21 Mayıs 2020 19:39
Son Güncellenme Tarihi: 22 Mayıs 2020 10:37

Hasta tutuklu Sabri Kaya tahliye edildiği gün yaşamını yitirdi

Ağır hasta tutuklu Sabri Kaya, tahliye edildiği gün yaşamını yitirdi. 25 Mart’tan bu yana birçok kez hastaneye kaldırılan Kaya, tedavisi tamamlanmadan cezaevine götürülmüştü.

Sabri Kaya | Fotoğraf: MA

Paylaş

Ağır hasta tutuklu Sabri Kaya hakkında tahliye kararı verildiği gün getirildiği Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesinde yaşamını yitirdi. Kaya'nın cenazesi hastanedeki işlemlerinin ardından otopsi işlemi için Adana Adli Tıp Kurumu (ATK) morguna kaldırıldı. Kaya’nın cenazesi otopsi işlemlerinin ardından ailesi tarafından cenazesi alıp Adana'nın Ceyhan ilçesinde toprağa verilecek.

GEREKLİ MÜDAHALE YAPILMADI

Kaya’nın yetkililerin ihmalkârlığı sonucunda yaşamını yitirdiğini söyleyen yeğeni Serhat Kaya, "Amcam öldükten sonra tahliye kararı verildi. Bu nasıl bir vicdandır. Ölmesini bekliyorlardı" diyerek duruma tepki gösterdi. Amcasına ilişkin yapılan başvurunun AYM tarafından reddedildiğini hatırlatan Kaya, bu karardan sonra amcasının durumunun kötüye gittiğini ve bunun üzerine 3 aylık şartlı tahliye verildiğini söyledi. Amcası için gerekli müdahalenin yapılmadığını ifade eden Kaya, “Bu sürecin hepsi bilinçli gerçekleşti” dedi.

‘AYRIMCI BAKIŞ KAYA OLAYINDA GÖRÜLDÜ’

Ağır hasta tutuklu Sabri Kaya’nın hakkında tahliye kararı verildiği gün yaşamını yitirmesi sonrası gazetemize konuşan İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Başkanı Öztürk Türkdoğan, Kaya’nın yaşadıklarının ‘Terörle Mücadele Kanunu’ kapsamında yargılaması devam eden tutuklu ve hükümlülerinin yaşadıklarının dışa yansıması olduğunu söyledi. İktidarın ayrımcı bakışının Sabri Kaya olayında kendini gösterdiğini söyleyen Türkdoğan, “Kovid-19 nedeniyle hazırlanan infaz düzenlemesinin dışında tutuldu Kaya. Birkaç defa ameliyat olmuş, bir ay içerisinde 20 kere hastaneye kaldırılmış bir mahpusu siz hapishanede tutamazsınız. Ama işte tutuldu” dedi. Yargının tutumuna da dikkat çeken Türkdoğan, iktidarın ayrımcı bakış açısının yargıya da sirayet ettiği söyledi. Türkdoğan, “Bakın bu kişi tutuklu, hükümlü değil, hükümlü olsaydı adli tıp kurumunun raporu gerekirdi. Tutuklu olduğu için normalde bu kişinin yargılandığı mahkemenin tahliye karar vermesi gerekirdi. Tutukluluğu da bir kenara bırakın, bu kişi hükümlü de bu kadar ağır hasta birisi için oradaki infaz savcısının duruma el koyması, bütün işlemleri hızlandırması ve bir an önce tahliye ettirmesi gerekirdi. O da yapılmadı” diye konuştu. Kaya için Anayasa Mahkemesine de ‘tedbir’ talepli başvuru yapıldığını belirten Türkdoğan, “Anayasa Mahkemesi ‘tedbir’ talebini hastanenin önünde sürekli ambulans bekliyor diye kabul etmedi. Bu yargılama pratikleri yargının iktidara olan bağımlılığı gösteriyor ki bu da Türkiye’deki sorunların çözülmesini zorlaştırıyor maalesef” dedi.  

650 AĞIR HASTA VAR, ÖLMELERİNİ Mİ BEKLİYORSUNUZ?

Sağlık Bakanlığına ve Adalet Bakanlığına defalarca başvuru yapıldığını söyleyen Türkdoğan, “Nihayet Osmaniye Devlet Hastanesinin Sağlık Kurulu toplandı karar verdi. Hastanelerin sağlık kurulları bu tür durumlarda toplanmıyor pandemi gerekçesiyle. Bu nasıl olur, Sağlık Bakanlığına da bu soruyu sormak gerekiyor. Sabri Kaya olayında gördük, bu kişi zaten çok ağır hastaydı. Ve bu grupta olan şu anda bizim tespit edebildiğimiz 650 kişi var. Üstelik normal hasta tutuklu sayısı 1500’ün üzerinde. Yani bizim tespit edebildiklerimiz. Belki de bu sayı daha da arttı bu dönemde. Bugün bu 650 kişi neden hâlâ hapiste diye sormak gerekiyor iktidara. Bu insanların ölmesini mi bekliyorsunuz?​” diye sordu.

