03 Temmuz 2020 09:49

İHD-TİHV: Ankara Valiliği'nin yasaklama kararı temel hak ve özgürlüklere aykırıdır

İHD ve TİHV tarafından yapılan ortak açıklamada Ankara Valiliğinin Kovid-19 bahanesiyle aldığı eylem yasağı kararının temel hak ve özgürlüklere aykırı olduğu belirtildi.

İHD ve TİHV logoları

 

Paylaş

İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) tarafından yapılan açıklamada Ankara Valiliğinin Kovid-19 gerekçesiyle 2 Temmuz 2020 gününden itibaren 15 gün süre ile her türlü toplantı ve gösterinin yasaklanmasının temel hak ve özgürlüklere aykırı olduğu belirtildi.

Açıklamada “Kararın gerekçesi 1593 Sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 23, 27 ve 72. maddelerine dayandırılmıştır. İlgili kanun genel sağlığı tehdit edecek salgın hastalık gibi durumlarda tıbbi bakımdan alınacak tedbirleri içermektedir. Kanun kapsamında alınacak önlemler kanunun 72. maddesinde sayma usulüyle sınırlı bir şekilde tarif edilmiştir. Bu önlemler arasında belirli bir süre ile toplantı yapılmasının engellenmesi anlamına gelecek herhangi bir önlem türü bulunmamaktadır” denildi.

“ANKARA VALİLİĞİNİN YASAK KARARININ HİÇBİR YASAL DAYANIĞI YOKTUR"

Anayasanın 13. maddesi uyarınca temel hakların ancak kanunla sınırlanabileceği vurgulanan açıklamada şöyle denildi; “Kanunla sınırlanma kuralı hem sınırlamanın mutlaka yasal bir dayanağının bulunmasını hem de sınırlamanın kanunda gösterilen sınırlar içerisinde olmasını gerektirir. Yukarıda belirtildiği üzere 1593 Sayılı Kanun alınan yasaklama kararının yasada belirtilen umumi hıfzıssıhha meclisleri tarafından alınması mümkün olmadığı gibi hiçbir yasada salgın hastalık nedeniyle toplantı ve gösteri hakkının sınırlandırılabileceği de belirtilmemektedir. Bu nedenle, Ankara Valiliğinin söz konusu yasağının yasal dayanağı yoktur ve karar açıkça Anayasanın 13. maddesine aykırıdır.”

“İKTİDAR EN TEMEL HAKLARI ÇEŞİTLİ İDARİ KURUL KARARLARI İLE ASKIYA ALIYOR”

İktidarın kovid-19 pandemisi kapsamında vatandaşların uyması gereken kuralları ilan ederken açık ve anlaşılır yasa hükümlerine dayanmadığı, bu pandemi için öngörülmemiş yasalardaki kimi kuralları kıyas yoluyla uygulayarak temel hak ve özgürlükleri Anayasaya aykırı bir şekilde sınırladığı ifade edilen açıklamada; “ Çeşitli kanunların bu şekilde keyfi kullanılarak temel hakların sınırlandırılması “yasallık” ilkesini ihlal etmektedir. Kovid-19 pandemisi ile mücadelede başvurulacak yollar, ancak modern tıp biliminin gerekleri dikkate alınarak, Anayasaya uygun yapılacak yeni yasal dayanaklarla mümkün kılınabilir. Ne var ki, hükümet bu acil görevi yerine getirmek yerine; Barolara, mahalle bekçilerine, sosyal medyaya ilişkin yasal düzenlemelere öncelik vermiştir. Bunun sonucu olarak da, kovid-19 pandemisine ilişkin olarak uygulanması mümkün olmayan 1593 sayılı kanunu kullanma yoluna gitmektedir. Bu pratik tam bir anayasasızlık hali dayatmasıdır. Böylece iktidar yarattığı belirsizlik rejiminde en temel hakları çeşitli idari kurul kararları ile askıya almakta ve otoriter karakterini iyice açığa vurmaktadır.”

“TOPLANTI VE GÖSTERİ HAKKI TEMEL BİR HAKTIR ÖZÜNE DOKUNULAMAZ”

Toplantı ve gösteri hakkının temel bir hak olduğunun altı çizilen açıklamada; “Bu hakkın özüne dokunulamaz ve bu hak ancak ilgili kanunda belirtilen gerçek sınırlama sebeplerine bağlı olarak ve Anayasanın 34. maddesine göre istisnai olarak sınırlandırılabilir. Anayasanın temel haklar rejimi uyarınca getirilecek sınırlama demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı olamaz ve ölçülü olmalıdır. Ankara Valiliği’nin tam da Sivas Katliamının 27. Yıldönümü olan 2 Temmuz günü böyle bir karar alması ve aynı gün TBMM Adalet Komisyonunda Avukatlık Kanunu değiştirilerek hükümetin çoklu Baro ve baro seçim yöntemine müdahaleyi içeren yasayı görüşüleceği güne denk getirilmesi yukarıda belirttiğimiz otoriter rejimi Anayasa dışına çıkararak idari kararlar ile sürdürme niyetinin açık tezahürüdür. Bu yolla, bir insanlığa karşı suç örneği olan Sivas katliamının sembolik anması bile engellenmiş ve çok sayıda kişi gözaltına alınarak bizzat kolluk tarafından pandemi tedbirleri ihlal edilmiştir” denildi.

İKTİDARA TEMEL HAKLARI ASKIYA ALMAYA YÖNELİK UYGULAMALARINDAN VAZGEÇME ÇAĞRISI

Ankara Valiliği'nin yasaklama kararının sadece yasal dayanaktan yoksun olmadığı, aynı zamanda Anayasaya ve demokratik toplum gereklerine aykırı, ölçüsüz ve keyfi olduğu vurgulanan açıklamada şu ifadelere yer verildi; “Meslek örgütleri ve bu örgütlere üye meslek elemanları sizin oyun alanınız içinde olamaz. Otoriterliğin geldiği nokta keyfiyetin ulaştığı boyutu göstermektedir. Umuyoruz ki TBMM’de aklıselim milletvekilleri bu yasaya karşı çıkacaktır. Aksi halde de anayasa mahkemesinden dönmesinin kuvvetle muhtemel olduğunu belirtmek isteriz. Siyasi iktidarı kovid-19 pandemisi bahanesi ile temel hakları askıya almaya yönelik uygulamalarından vazgeçmeye ve temel haklara sadık kalmaya davet ediyoruz. İnsan Hakları Derneği ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı olarak süreci yakından takip etmeye devam edeceğimizi, bu tür ihlallerin sonlanmasına yönelik çabalarımızı daha da kuvvetlendireceğimizi tüm kamuoyu ile paylaşmak isteriz.” (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Memur sendikaları enflasyon rakamlarına tepki gösterdi: Ek zam istiyoruz

SONRAKİ HABER

Usta Oyuncu Kemal Sunal mezarı başında anıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...