02 Temmuz 2020 23:58

Mijwizin üflediği roman: Elimi bırakma

Ercüment Akdeniz, Eser Kemal'in Bilgi Yayınevi'nden çıkan "Elimi Bırakma" romanını yazdı.

Eser Kemal | Fotoğraf kişisel arşivinden alınmıştır

Paylaş

Ercüment AKDENİZ

Suriye savaşı ile başlayan büyük göç, 21. yüzyıl göçleri arasında en büyük ve en trajik göçlerden biri olarak, şimdiden tarihe geçti. Sadece bir göçe değil tarihe tanıklık ediyoruz. Göçün sosyoekonomik kökleri, göçe neden olan siyasal stratejiler ve göçün uğradığı ülkelerde yaşanan kültürel çatışmalar çeşitli disiplinlerin araştırma konusu olarak belgelendiler. Ne var ki Suriye’de cereyan eden savaşın ve yaşanan göçün içinde duygular da var. Sinema, tiyatro, resim, müzik, şiir, edebiyat gibi sanat dalları tam da burada yardımımıza yetişirler ve belgeleme eylemini duygularla perçinlerler.

Suriye savaşı ve akabinde yaşanan göç, 2011’den bugüne sayısız şiirin, resmin, şarkının, romanın, filmin konusu oldu, olmaya da devam ediyor. Son çalışmalardan biri de Eser Kemal’in “Elimi Bırakma” romanı. Kitap mart 2020’de basıldı ve biraz da pandeminin ortasında kaldı. Tıpkı salgın sürecinde unutulan, görünmez hale gelen mülteciler gibi bu tür çalışmaların unutulmasına, gözlerden ırak kalmasına izin vermemek gerek.

YAPICILAR VE YIKICILAR

Kemal’in romanı savaşın hemen öncesinde yeşeren bir aşk hikayesini anlatıyor. Sünni mezhepten Refika ile Alevi mezhepten Ali’nin, kendini toplumdan sakınarak yaşadıkları bir aşk bu. Kitabın omurgasını oluşturan “iki mezhepli aşk”, mezhep ayrışması kullanılarak harlanan iç savaşa da meydan okuyor.

Halep Üniversitesi Mimarlık Fakültesi öğrencilerinin etrafında örülen hikaye örgüsü, sokak sokak yaklaşan savaşın gerilimi kadar kaybolmaya başlayan hayaller ve hayatın sadeliği üzerine de zemin sunuyor. Savaş uçaklarının ve tuzaklanmış patlayıcıların yıkıp geçtiği binaların ortasında bir avuç öğrenci, başlarında üniversite hocaları ile tarihi bir kubbenin restorasyonu için çabalıyor. Tıpkı yazarın tezat aşk örgüsü gibi savaş yıkıcılığı içinde anlatılan bu naif restorasyon çabası, okuru düşünmeye sevk eden bir kontrast oluşturuyor.

GÖÇÜ ÖNCESİYLE DÜŞÜNMEK

Rejim güçleri ile silahlı muhalif gruplar arasında kalan ve giderek tarafsızlaşan roman kahramanları, şiddeti giderek artan ve sivilleri hedefe koyan bu tuhaf savaşta her iki cepheye de bakmamızı sağlıyor. Romanı özgün kılan en önemli özellik ise; göç yoluna düşen insanları, yola çıkmadan önce hepimiz gibi hayatları ve hayalleri olan insanlar olarak okumamızı sağlaması.

Suriye halklarına ve Alan Kurdi’ye adanan romanın, göç rotasını Ege Denizi’ne çevirirken tarih olarak 2 Eylül 2015’i seçmesi ise kanımca gerekli olmayan bir zorlama. Bot üzerinde çalınan mijwizin yaktığı ağıt ise genç yazarımızın elinde güçlü bir anlatımla nakşedilmiş. Geleneksel bir çalgı aleti olarak mijwiz; Arap, Kürt, Türkmen, Ermeni ayrımı yapmadan tüm Suriye halklarının ortak acısına tercüman oluyor.

KÜNYE:

Elime Bırakma
Eser Kemal
Bilgi Yayınevi
400 sayfa
Mart 2020

ÖNCEKİ HABER

HDP'li Gergerlioğlu: Pazarkule Sınır Kapısı raporu gerçek dışı beyanlarla oluşturuldu

SONRAKİ HABER

Hafize Kurban'ın katilinin cezası yarın belli olacak