeme gelmesi ise her zaman kuşku uyandıran bir konu olmuştur benim gözümde. Pandemi sürecinde işçinin canı burnundayken kıdemin yine ortaya atılması kuşkuyu netliğe ulaştırdı. Kuşkunun netliği şudur: 30-35 yıl çalışıp hak ettiğimiz bir kazancı işverenler ve hükümet ortadan kaldırmak istiyor.

Türk Metal üyesi bir işçi olarak düşüncelerimden bahsedeceğim…

Kayseri’de Türk-İş’e bağlı sendikaların şube başkanları kahvaltı sonrası “Kıdem tazminatıma dokunma” diyerek açıklama yaptılar. Yaklaşık bir hafta sonra yine şube başkanları olarak meydanda basın açıklaması yapıp el ilanı ve maske dağıttılar. Peki, Kayseri’de Türk-İş’e üye on binlerce işçi varken, işçiler olmadan başkanların basın açıklaması yapması yeter mi? Yetmez.

Başkanların bahaneleri ise kulağıma gelen “Pandemi süreci nedeniyle işçileri bir araya getirmek doğru olmaz” olmuştur. Peki; Kocaeli, Bursa, Gebze, İzmir, Adana’da işçilerin katıldığı açıklamalar yapıldı. Oralarda işçiler bir araya gelince sıkıntı olmuyor mu? Kayseri’de Türk-İş’ bağlı şube başkanları şöyle düşünüyor. “Kayseri işçisi zaten bir araya gelmek istemez. Bir araya gelmesi de bizim işimize gelmez.”

Kayseri’de mücadeleci işçilerin olmadığını var sayıyorlar. Biz de işin kolayına kaçarak genel merkezin basın açıklaması kararını yapıp bu işi de yapmış oluruz diye düşünüyorlar. Kayseri işçisi de sordu mu “Ne yapılıyor?” diye… “Bak biz iki kez basın açıklaması yaptık” deniliyor. Bu sendikacılar sendikacılığı meslek gibi gördükleri için bu işe yaptık oldu gözüyle bakıyorlar. Sendikacılık bir meslek değildir. Sendikacılık işçinin iş güvencesini ve sosyal haklarını korumak için mücadele eden bir işçi örgütü olması gerekir.

Çünkü kıdem tazminatı için hükümet denize bir olta attı. Ama balina ağır kalkmıyor. Önce bir tartmak istiyorlar. “Kalkar mı kalkmaz mı?” diye. İşte o balinanın kalkmaması için sadece sendikacıların açıklamaları yetmez. Sadece işçilerin de açıklama yapmaları yetmez. İşyerinden atılmamak için nasıl çalışıyorsak, kıdem tazminatının elimizden gitmemesi içinde daha güçlü ses etmeliyiz.