25 Haziran 2020 10:28

İzmir'de sağlık çalışanları, hemşire intiharlarını ve şiddeti protesto etti

İzmir’de sağlık çalışanları, Diyarbakır ve Kayseri'deki hemşire intiharlarına dair eylem yaparak kâr odaklı değil insan odaklı politikalar üretilmesini istedi.

Fotoğraf: Eda Aktaş/Evrensel

Reklam

SES, İzmir Tabip Odası ve Sağlık-İş Sendikası İzmir Şubesi son günlerde yaşanan hemşire intiharları ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddete ilişkin Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma hastanesinde basın açıklaması yaptı.

Sağlık çalışanları adına basın açıklamasını okuyan Ayşe Tabakoğlu, yaşamına son veren Dicle Üniversitesi Hastanesi çalışanı Bedia Menteşe'nin eşinin de kendisi gibi sağlık emekçisi olduğunu hatırlattı. Menteşe'nin eşinin Kovid-19 tanısı nedeniyle izalasyonda olduğunu ve iki yaşında çocukları olduğunu belitti. Menteşe'nin intihar haberinin ardından Kayseri'de de hemşire Yeter Aslan'ın yaşamına son verdiğini öğrendiklerinin kaydeden Tabakoğlu, derin bir acı ve üzüntü duyduklarını ifade etti.

İntiharlara dair detaylı ve düzenli bir istatistik olmamasına rağmen sağlık işkolundaki intihar oranının yüksek olduğunun bilindiğini ifade eden Tabakoğlu, "Tabii bu alanda da hemşire intiharları ilk sırada. Sağlık Bakanlığı Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğünce 2018 itibarıyla 431 sağlık çalışanının intihar ettiği bildirilmiş ve 180'i hemşire. Tabii bu resmi rakamın üzerinden üç yıl geçti ve artarak devam ediyor" dedi.  

"BİZ İNSANIZ, DUYUN SESİMİZİ"

Açıklamanın devamında pandemi sürecinde şartların daha da ağırlaştığına dikkat çeken Tabakoğlu, "Pandemi günlerinde sağlık emekçileri bir travma yaşadı, birçok sağlık emekçisi tedavi almaya başladı. Travma sonrası stres bozuklukları, tükenmişlik arttı. İş yükü, Kovid-19'un yarattığı korku, çaresizlik, yeterli olamama duygusu, hastalanma korkusu, belirsizlik, ailemizden çocuklardan ayrı kalma, toplumda ötekileştirilmek, uzayan mesailer, 24 saat nöbetler, angarya çalışmalar, arkadaşlarımızın ölümü… Sorunlar artarak devam ediyor. 9 Eylül Üniversitesinde yaşananlara şahidiz. Hak arayan arkadaşlarımıza kurumun tavrı ortada. Sağlık emekçileri tükendi, görün. İntiharların ve yaşadıklarımızın sorumlusu sizlersiniz, çalışma koşullarımız. Biz insanız, duyun sesimizi" ifadelerini kullandı.

"KADINLAR ERKEKLERE ORANLA DAHA FAZLA SORUN YAŞIYOR"

Açıklamada ayrıca, Çin'de yapılan bir araştırmaya göre sağlık emekçilerinde yaşanan depresyon, genel sıkıntı, kaygı, uykusuzluk belirtilerinin erkeklere oranla kadınlarda daha yüksek olduğu belirtildi.

Kadının iş yükünün daha yüksek olmasına tepki gösteren Tabakoğlu şöyle devam etti:

"Ülkemizde kadına bakış açısı, iş yerinde kadın olarak yaşadığımız sorunlar, ağır çalışma koşulları, nöbetler, baskı, mobbing, taciz, giderek artan çocuk istismarı, kadın cinayetleri, intiharlar… Duyun sesimizi, bunların nedeni sizsiniz. Eğitimden sağlığa üretilen tüm politikalar. İnsan odaklı değil, kâr odaklı politikalar yaşadıklarımızın nedeni."

TALEPLER

Sağlık çalışanlarının tükendiğine, bunun en büyük sorumlusunun da sağlık sistemi ve çalışma şartları olduğuna dikkat çekilen açıklama şu taleplerle son buldu:

  • Esnek kuralsız, belirsiz, angarya çalışmaya son
  • 7/24 açık ücretsiz kreş  
  • Ayda 5 gece nöbetten fazlası yasaklansın
  • Gece çalışma iki mesai sayılsın ve öyle ücretlendirilsin
  • Tüm çalışanların ulaşım sorunu çözülsün, ücretsiz servis ayarlansın
  • Personel açığı giderilsin
  • Performans yasaklansın
  • Yaş aralığına göre klinik ve gece nöbeti sayısı belirlensin
  • 25 yıl üstü nöbet yasaklansın
  • Asistanlara zorunlu nöbet izni kullandırılsın
  • Çalışanlarla kurum düzenli değerlendirme toplantısı yapsın
  • Mobbing, baskı, siyasal sendikal ayrımlar yapan idarecilere yaptırım uygulansın

Açıklama sonrası söz alan İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Lütfi Çamlı, intiharların yeni ortaya çıkmadığını ifade ederek, “Sağlıkta dönüşüm politikalarının başlamasıyla sağlık çalışanlarının üzerindeki baskı ve sorunlar giderek artmaya başlamıştı. İnsan odaklı değil kâr odaklı bir sisteminin, kışkırtılmış bir sağlık sisteminin faturasını sağlık çalışanları ödemeye başladı. Artık yeter, yaşamak ve yaşatmak istiyoruz. Tükenmişlik sendromu nedeniyle daha çok sağlık çalışanını kaybetmek istemiyoruz. İnsanca koşullarda, şiddetsiz, mobbingsiz, baskısız bir ortamda sağlık hizmeti vermek istiyoruz” dedi. (İzmir/EVRENSEL)

Reklam