08 Temmuz 2020 09:12
Son Güncellenme Tarihi: 08 Temmuz 2020 12:17

Hrant Dink cinayetine ilişkin 76 sanıklı davada 4 tanık dinlendi

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin davaya devam edildi. 4 tanığın dinlenildiği duruşma yarına ertelendi.

Fotoğraf: Özcan Yaman

Paylaş

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetinde kamu görevlilerinin yargılandığı davanın duruşmasına Çağlayan'daki İstanbul 14'üncü Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi. 76 sanığın yargılandığı dava kapsamında, 4 tanık dinlenildi. Duruşma yarına ertelendi.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tanık olarak ifade veren eski İstanbul İl Jandarma Komutanı Ünal Karaosmanoğlu, cinayetten önce Trabzon İl Jandarma Komutanlığından kendilerine bir bilgi gelmediğini anlattı.

Olay günü Kocaeli'nde bir programda olduğunu, öğrenince İstanbul'a gelerek valiliğe gittiğini belirten Karaosmanoğlu, "Şüpheli şahsın fotoğrafını gösterdiler. Kimliğini belirlemek için şahsın fotoğrafının basınla paylaşılmasını ben söyledim." dedi.

İstanbul'da sansasyonel bir olay olduğunda üst makamların kendilerinden bilgi talep ettiğini kaydeden Karaosmanoğlu, şöyle devam etti:

"Ben de Kocaeli'nden esasen bunun için döndüm, yoksa dönmeyecektim. Ülkenin gündemine gelen bir cinayet işlenmiş, ben de sadece üst komutanlığı bilgilendirmek amacıyla geldim. Eğer benim personelim cinayet öncesinde o bölgede bulunuyorsa bunun arka planı araştırılmalı, ama olaydan sonra doğaldır. Polisle beraber çalışıyor jandarma sonuçta. Cinayet öncesinde kameralardan gördüğüm kadarıyla tanıdığım personelden kimse yok."

Dink'in öldürülmesinin ülkeye zarar verdiğini söyleyen Karaosmanoğlu, "Ülkem itibar kaybetti. Türk vatandaşı bir gazetecinin öldürülmesini kınıyorum, kabul edilemez. Dink ile ilgili ben ve istihbarat Dink’in kim olduğunu, ne olduğunu öldürülmesinden sonra gazetelerden öğrendik. Etnik, dinsel ayrım yapmadan görevimizi yaptık." şeklinde beyanda bulundu.

Dönemin İstanbul İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü olan tanık Aycan Oktaylar ise, "Olayla ilgili kesinlikle herhangi bir istihbari bilgi gelmedi. Olayı televizyondan öğrendik. Kamuoyunda infial yarattığı için maktulun kim olduğu konusunda bir takım telefon görüşmeleri yaptık. Olaydan önce en ufak bir istihbarat gelmedi. Zaman zaman bilgi almak için emniyetle irtibata geçtik." ifadelerini kullandı.

Olaya öncesindeki kamera görüntülerini izlediğini ve görüntülerde yer alan jandarma personelini tanımadığını savcılığa anlattığını ifade eden Oktaylar, "Benim bilgim dahilinde Trabzon İl Jandarma Komutanlığından bize gelen bir bilgi yok. Olay olduktan sonra güvenlik güçlerinin bilgisi olduğu haberlerini görünce şubemi tepeden tırnağa inceledim. Kesinlikle kimsenin bilgisi olmadığını gördüm." dedi.

Tanıklar Saittin Bölükbaşı ve Güven Şahin'in de dinlenilmesinin ardından mahkeme heyeti, duruşmayı yarına erteledi.

Dünkü duruşmada Dink ailesinin avukatları Hrant Dink ile İstanbul Valiliğinde görüşme yapan MİT görevlilerinin dinlenmesini talebi reddedildi. Mahkeme cinayet işlendiği sırada İstanbul Bölge Müdürü olan Ahmet Köksoy’un tanık olarak dinlenmesi için MİT'e yazı yazılmasına karar verdi.

DAVANIN GEÇMİŞİ

Dönemin özel yetkili İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 19 sanığın yargılandığı davada 17 Ocak 2012'de verdiği kararla tutuklu sanık Yasin Hayal'in, "Hrant Dink'i tasarlayarak öldürmeye azmettirmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, yazar Orhan Pamuk'u tehdit etmekten 3 ay ve "ruhsatsız silah bulundurmak" suçundan da 1 yıl hapisle cezalandırılmasını, "silahlı terör örgütü yöneticisi olmak" suçundan ise beraatini kararlaştırmıştı.

