Tüm Bel-Sen İzmir Şubesi, katledilişinin 26. yılında İkram Mihyaz’ı andı
Tüm Bel-Sen İzmir 2 No’lu Şube Kurucu Başkanı İkram Mihyaz, katledilişinin 26. yılında mezarı başında anıldı.
Fotoğraf: Tüm Bel Sen İzmir 2 No'lu Şube
Tüm Bel-Sen İzmir 2 No’lu Şube Yönetimi, kurucu başkanları İkram Mihyaz'ı katledilişinin 26. yılında, şube binasında düzenledikleri basın açıklaması ve Işıkkent’teki mezarı başında andı.
Anmada basın açıklamasını okuyan Tüm Bel Sen İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Fatma Kılınç, “2-3 Temmuz 1994 tarihinde İstanbul’da yapılan Tüm Bel-Sen Merkez Genel Kurulundan İzmir’e dönen delegelerden biri de Onursal Başkanımız sevgili İkram Mihyaz arkadaşımızdı. 5 Temmuz salı günüydü ve o gün kara bir gündü. Sevgili İkram Mihyaz evden işe gitmek üzere yola çıkarken kaçırılmış ve hayatının baharındayken insanlık düşmanı güçler tarafından katledilmişti. Bu cinayetin failleri de diğer ‘faili meçhul’ cinayetleri işleyenler gibi bulunamadı! İkram Mihyaz ve benzer cinayetlerin failleri belli olduğu halde bulunamamasının nedeni ise 'herkesin bildiği sır' olmaya devam ediyor” dedi.
İkram Mihyaz’ın öldürülmesinin hem sendikal mücadelede hem de demokrasi mücadelesinde önemli bir kayıp olduğunu belirten Kılınç, “İkram Mihyaz kamu emekçileri mücadelesinin demokrasi mücadelesinden ayrılmayacağının bilincindeydi. İkram Mihyaz, sadece Tüm Bel-Sen kurucusu ve örgütleyicilerinden değildi. O aynı zamanda kamu emekçileri sendikalarının kuruluşlarından önce oluşturulan SYK’lar (Sendika Yürütme Kurulları) içinde yer alan bir avuç insandan biriydi. Dolayısıyla sadece belediye emekçilerine katkı sunmadı, kamu emekçilerinin örgütlenme çalışmalarına da katkıda bulundu. Sendikalaşma süreci yaşayan bütün iş kollarındaki emekçilere elini uzatanlardan birisiydi” diye konuştu.
“MİHYAZ’IN ANISINA SAHİP ÇIKMAK MÜCADELEYİ YÜKSELTMEKTEN GEÇİYOR”
Mihyaz’ın savunduğu değerlerin bugün de aynı düzeyde yakıcılığını ve aciliyetini koruduğunu ifade eden Kılınç, “Emek demokrasi ve barış düşmanları yaşanan pandemi sürecini fırsata çevirmek ve kriz-virüs faturasını ezilenlere çıkarmak istiyor. Halkın iradesini hiçe sayarak belediyelere kayyum atanması, binlerce Kürt siyasetçinin cezaevlerine doldurulması, milletvekillerinin saldırıya uğraması, kıdem tazminatına el uzatılması, savunmanın darbelenerek Barolar Birliği’ne ‘çoklu baro’ dayatılması, medya ve sosyal medya’nın baskılanması, sosyal medya terörü var denilerek, yeni düzenlemeler yapılacağının söylenmesi tesadüf değildir” dedi.
Kılınç son olarak şunları kaydetti:
“Bugün İkram Mihyaz’ın anısına sahip çıkmak, barışı, kardeşliği, özgürlüğü, demokrasiyi daha kararlı savunmak, mevcut kazanımları koruyarak geliştirmek ve yaşanan karanlığa karşı mücadeleyi yükseltmekten, geçiyor. İkram Mihyaz emekçilerin ve Kürtlerin ekmek, barış, demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşıyor, yaşayacaktır.” (İzmir/EVRENSEL)