Adana’nın Ceyhan ilçesinde 1998'de yaşanan bir olaya ilişkin 2000 yılında gözaltına alınan Kaya, soruşturmaya takipsizlik kararı verilmişti. Ardından bir itirafçının beyanları üzerine tekrar gözaltına alınan Kaya, tutuklanmış ve müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı. 2010 beri cezaevinde tutuklu bulunan Kaya, 2 kez geçirdiği kalp ameliyatında kalp kapakçıkları değiştirildi.

Kalp yetmezliği, ritim bozukluğu, şeker, midede gastritten ve ülserden kaynaklanan yaralar, astım, bronşit, kolesterol, tansiyon, kemik erimesi ve alzheimer gibi kronik rahatsızlıkların mevcut olan Kaya'nın 2013'te sağlık durumu nedeniyle infazı 3 ay durduruldu. Bu süre zarfında İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından verilen "kronik hastalığı yoktur" raporuyla tekrardan tutuklanarak, cezaevine konuldu.

SABRİ KAYA KİMDİR?

Kalpli yüzde 25 çalışan Sabri Kaya, yaklaşık bir aydır yıllardır kullandığı, kanın pıhtı olmasına engel olan "Cuamadin" adlı ilacın kendisine temin edilmemesi nedeni ile 25 Mart 2020 tarihinde kalp krizi ve beyin kanaması geçirdi. Bu kriz sırasında yoğun bakıma alınan Kaya, kısmı felç ve geçici konuşma yetisini kaybederken; ciğerlerinde su toplandı.  25 Mart'ta kalp krizi ve beyin kanaması geçiren Kaya, 3 kez yoğun bakıma alınıp, "Durumu iyi", "Kovid var" denilerek yoğun bakımdan çıkartılarak tedavisi tamamlanmadan cezaevine geri gönderildi. Kaya, bu süre zarfında 30 kez Osmaniye Devlet Hastanesi Acil Servisi’ne kaldırıldı ve ardından tekrar cezaevine götürüldü. Kaya cezaevi ile hastane arasında mekik dokurken tahliyesi için Osmaniye İnfaz Hakimliği'ne hem de Osmaniye Cumhuriyet Başsavcılığı'na yapılan başvurulara yanıt verilmedi.

HASTANEYE YATIŞI YAPILMADI

Kaya, 6 Mayıs'ta ailesiyle yaptığı telefon görüşmesinde, “Artık dayanacak gücüm kalmadı. Ben öleceğim” demişti. Bunun üzerine Kaya'nın avukatı İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkez Hapishane Komisyonu Sözcüsü İlhan Öngör, Anayasa Mahkemesi'ne tedbir talepli başvuru yapıp, Kaya'nın Adana Şehir Hastanesi'ne sevk için gerekli girişimlerde bulunmuştu.

6 Mayıs’ta sevk kararı alınsa da Kaya, cezaevi savcısının gerekli yazışmaları yapmaması nedeniyle hastaneye götürülmedi. 6 gün sonra hastaneye sevk edilen Kaya’nın yatışı salgın nedeniyle yapılmadı. Burada görev yapan Kardiyoloji doktoru, hastalığın ciddiyetine dikkat çekerek cezaevinde kalamayacağını belirtti.

AYM’DEN RET

Kaya için Anayasa Mahkemesi’ne yapılan tedbir talepli başvuru da, “Cezaevi idaresi hastaneye götürüp getiriyor, ambulans cezaevinde hazır bekletiliyor” denilerek reddedildi. Kaya, bu kez 11 Mayıs'ta kaldığı koğuşta bağırsak kanaması geçirdi. 4 kez Osmaniye Devlet Hastanesi'nde yoğun bakıma alınan Kaya, bu kez 18 Mayıs'ta bir kez daha bağırsak kanaması geçirdi. Osmaniye Devlet Hastanesi yoğun bakım servisinde tedavi edilen Kaya'nın durumunun daha da kötüleşmesi üzerine 20 Mayıs itibariyle Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'nde sevk edildi. Kaya hakkında aynı gün Osmaniye Devlet Hastanesi tarafından “Cezaevinde kalamaz” raporu verildikten sonra Osmaniye Cumhuriyet Başsavcılığı'nca tahliye kararı verildi. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

İnegöl'de çıkan yangında 10 dönüm ormanlık alan küle döndü

SONRAKİ HABER

ABB, Melih Gökçek dönemindeki 48 milyonluk zararla ilgili suç duyurusunda bulundu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa