01 Temmuz 2020 12:19

İzmir'de insan hakları savunucuları işkenceye karşı açıklama yaptı

İzmir'de insan hakları savunucuları ve avukatlar işkence ve kötü muameleye karşı ortak açıklama yaptı. Açıklamada artan vakalara dikkat çekildi.

Fotoğraf: MA

Reklam

İnsan Hakları Derneği (İHD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Türkiye İnsan Haklar Vakfı (TİHV) İzmir Şubeleri, işkence ve kötü muameleye karşı ortak basın toplantısı düzenledi. İHD İzmir Şube binasına gerçekleştirilen toplantının basın metini ÇHD’li avukat Tuğçe Nazlı Akın okudu.

Şakran Kapalı cezaevinde tutuklu bulunan ve 134 gündür açlık grevinde olan Özgür Karakaya ile Didem Akman'ın 25 Haziran gecesi cezaevinde bulunan kampüs hastanesine götürüldüğünü ve zorla müdahale girişiminde bulunulduğuna hatırlatan Akın, açlık grevini sürdüren tutukluların kişinin onayı olmadığı halde zorla müdahale girişimlerinin Türkiye'nin de taraf olduğu BM belgeleri dâhil tüm uluslararası belgelerde belirtildiği üzere işkence ve diğer kötü muamele niteliğinde olduğunu söyledi. 

"YENİ VE SİSTEMATİK BİR İŞKENCEYLE KARŞI KARŞIYAYIZ"

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu ve Tevgera Jinên Azad (TJA) üyesi Sevil Rojbin Çetin’in, 26 Haziran'da  evine yapılan baskın sırasında işkenceye maruz kaldığını ifade eden Akın, "Bu uygulama Diyarbakır'da görev yapan kolluk güçleri tarafından rutin hale gelmiştir. Yine 3 Haziran'da  yapılan bir ev baskını sırasında Şeyhmus Yılmaz ve Menice Yılmaz isimli kişiler, benzer şekilde saldırılara maruz kalarak yaralandılar" dedi. Ev baskınlarında yapılan işkencelere ilişkin Diyarbakır Valiliğinin kasıtlı bir saldırı olmadığı söylemlerini hatırlatan Akın, "Tıpatıp benzer bir uygulamanın kısa aralıklar ile tekrar yaşanması, açıklandığı gibi spontane gelişen bir olay ile değil aksine yeni bir sistematik işkence uygulaması ile karşıya olduğumuzu düşündürmektedir" diye konuştu.

Son dönemlerde barışçıl toplanma ve gösterilere müdahalesi sırasında, sokak ve açık alanlarda ya da ev ve iş yeri gibi mekânlarda, resmi gözaltı merkezleri dışındaki yerlerde işkence ve diğer kötü muamele uygulamalarında ciddi artış görüldüğünü belirten Akın, “Türkiye işkence mekânı haline geldi. Diyarbakır’dan yükselen işkence ve diğer kötü muamele iddialarının derhal etkin ve şeffaf biçimde soruşturulması gerekir. Sorumluların açığa çıkarılması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyoruz” dedi. (İzmir/EVRENSEL)

Reklam