22 Mayıs 2020 00:30

TTB Kovid-19 İzleme Grubu Üyeleri: Salgın dalgalı ilerliyor, biteceği düşünülmemeli

Sağlık Bakanı’nın 'Salgın etkisini kaybetmeye başladı" açıklamasını ve salgın hakkında alınan önlem ve uygulamaları, Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz ve Prof. Dr. Özlem Azap Kurt ile konuştuk.

Mersin'deki Kovid-19 pandemi polikliniğinin önünde sıra bekleyen işçiler | Fotoğraf: DHA

Paylaş

Burcu YILDIRIM
Ankara

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, önceki gün koronavirüs Bilim Kurulu ile gerçekleştirdiği toplantı sonrası yaptığı açıklamalarda koronavirüs salgınının etkisini kaybetmeye başladığını belirtti. Türk Tabipleri Birliği COVID-19 İzleme Grubu Üyesi Halk ve Çevre Sağlığı Uzmanı Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz ve Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Kurt Azap ile hükümetin “normalleşme”, hekimlerin ise “yeniden açılma” olarak tanımladıkları izolasyon kurallarının gevşetilmesini konuştuk.

Türkiye’de hayata geçirilen kısıtlamaların bölük pörçük yapıldığını, bireysel olarak alınan önlemlerin faydalı olduğunu ama salgınların önüne bu şekilde geçilemeyeceğini belirten Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz “Önlemler kamusal olarak alınmalı ve hayata geçirilmelidir, rastgele hareket edemeyiz. Daha herhangi bir aşı veya çözüm bulunamadı. Salgınla baş etmek uzun süreler alacak ve farklı dalgalar yaşayacağız” dedi.

Bakan Koca’nın R0 değerinin 1.56’dan 0.72’ye düştüğü açıklamasını değerlendiren Prof. Dr. Özlem Kurt Azap, “R0 değeri sabit bir sayıdır ve kısa sürede değişiklik göstermez. Bir haftalık bir zamanda R0 değerinin yarı yarıya düşmesi çok mümkün değil” diyerek salgının bir süreç olduğunu ve ikinci dalganın beklenmeyeceği açıklamalarının kesin sonuç içermediğini söyledi.

Cavit Işık Yavuz

"VAKA SAYILARI DALGALI SEYREDİYOR"

Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) önerdiği "Bulaşı kontrol altına alma", "Test, temas, izalosyon imkanının güvenliği", "İşyerleri ve temel noktalar için gerekli önlemler", "Sağlık kuruluşlarında salgın riskinin minimuma indirilmesi", "Toplumun salgın yönetimine katılımı ve farkındalığı" ve "Dışardan gelebilecek risklerin önlenmesi" kriterlerini hatırlatan ve yeniden açılmayı ise “bu koşullarda olmalıydı” diye değerlendiren Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz, 11 Mayıs tarihi itibarıyla açılan yerlerin etkisinin de bugünlerde görüleceğini söyledi. Vaka sayılarının dalgalı seyrettiğine düşüş eğilimindeyken geçen hafta tekrar yükseldiğine ve yeniden düşüşe geçtiğine dikkat çeken Yavuz, “Henüz birinci dalgayı sönümlendiremedik. Şu anda vatandaşlarının yüzde kaçının virüsle karşılaştığını, kaçının geçirdiğini bilmiyoruz. Toplam virüs yaygınlığının ne kadar olduğunu bilmemiz gerekiyor” dedi.

Önlem için sokağa çıkma yasaklarının olumlu ancak üç, dört günle sınırlandırılmaması gerektiğini ifade eden Yavuz, “Bu kısa süreli yasaklar, öncesi ve sonrasında kalabalıkları daha çok arttırıyor ve yeni riskler getiriyor. Şimdi, önümüz bayram bir de bayram hazırlığı olacak” dedi.

"BİREYSEL ÖNLEMLERLE SALGINLARIN ÖNÜNE GEÇİLEMEZ"

Yavuz, “Türkiye’de hayata geçirlen kısıtlamalar bölük pörçük yapıldı. Okulların, kültürel ve sanatsal etkinliklerin, kamu kurumlarının kapanması ya da kısıtlanması önemli iken özel sektörde bulunan kesim çalıştı. İşyerlerine yönelik hatta gerekiyorsa özel önlemlerin alınması ve desteklenmesi çok önemli. Özel çalışma saatleri belirlenmeli veya kısaltılmalı. Madenlerde bile hâlâ yüzlerce insan çalışıyor. Eğer önlemler zamanında ve etkin bir biçimde alınsaydı vaka ve ölüm sayıları daha az olurdu” diye konuştu. Bakan Koca’nın “1.5 metre mesafe ve maskeyi korursak ikinci dalga beklemiyoruz” sözüne ithafen Yavuz, “Önlemler kamusal olarak alınmalı ve hayata geçirilmeli. Daha herhangi bir aşı veya çözüm bulunamadı. Salgınla baş etmek uzun süreler alacak ve farklı dalgalar yaşayacağız. DSÖ’nün de uyarığı gibi beşinci altıncı dalgalar olabilir. Çünkü virüs insanların etkileşimiyle beraber dolaşmaya devam ediyor” dedi. Yavuz, birinci dalgayı atlatabilmek için vaka sayılarının bir hafta kadar binin altında seyretmesi gerektiğini söyledi.

