19 Haziran 2020 13:50

MGK ve ilgili bakanlıklar Akkuyu santraline karşı açılan davaya çağrıldı

Akkuyu'nun Türkiye için milli güvenlik tehdidi oluşturduğu gerekçesiyle Çevre Bakanlığına karşı Danıştay’da açılan davada, “Mili Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği”ne ihbar edilmesi kabul edildi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Doğu Akdeniz Çevre Derneklerinin Akkuyu Nükleer Santralinin iptali ve projenin Türkiye için milli güvenlik tehdidi oluşturduğu gerekçesiyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığına karşı Danıştay’da açılan davada, “Mili Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği”ne ihbar edilmesi talebi kabul edildi. Ayrıca Sağlık, Tarım Orman ve Maliye Bakanlıklarına da ihbar dilekçesi gönderilecek. Kararı veren Mersin 2’inci İdare Mahkemesi MGK ve söz konusu bakanlıklara ihbar dilekçesi gönderecek.

Akkuyu Nükleer Santralinin hukuken bir ÇED raporu ve üretim lisansı olmaması ile ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığına, mart ayında yeni bir ÇED sürecine başlanılması ve inşaatın acilen durdurulması için Danıştay’da dava açılmıştı. Bakanlıklara ve MGK’ya bu davada davacıların yanında yer almaları için yazı yazılacak. Akkuyu Nükleer Santralinin Türkiye’nin altından kalkamayacağı büyük bir tehdit olduğunu ifade eden Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri gönüllü avukatı İsmail Hakkı Atal, “Rusya’nın denetiminde ve kontrolünde bir Akkuyu nükleer santrali Türkiye için milli güvenlik tehdididir” dedi.

“ÇEVREYİ, EKONOMİYİ, SAĞLIĞI TEHDİT EDİYOR”

Açılan dava sonrası Akkuyu Nükleer Santrali’nin tarımsal üretimi, ülke ekonomisini ve tamamen Rusya’nın kontrolünde olması nedeniyle güvenliği tehdit ettiğine dikkat çekerek bu talepte bulunulmuştu. Söz konusu bakanlıklar ve MGK’nın davaya katılmasının mecbur olmadığını ifade eden Atal, “Ancak bu aynı zamanda nükleer, termik, maden gibi yok edici projelerin bütünsel bir değerlendirmeyle çok yönlü analiz edilerek karar verilmesi gerektiği yönünde bir tartışma da doğuracak. Bu santrallerin çevreye, sağlığa, ekonomiye, tarımsal üretime vereceği zararlar, iklim krizine neden olup olmadığı, uluslararası ilişkileri etkileyip etkilemediği tartışma konusu olacak” dedi.

“HALK SAĞLIĞI SORUNU”

2011 yılında Japonya’da Fukuşima nükleer felaketi sonrası yetişkinlerde tiroit kanserinin 29 kat, löseminin 10,8 kat, meme kanserinin 4,2 kat, çocuklardaki tiroid kanserinin 500 kat arttığına dikkat çeken Atal, “Konu bir halk sağlığı sorunu olduğu için Sağlık Bakanlığı’nın davaya katılması gerekmektedir” dedi.

Santralde meydana gelecek bir felaketin Türkiye’yi ekonomik olarak da çöküşe götürebileceğini ifade eden Atal, “Fukuşima faciasının Japonya’ya toplam maliyeti 600 milyar dolar olmuştu. Bu rakam göz önüne alındığında davaya Hazine ve Maliye Bakanlığı da davacıların yanında müdahil davacı olarak yer almalıdır” dedi. 

“SANTRAL RUSYA DEVLETİNİN İNİSİYATİFİNDE”

Türkiye ile Rusya arasındaki ikili anlaşmaya göre Türkiye’nin Akkuyu Nükleer Santrali ile ilgili hiçbir hak ve yetkisi bulunmadığını ifade eden Atal, “Tamamen Rusya devletinin inisiyatifinde ve kontrolündedir. Rusya ile büyük bir sorun yaşarsak santralin akıbeti ne olacak?​” diye sordu. (Adana/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Ayşe Tuba Arslan davasında savcı haksız tahrik indirimi uygulanmamasını istedi

SONRAKİ HABER

Urla Belediye Başkanı Oğuz'un terör örgütü üyeliğinden cezalandırılması istendi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...