Tutuklu sanıklardan Erhan Tuncel'in de 10 yıl 6 ay hapisle cezalandırılmasına hükmederek tahliyesine karar veren heyet, sanıklardan Ersin Yolcu'yu 12 yıl 6 ay, Ahmet İskender'i 13 yıl 4 ay ve Salih Hacısalihoğlu'nu 2 ay 15 gün hapisle cezalandırmış, bütün sanıkların "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan beraatine hükmetmişti.

Yargıtay 9. Ceza Dairesi de "örgüt" yönünden verilen beraat kararını bozarak, sanıkların "silahlı terör örgütü" değil, "suç işlemek amacıyla oluşturulan örgüt" üyesi oldukları gerekçesiyle yargılanmalarına karar vermişti.

"Kasten öldürmeye azmettirme'' ve "Orhan Pamuk'u tehdit" suçlarından sanık Yasin Hayal'e verilen mahkumiyet kararını onayan daire, Yasin Hayal hakkında ''silahlı terör örgütü kurmak, yöneticisi olmak'' suçundan verilen beraat kararını ise ''suç örgütü kurmak ve yönetmek'' suçundan mahkumiyet gerektiği için bozmuştu.

Sanıklardan Erhan Tuncel'in ''patlayıcı madde imal etmek'' suçundan mahkumiyet kararını onayan Yargıtay 9. Ceza Dairesi, ''kasten öldürmeye azmettirmek'' suçundan beraat hükmünü ise sanığın Dink'in öldürülmesi suçuna yardım suretiyle iştirak etmesi sebebiyle mahkumiyeti gerektiği için bozmuştu. "Silahlı terör örgütü yöneticisi olmak'' suçundan beraat kararı da ''suç örgütü üyesi olmak'' suçundan mahkumiyeti gerektiği gerekçesiyle bozulan Tuncel hakkında, Trabzon'da 24 Ekim 2004'te McDonalds'ın bombalanması olayında, ''genel güvenliği kasten tehlikeye sokmak, mala zarar vermek ve 6 ayrı kasten yaralama'' suçlarından verilen mahkumiyet kararı da bozulmuş, bu eyleminin 6 ayrı "kasten öldürmeye teşebbüs'' suçunu oluşturacağına karar verilmişti.

DAVA DOSYASI YENİDEN İSTANBUL 14. AĞIR CEZA MAHKEMESİNDE

Yargıtay kararının ardından davanın yeniden görülmesine İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde başlanmış, bu mahkemede 6 duruşma yapıldıktan sonra dosya, Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 10. maddesiyle görevli ağır ceza mahkemelerinin kaldırılması üzerine, İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmişti.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, kamu görevlilerine ilişkin iddianameyi kabul ettikten sonra dava dosyasını, Ogün Samast, Yasin Hayal ve Erhan Tuncel'in de aralarında bulunduğu, haklarındaki hükümler Yargıtay tarafından bozulan 8 sanıklı ana davayla birleştirilmesi için İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesine sevk etmişti.

Bu mahkemenin heyeti, "Birleştirme kararında muvafakat talep edilmediği, mahkemenin terör suçlarına bakmakla görevli olmadığı, ana davada yargılamanın ileri aşamaya geldiği ve bu davada yargılananlarla yeni davada yargılanacak kamu görevlileri arasında ortak sanık bulunmadığı" gerekçeleriyle dosyayı İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine iade etmişti.

Mahkemeler arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi için dosyaların gönderildiği Yargıtay 5. Ceza Dairesi, iki dosyayı birleştirip, davaların İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmesine karar vermişti.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, gazeteciler ve jandarma görevlilerinin de aralarında bulunduğu 50 sanık hakkında Hrant Dink cinayetine ilişkin açılan yeni davanın, aralarında Ogün Samast, Erhan Tuncel, eski emniyet müdürleri Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer, Coşgun Çakar'ın da yer aldığı 35 sanıklı ana dava ile birleştirilmesine hükmetmişti.

KAMU GÖREVLİSİ SANIKLARIN İDDİANAMESİNDEN

Davaya eklenen iddianamede, eski emniyet müdürleri Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer ve Coşgun Çakar'ın "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, diğer suçlardan da çeşitli hapis cezalarına çarptırılması talep ediliyor.

Dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü olan Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç ve eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler'in de "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi ve görevi kötüye kullanmak" suçlarından 15 yıl 6 aydan yirmi ikişer yıla kadar hapisle cezalandırılması istenen iddianamede, dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, İstihbarat Daire Başkanı (İDB) Sabri Uzun, Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay, Trabzon Emniyet Müdürlüğü İstihbarattan Sorumlu Müdür Yardımcısı Hasan Durmuşoğlu, Trabzon İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı Ercan Demir, Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Faruk Sarı, İDB Şube Müdürü Yunus Yazar, İDB C Şube Müdür Yardımcısı Ali Poyraz, İDB'de görevli Komiser Yılmaz Angın, Hamdi Egbatan, Mehmet Akif Yılmaz, Serkan Şahan ve Ömer Faruk Kartın, İDB C Büro Şube Müdür Yardımcısı Tamer Bülent Demirel ve Osman Gülbel, Komiser Yardımcısı Özkan Mumcu, Trabzon'da polis memurluğu yapan Muhittin Zenit, Mehmet Ayhan, Onur Karakaya ve Mehmet Uçar ile eski Mülkiye Müfettişi Şükrü Yıldız hakkında da benzer suçlardan farklı oranlarda hapis cezaları öngörülüyor.

FETÖ BAĞLANTILI İDDİANAMEYLE SANIK SAYISI 85'E ÇIKTI

Yargılama devam ederken Dink cinayetine ilişkin soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Gökalp Kökçü, yeni bir iddianame hazırladı.

Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, kapatılan Zaman gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, gazeteciler Adem Yavuz Arslan, Ercan Gün ile meslekten ihraç edilen Tuğgeneral Hamza Celepoğlu, dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı Ali Öz, Trabzon Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Metin Yıldız ve İstanbul Jandarma İstihbarat Görevlisi Yüzbaşı Muharrem Demirkale'nin de aralarında bulunduğu 51 sanık hakkında hazırlanan iddianamede, cinayetin FETÖ ile bağlantısıyla ilgili "Dink cinayeti, Fetullah Gülen'in sapkın dini inançları referans alınarak başka bir düzen getirmek için FETÖ/PDY'nin şiddet içeren bir başlangıç eylemidir." ifadeleri kullanılıyor.

Tüm sanıklar hakkında "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen iddianamede, Gülen ile Öz ve jandarma görevlilerinin de aralarında olduğu 40 sanık hakkında ise ayrıca "kasten öldürmeye iştirak'' suçundan müebbet hapis cezası talep ediliyor.

Dink cinayetine ilişkin ana davayla birleştirilmesi talebiyle İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen 50 sanığın yer aldığı 3. iddianame, eksiklikler bulunduğu gerekçesiyle iade işlemlerinin ardından 29 Mayıs 2017'de kabul edildi. Heyet, 2 Haziran 2017'de 50 sanıklı yeni iddianameyle 35 sanıklı ana dava dosyasının birleştirilmesine hükmederek, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in gıyaben tutuklanmasına, Ekrem Dumanlı ve Zekeriya Öz'ün de aralarında bulunduğu 6 sanık hakkında da yakalama emri düzenlenmesine karar verdi.

ANA DAVA DOSYASI SANIKLARI AYRILDI

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi 13 Haziran 2019'daki duruşmada, aralarında Ogün Samast ve Yasin Hayal'in de olduğu 9 ana sanığın dosyasının ayrılmasına karar vermişti. 17 Temmuz 2019'da açıklanan kararda, Erhan Tuncel'in "tasarlayarak ve bomba kullanarak kasten öldürmeye teşebbüs, mala zarar vermek, silahlı suç örgütüne üye olmak ve kasten öldürmeye yardım" suçlarından toplam 99 yıl 6 ay, Yasin Hayal'in "silahlı suç örgütü kurma ve yönetme" suçundan 7 yıl 6 ay ve Ogün Samast'ın da "silahlı suç örgütüne üye olmak" suçundan 2 yıl 6 ay hapisle cezalandırılması hükmü kurulmuştu.

Benzer suçlardan sanık Zeynel Abidin Yavuz'u 14 yıl 22 gün, Tuncay Uzundal'ı 16 yıl 10 ay 15 gün, Ahmet İskender ile Ersin Yolcu'yu da 1 yıl 10 ay 15'er gün hapisle cezalandıran heyet, sanıklar Salih Hacısalihoğlu ve Osman Hayal'in ise beraatini kararlaştırmıştı. (İstanbul/AA)

ÖNCEKİ HABER

Akşener: Sosyal medya düzenlemesine karşı değiliz

SONRAKİ HABER

RTÜK Üyesi İlhan Taşcı: Toplumsal olayları ısrarla takip eden kanalları kapatacaklar

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...