"TURİZMLE NÜFUS HAREKETLİLİĞİ RİSK GETİRECEK"

Yaz aylarının gelmesi ve turizmin açılacak olması beraberinde yaşanacak nüfus hareketliliğinin ise risk getireceğine dikkat çeken Yavuz, “Yaz geldi diye hastalığın biteceği düşünülmemelidir” dedi. Pandemi hastanesi olarak planlanan ancak daha sonra sağlık turizmine hizmet edeceği açıklanan hastaneler içinse “Hastalık yoğunluğu düşünülerek alınmış bir karar diye umuyorum ama sonra başka şeyler devreye sokuldu. Havalimanı vb. boş ve geniş araziler bu ihtiyacı görmek için planlanabilirdi” diye belirtti.

"KÜMELENEN VAKALAR BİR İLKİ YA DA BİR İLKİN SONUNU GÖSTEREBİLİR"

Bakanlığa sormalarına rağmen ellerinde sayılara ilişkin herhangi bir veri olmadığını ve yorum yapmanın zor olduğunu söyleyen Özlem Kurt Azap, “Rakamların matematiksel olarak azalması salgının biteceği anlamına gelmiyor” dedi. Vaka sayılarının düşmesinin yanında yapılan test sayılarının da düştüğünü belirten Azap, “Ne yazık ki biz de bilgileri ancak basın yoluyla öğrenebiliyoruz. İstanbul dışından birkaç ailenin etrafında vakaların kümelendiği haberleri düşüyor. Bu kümelenmeler bir ilki ya da bir ilkin sonunu gösterir. İller bazında ortaya çıkan yeni vakaların değerlendirilmesi ve seyri büyük önem taşıyacaktır. Örneğin, en azından benim bildiğim evden, pozitif vakanın çıkıp da diğer aile bireylerine test yapılmadığı ve evde kalmaları önerilen olgular var ve onlara test yapılmıyor. Elbette iyi uygulanan yerler vardır ama bu örnekler filyasyon çalışmalarına uymuyor” dedi.

"BİR HAFTADA R0 DEĞERİNİN YARI YARIYA DÜŞMESİ MÜMKÜN DEĞİL"

Bakan Koca’nın geçen hafta 1.56 bu hafta ise 0.72 olarak açıkladığı R0 değerine ilişkin konuşan Azap, “R0 değeri sabit bir sayıdır ve kısa sürede değişiklik göstermez. Ayrıca bu değerin hesaplanması için birçok parametre gerekir. Bir haftalık bir zamanda R0 değerinin yarı yarıya düşmesi çok mümkün değil. Vakaların seyri açısından haftalık banda baktığımızda olguların azalma hızı sürekli azalma eğilimi göstermesi gerekirken dalgalanmalar mevcut” dedi.

"AVM’LERİN AÇILMASI NE KADAR ELZEMDİ?"

İkinci bir dalganın olup olmayacağı ya da salgının atlatılacağını söylemenin kesin sonuçlar içermediğini vurgulayan Azap, “Salgın bir süreç, tedbirleri birden bırakamayız ancak koşullar uygunsa aşamalı olarak hayata geçirilebilir. Bu zamana kadar 65 yaş üstü ve 20 yaş altı evdeydi. Şimdi onlar dışarı çıkacak ve sayıları azımsanacak kadar değil. 20 yaş altının bulaştırma, 65 yaş üstü ve kronik hastaların ise hastalığı ağır geçirme riski var” diye ekledi.

“Mesela AVM’lerin açılması ne kadar elzemdi” diye soran Azap, “Her şeyi birden açmak makul değil. Seyahat uygulaması başlayacak eğer kontrolleri alır ve mesafeye dikkat ederlerse olabilir ama yeni düzene geçiş için altyapı ayarlandı mı ya da tam manasıyla uygulanacak mı bilmiyorum” dedi.

"KOVİD POZİTİF KİŞİLER DAMGALANMAMALI"

Yurt dışından gelecekler için yurtların uygun olmadığına karar verildiğini, bu kişilerin nerede izleneceğini merak eden Azap, “Artık Kovid dışı hastalıklar da birikiyor ve bunun için sağlık kuruluşlarının ve ekiplerin hazırlanması gerekli. Bununla ilgili bir hazırlık yapılmazsa bir süre sonra sorun yaratacaktır” dedi. Azap, ayrıca Kovid pozitif çıkan kişilerin damgalanmaması gerektiğini söyleyerek “Hastalanmak kişinin kendi suçu olmamalı. Bu insanlar damgalandığında yaşadıklarını gizleyebilir hatta görülen belirtilere rağmen hastaneye gitmeyebilir. Bu noktaya da çok dikkat etmek gerekiyor” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Cemaatle defnedilen "doğal ölüm" korona çıktı

SONRAKİ HABER

Yalova’da iş cinayeti: Tersane işçisi forkliftin altında kalarak hayatını kaybetti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...