İskender Bayhan: Normalleşme, toplumun gerçekliğinden uzaklaşılarak ele alınıyor

Gazeteci İskender Bayhan, yeni normalleşme açıklamalarını ve sürecin işleyişini Gündem Özel'de anlattı.

25 Mayıs 2020 14:00
Paylaş

Gazeteci İskender Bayhan, yeni normalleşme açıklamalarını ve sürecin işleyişini Zeliş Irmak'ın sunumuyla Gündem Özel'de anlattı.

İskender Bayhan'ın değerlendirmelerinden satır başları şöyle:

Bu bayramda evde kalmayı tasarruf olarak saydı işçi ve emekçiler. Ama birçok evde de bayrama işsiz girildi. Birçok işçi ve emekçinin evinde önümüzdeki günlerde nasıl bir gelecek olacağının kaygıları var. Kimse yakın geleceği açısından kendini güvende hissedemiyor. Bayramlar, sınıfsal uçurumları, sınıfsal farklılıkları, sınıfsal çelişkilerin üzerini örtmek için kullanılır. Ama maalesef işçi ve emekçilerin mutfağına bakınca bunun başarılamadığını görüyoruz.

SAĞLIK BAKANLIĞININ AÇIKLAMALARINDAN “SALGIN GERİDE KALDI” SONUCU ÇIKIYOR

Normalleşme dedikleri şey, “maske takmak, fiziksel mesafeye dikkat etmek.” Normalleşme, eski hayatımıza geri dönmek olarak algılanıyor. Üretimde, piyasada, çarkların dönmesinde bir ileriye gidiş olarak formüle ediyor hükümet. Bilim Kurulu da artık birey bazlı düşünüyor ve şunu yapın ve bunu yapmayın diyor. Kişinin nesnel koşulları o uyarıları yapmaya uygun mu, bu düşünülmüyor.

Yeni normalleşmenin yansıması, tamamen insanların toplumsal, sınıfsal gerçekliğinden uzaklaşılarak ele alınıyor. Hatta bu konudaki tartışmalar geriye itiliyor. Hükümetin de Sağlık Bakanlığının açıklamalarından salgını geride bırakmışız, salgın geride kaldı gibi anlaşılıyor.

İNSANLARIN BİYOLOJİK VARLIKLARI TOPLUMSAL VARLIKLARINDAN BAĞIMSIZ DEĞİLDİR

İnsanların biyolojik varlıkları onların toplumsal varlıklarından bağımsız değildir. İnsanların biyolojik gerçeklikleriyle toplumsal gerçeklikleri iç içedir. Bunları birbirinden ayıramayız. Bir insanın biyolojik olarak sağlıklı olması, kendisini yenileyebilmesi, ayakta kalabilmesi ve yaşamını en az asgari koşullarda sürdürebilmesinin biyolojik gerekleriyle toplumsal gerekleri bir arada olur. Dolayısıyla salgınla mücadeleyi sadece bireye bıraktığınızda şunu diyorsunuz: İşçi, emekçi, emek gücünü, iş gücünü satarak geçinenleri tamamen bugünkü vahşi kapitalist koşullara terk ettik. Orada ne kadar yapabiliyorlarsa o kadar tedbirini alabilirler.

Eğer toplumun büyük çoğunluğunun, işçilerin emekçilerin gerçekliklerini, ihtiyaçlarını düşünerek salgına karşı mücadele politikası izlemezsen bireysel mücadeleye sürüklemiş olursun. (WEB TV)

Reklam
ÖNCEKİ HABER

İşçi mektubu: Ses çıkarmazsak daha çok yoksullaşacağız

SONRAKİ HABER

AB’de "fon tartışması" büyüyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...