16 Haziran 2020 07:55

Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın: Barolar susturulmak isteniyor

Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın, hükümetin baroların seçim sistemini değiştirerek savunmayı susturmak istediğini söyledi.

Cihan Aydın | Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Diyarbakır Barosu Başkanı Cihan Aydın, hükümetin, baroların seçim sistemi ile delege yapılarının değiştirilmesine dönük çalışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Baroların seçim sistemi değişikliğinin Diyanet İşleri Başkanı’nın LGBTİ bireylerini hedef alan açıklamasına karşı yaptıkları açıklamalara dayanmadığını belirten Aydın, hükümetin bu konuda fırsat gözettiğini söyledi. Diyanet’in açıklamasına karşı yaptıkları açıklamalarının doğru olduğunu yineleyen Aydın, üst düzey devlet bürokratlarının söylediklerini, çok dikkatli bir şekilde gözden geçirdikten sonra söylemesi gerektiğini hatırlattı. Aydın, aksi halde nefret suçları ve nefret cinayetlerinin işlenmesine zemin hazırlanabileceğini vurguladı.

‘TEPEDEN İNME BİR GİRİŞİM’

Avukatların seçim sistemi değişikliği dışında özlük sorunlarının olduğuna dikkati çeken Aydın, “Avukatların, yoksulluk, mesleklerinden dolayı şiddete uğrama, görevleri nedeniyle soruşturma, kovuşturma ve tutuklama gibi sorunları var. Avukatların özlük haklarına ilişkin dağ gibi sorunları var. Baroların asıl gündemi budur” dedi. Söz konusu değişiklik tekliflerinin baroların ihtiyacından öte baroları tümüyle işlevsiz kılacağını vurgulayan Aydın, “Biz buna itiraz ediyoruz. İktidarın bu girişiminden herkes habersizdi. Halen yazılı olarak üzerinde tartışabileceğimiz, müzakere edebileceğimiz bir tasarı yok. Dolayısıyla tepeden inme bir yasa değişikliği girişimidir. Türkiye Barolar Birliği’nin fikrine başvurulmadı” diye belirtti.    

‘BAROLAR SUSTURULMAK İSTENİYOR’

Avukatlık Yasası’nda bazı reformlara ihtiyaç olduğunu, ancak gündeme getirilen yasal değişiklik teklifinin çıkması halinde en çok yurttaşların etkileneceğine sözlerine ekleyen Aydın, “Çünkü gücü elinde bulundurana karşı yurttaşın hakkını koruyan tek mekanizma barolardır. Barolar yargının 3 kurucu unsuru olarak tabir edilen iddia makamı, mahkeme ve bağımsız savunmadır.  Buradaki üçlemeden iddia makamı ve mahkemeler tamamıyla iktidara teslim olmuş durumdadır. Bağımsız ve tarafsızlığını yitirmiş, adil yargılama hakkı tümüyle ayaklar altında. Bu sürece hukukun üstünlüğü ilkesi olmazsa olmaz diyerek itiraz eden baroları, bu yasayla susturmak istiyorlar” diye konuştu.

‘İKTİDARIN SÖYLECEK SÖZÜ YOK’

“En demokratik seçimlerden bir tanesi barolarda yapılıyor” diyen Aydın, şöyle devam etti: “İktidarın bu konuda bize söyleyecek sözü yok. Çünkü bu konu da son derece kabarık bir sabıkası var. Şu ana kadar halk iradesiyle seçilmiş 46 belediye başkanını hapsedip, bunların yerine kamu görevlilerini kayyım olarak atadı. Yine hiçbir liyakati olmayan onlarca kişiyi başka sebeplerle çeşitli üretim kademelerinde görevlendirdi. Bir dönem Hakimlik Savcılık Sınavı’nı ortadan kaldırıp sadece mülakat esaslı olarak bazı kişileri hakim ve savcı olarak belirlemek gibi hukuk devleti açısından onlarca sorunlu uygulaması varken, kalkıp biz baroları da demokratikleştireceğiz demesi ironidir. Bu samimi olmayan politik bir söylemdir. Baroların muhalefet odaklarını, ortadan kaldırmaya yöneliktir.”

TÜRKİYE TİPİ BARO

Hükümet tarafından sürekli gündeme getirilen “İkili baro sistemi”nin kutuplaştırılan Türkiye toplumunda baroları da kutuplaştırmak gibi büyük bir tehlikenin ortaya çıkacağını dile getiren Aydın, şunları ifade etti: “Çoklu baro sistemi meselesi dünyanın hiçbir yerinde yok. Nasıl ki Türk tipi başkanlık sistemimiz varsa, eğer tasarı yasalaşırsa Türkiye tipi baro sistemimiz de olacak.”

BAROLAR HUKUK ÜRETİYOR

Hükümetin baroların, Türkiye hukukunun uluslararası gelişimi önünde engel oluğu şeklindeki açıklamalarına da tepki gösteren Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Barolar ve avukatlar Türkiye hukukunun uluslararası standartlara uluşması için uğraşıyor. Kadına yönelik şiddete karşı, işkenceyle mücadele, çevre, hayvan ve çocuk haklarına kadar yaşamın bütün alanında barolar mevcut iktidarı, evrensel hukuk kriterlerine uyması konusunda çaba harcıyor, ön açıyor. Hem uygulamaları hem mevzuatı uluslararası standartlara getirilmesi için çalışıyoruz. Barolar hukuk üretiyor, Türkiye ile medeni dünya arasında hukukun üstünlüğü konusunda açılan makası daraltmak açısından büyük çaba harcıyor.”

‘MOTİVASYONU İKTİDARINI KORUMAK’

Birçok yasal değişiklik konusunda hükümetin son dönemlerde barolar ve akademiden görüş almadığını anımsatan Aydın, Avukatlık Yasası’nda yapılmak istenen değişikliğin salgın koşullarında tartışılmasını doğru bulmadığını belirtti. Baroların müzakereye açık olduklarını ifade eden Aydın, şunları söyledi: “Türkiye’de mevcut iktidar bir yasal değişiklik girişiminde bulunduğu zaman, temel motivasyonu toplumsal ihtiyaçtan ziyade kendi iktidarını korumak ve güçlendirmeye yöneliktir. Ancak tam tersi olması gerekiyor. Türkiye’de toplumsal ihtiyaca bakılmadan, iktidar kendi yolundaki engelleri kaldırmak için böyle bir yola başvuruyor. Toplumsal ihtiyaçlardan ziyade kendi iktidarınızın ihtiyaçlarına yönelik bir fikirle bu işe girerseniz bu otoriterliğin tanımıdır. Ancak toplumsal ihtiyaca göre değişikliğe giderseniz yapılan hem kalıcı olur hem de demokratik olur. Bizde yasalar bu yüzden bu kadar çok değişiyor. Dar gruplar, hukuki bilgisi olmayan kişiler bir araya gelerek kendi grup ihtiyaçları ölçeğinde yasalar çıkarıyorlar.  Çok kısa bir süre sonra bu yasanın ihtiyaca cevap olmadığı ortaya çıkıyor ve tekrar yasalar tartışılıyor. Avukatlık yasası değişikliği meselesi aynıdır. Bu yasa geçerse de çok kısa bir süre sonra tekrar bir değişiklik gerektirecek. Çünkü bir kaosa işaret ediyor.” (Diyarbakır/MA)

ÖNCEKİ HABER

Kaynarpınar ve Elmalı’da tüm yapılar depremde hasar gördü

SONRAKİ HABER

GMİS: Kıdem tazminatı, genel grev nedenidir

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...