17 Mayıs 2020 00:11

#EvdeKal’amayanlar

İş Güvenliği Uzmanı İsmet Doğan yazdı: Zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyleri olmayanlar, patronların üç kuruş kârları uğruna ölüme yollananlar değiştirecek.

Fotoğraf: İşçiler

Paylaş

İsmet DOĞAN
İş Güvenliği Uzmanı

Covid-19 salgını nedeniyle ilk vakanın görülmesi, peşinden gelen ilk vefatlarla birlikte hükümet tarafından bir dizi tedbirler alındı ve hayata geçirildi.

Bilim Kurulunun tavsiyesi ile ilgili bakanlık, hükümet ve Cumhurbaşkanı #EvdeKal çağrısı yapıyordu.

“Sosyal mesafeye” uyulmalı, “kalabalık yerlerden uzak durulmalıydı.”

En sevilen dizilerin yıldızları, futbolcular, şarkıcıların rol aldığı kamuoyu spotları tüm TV kanallarında dönüyordu.

Evde kalanlar keyifli vakit geçirsin, sıkılmasın diye sevilen eski diziler devlet kanalından yeniden yayınlanıyor, sporseverler için son 15-20 yılın en heyecanlı maçları tekrar veriliyordu.

Yeter ki evde kalsın insanlar, virüse maruz kalıp salgının yayılması engellensin.

AVM’ler kapandı,

Kahveler, berberler...

Camiyi yasakladı bu hükümet yahu, ötesi var mı?

Çağrı, rica ile de yetinmedi hükümet, yasakladı sokağa çıkmayı.

Önce 65 yaş üstüne,

Sonra 20 yaş altını ekledi,

Ardında herkese...

...

Herkese mi?

Herkese değil,

“Önemsiz” bir kesim hariç;

İşçiler.

Onlar çalışmalıydı.

“Üretim duramaz”dı.

Alınan tedbirlerin hiçbiri işçiler için geçerli değildi.

Onlar #EvdeKal’amazdı,

Onlar için “sosyal mesafe” çok da aranılan bir şey değildi ki ayakta, sıkışık, balık istifi servis araçlarına, belediye otobüslerine doluşmalarında sakınca yoktu.

Üretim tezgahında dip dibe,

Yemekhanelerde yüzlercesinin birden aynı ortamda bulunması, üzerinde konuşulacak konulardan değildi...

Bilim Kurulu tavsiyeleri,

Sevimli, ton ton bakanın çağrıları onlar için değildi.

Kamu spotları,

Eski diziler,

Muhteşem, unutulmaz maçlar onlar için yayınlanmıyordu...

Onların başka görevleri vardı;

Her ne şart altında olursa olsun,

Riski ne olursa olsun,

Üretim devam etmeliydi!

Hükümet, patronların gelir vergilerini, SSK, KDV ödemelerini ertelemiş,

“Kısa çalışma ödeneği”, ücretsiz izin gibi jestlerle elinden geleni ardına koymamıştı ama yeterli değildi.

Daha fazla kâr için üretim devam etmeliydi.

Ülke ekonomisi için, “Martın şubattan, nisanın marttan” iyi olması gerekiyordu.

Öyle demişti Hazine ve Maliye Bakanı.

Yalancı mı çıksın bakan?

Devam etti üretim.

Üretim tezgahlarında,

Atölyelerde,

Şantiyelerde,

Ölümüne devam etti...

İSİG (İş Sağlığı ve Güvenliği) Meclisinin nisan 2020 raporuna göre  103 tanesi Covid-19 nedeniyle olmak üzere 220 işçi hayatını kaybetti.

220 işçi sabah evinden ayrılıp işe gitti ve bir daha geri dönmedi.

220 işçi sabah eşiyle vedalaşıp, çocuğunu öperek ayrıldı evinden ve bir daha geri dönmedi...

Ve bu 220 işçinin 103 tanesi aylardır tek gündemimiz olan Covid-19 nedeniyle öldü.

2020 yılının ocak ayında 112, şubatta 131 martta 113 işçi ölmüştü.

Ama nisanda 220 işçi.

2019 yılının nisan ayında 145 işçi ölmüştü.

Nerden bakarsanız bakın,

Hangi dönemle karşılaştırırsanız karşılaştırın nisan 220’de işçi ölümlerinde yüzde 50 civarında bir artış var.

Ve bu artışın tek bir sebebi var;

Üretim devam etsin!

Salgın koşullarında üretimin devam etmesinin diyeti en az 103 işçinin canı!

Bu nasıl bir şey?

Kim karar verir kimin öleceğine?

Kim hangi kritere, hangi ölçeğe göre karar veriyor buna?

Bir patronun aylık kârının yüzde kaçı ediyor bir işçinin hayatı?

Ülke ekonomisini aylık büyümesinin ne kadarını karşılıyor 103 işçinin hayatı?

Sabah babasını öperek işe gönderip akşam tabut içinde cenazesini karşılayan bir çocuğun duyguları kaç dolar ediyor?

Bu nasıl bir şey?

Yoksa bu da mı “fıtrat”?

6 yıl önce Soma’da yine bir patronun kâr hırsı nedeniyle 301 madenci ölmüştü.

Bunun “fıtrat” olduğunu öğrenmiştik o gün.

Nisan ayında,

Göz göre göre üretime zorlanan,

Ve Covid-19 nedeniyle 103 işçinin ölümü de mi fıtrat yoksa?

İşçinin fıtratı patronun cebini doldururken ölmek mi?

Bu fıtrat değil.

Bu normal değil,

Bu insani değil,

Ve

Bu değişecek,

Bu düzen değişecek,

De-ğiş-me-li…

Er ya da geç,

De-ği-şe-cek...

Zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyleri olmayanlar,

Patronların üç kuruş kârları uğruna ölüme yollananlar değiştirecek.

ÖNCEKİ HABER

TTB Genel Sekreteri Yılmaz: Kısıtlamaların kontrolsüz kaldırılması sorun yaratır

SONRAKİ HABER

HDP Milletvekili Sarısaç, Zilan Deresi'ndeki HES projesine dair soru önergesi verdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...