31 Mayıs 2020 10:02

"Hakkımızda her şeyi bilen devlet yoksulluğumuzu mu bilmiyor?"

Songül Karakuş'ın Ankara'daki bir markette konuştuğu yurttaşların hemen hepsi fiyatların yüksekliğinden dert yandı.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Songül KARAKUŞ
Ankara

Dünyada büyük bir yıkıma yol açan Kovid-19 pandemisi devam ediyor. Bu olağan dışı durum, sağlıktan beslenmeye, barınmadan çalışmaya, eğitimden ulaşıma temel insan haklarına ilişkin hak kayıplarını artırdı, artırmaya devam ediyor. Pandemıyle mücadelede, maske, fiziksel mesafe, evde kalmak öncelikli hususlar. Ama evde kalmak kadınlar için tüm bakım yükünü omuzlamak, ev içindeki toplumsal cinsiyet rollerini kabullenmek anlamına da geliyor. Bunlar ekonomik krizle de birleşince kadınların yaşadığı yoksulluk katbekat artıyor. Pendemi koşullarında kadınlara ulaşıp konuyla ilgili sohbet etmek de zorlaştığı için çeşitli yöntemler düşündüm ve marketin yolunu tuttum.

Konuştuğum kadınların hemen hepsi, fiyatların çok arttığından şikayet ederek bu süreçte en büyük sorunun işsizlik olduğuna dikkat çekti.

Mahalle kuaförü Sercan, sıkça kullandığı galoş ve eldiven fiyatlarının üç dört katına çıktığını söyleyerek “Her akşam kimlik bilgilerimi bekçilerle sorgulayan devlet, maddi durumumu bilmiyor mu? Elbette biliyorlar. Ama yine de ihtiyacı olanın ihtiyacı karşılanmıyor” dedi.

"EVE GİREN PARA AZALDI"

İlk olarak iş dönüşü markete uğrayan ve ismini vermek istemeyen bir kadınla sohbet ettik. Pandemi sürecinde eşinin işten çıkarıldığını, evin geçimini, çocuk bakarak sağladığını söyledi.

Devamında “Salgından önceki market fiyatlarıyla şimdiki arasında çok fark var. Bu durumdan çıkar sağlamaya çalışanlar hepimizi rahatsız ediyor. Salgınla beraber eşim işten çıkarıldı, öncesine göre ihtiyaçlarımız artmış olsa da eve giren para azaldı ve bu koşullarda yaşamamız bekleniyor” dedi.

"50 ADET ELDİVENİ 10 TL’YE ALIRKEN ŞİMDİ 40 TL’YE ALIYORUM"

Sonrasında işten eve dönerken market alışverişi yapan Sercan ile konuşuyorum. Sercan mahallenin kuaförü. Bu sebeple direkt, sıklıkla kullandığı malzemeler olan eldiven ve galoş fiyatlarından yakındı.“Koronadan önce 50 adet eldiveni 10 TL’ye alırken şimdi ancak 40 TL’ye alabiliyorum. Goluşun 1000 tanesini 30 TL’ye alırken şimdi aynı sayıda galoşu 100 TL’den alıyorum” ifadelerini kullandı.

"FATURALARI BİLE ÖDEYEMEYECEĞİM ÇÜNKÜ BİRİKİMİM YOK"

Salgın sürecinde kuaförlerin kapalı olması ve başka bir gelirinin olmaması sebebiyle kirayı bile ödeyemediğini belirtem Sercan, faturaların da çok arttığını ve birikimi olmadığı için onları da ödeyemediğini söylüyor.

Devletin yardımlarına da Sercan, “Devlet erzak gönderdiğini söylüyor ama benim çevrem de dahil olmak üzere ihtiyacı olan çoğu kişiye yardım gitmedi. Her akşam kimlik bilgilerimi bekçilerle sorgulayan devlet maddi durumumu bilmiyor mu? Elbette biliyorlar. Ama yine de ihtiyacı olanın ihtiyacı karşılanmıyor. Biz de kendi çevremizle, derneklerle bunu sağlamaya çalışıyoruz. Bu böyle olmamalı” diye konuştu.

"ÇALIŞAMAYANLAR BORCA MECBUR KALIYOR"

Sohbetimize öğretmen emeklisi bir başka kadınla devam ediyoruz. Özellikle market fiyatlarının yaşamlarını çok zorlaştırdığını belirterek "İnsanlar çalışamadıkları için ihtiyaçlarını karşılayamıyor, bu yüzden borca ve kredi kartlarına mecbur kalıyor” dedi.

Genel olarak herkesin zamlardan yakındığını, temel ihtiyaçlarını dahi almaktan vazgeçmek zorunda kaldıklarını gördüm. En çok da yardımların doğru yerlere gitmediğinden yakınıyor sohbet ettiğimiz kadınlar. Sosyal yardımlardan yararlanamayan kadınlar, bu durumdan devleti sorumlu tutuyor. 

ÖNCEKİ HABER

TTB Başkanı Adıyaman: Gevşetme değil, eskiye dönüş var

SONRAKİ HABER

ABD'deki George Floyd eylemleri İngiltere’ye sıçradı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...