09 Mayıs 2020 08:52 Güncelleme: 09 Mayıs 2020 09:23

Aydın Barosu: Barolar güçlünün, iktidarın değil, halkın ve hakkın sesidir

Avukatlık Yasası Değişiklik Taslağı'na tepki gösteren Aydın Barosu, "Barolar güçlünün, iktidarın değil, halkın ve hakkın sesidir. Sessiz kalmayı, iktidar sahiplerinin sesi olmayı reddediyoruz" dedi.

GÜNCELLENDİ

Fotoğraf: Aydın Barosu 

Reklam

Kamuoyunun gündemine getirilen Avukatlık Yasası Değişiklik Taslağı'na bir tepki de Aydın Barosu'ndan geldi. Yaptığı açıklama ile taslağa tepki gösteren Aydın Barosu; "Barolar güçlünün, iktidarın değil, halkın ve hakkın sesidir. Sessiz kalmayı ya da iktidar sahiplerinin sesi olmayı reddediyoruz" dedi.

Baroların seçim sistemine müdahale çabasına karşın kaygıların dile getirildiği açıklamada; "Dünyayı ve ülkemizi kasıp kavuran salgının yol açtığı olağanüstü ortamda, eski bir taslağın gündeme getirilerek; Yasamızı değiştirmek suretiyle baroların seçim sistemi üzerinden savunma makamına müdahale etme çabasını kaygıyla izlemekteyiz. Belirtmek isteriz ki, kaygımız kendimiz değil, haklarını savunmak için mücadele ettiğimiz yurttaşlarımız, her bir yurttaşımızın haklarının güvencesi olan hukuk devleti ve demokrasi adınadır. İnsan soyunun en temel hak ve özgürlükleri adınadır" ifadelerine yer verildi.

"ANAYASAYA APAÇIK AYKIRIDIR"

Kamuoyunun gündemine getirilen Avukatlık Yasası Değişiklik Taslağının, bildikleri bir tek baro ile dahi görüşülmediğine değinilen açıklamada şu ifadeler yer aldı; "İstediğimi yaparım, kime kızarsam onu hedef alırım zihniyetiyle hareket edilerek ortaya atılan taslak, yıllardır Demokles’in kılıcı gibi havada döndürülüp bekletilen, her fırsatta, baroların hukuk ve demokrasi adına seslerini yükselttiği en kritik zamanlarda ısıtılıp yeniden gündeme getirilen aynı taslaktır."

Avukatlık mesleğinin Ortaçağ’ını yüzyıllar önce yaşadığını, o çağın ceremesini insanların en acı şekillerde çektiklerini dile getiren Baro; "Yirmi birinci yüzyılda böyle bir gündemle ilgileniyor olmak, ne yazık ki ülkemizin tüm uluslararası endekslerde yer aldığı, hukuk devleti, demokrasi ve yargı bağımsızlığı noktasındaki son sıralara uygun, ancak çağlar boyunca ileriye doğru giden insanlığın gelişimine, Cumhuriyet değerlerine ve Anayasa'ya apaçık aykırıdır" ifadelerini kullandı.

“HUKUK DEVLETİ İÇİN MÜCADELE ETMEK BAROLARIN EN TEMEL GÖREVİ”

Koşullar nasıl olursa olsun, insan haklarını koruyup kollamanın, yurttaşların huzur ve güven içinde yaşayabilecekleri bir hukuk devleti için mücadele etmenin baroların en temel görevleri olduğu hatırlatılan açıklamada, "Bu görevi yerine getirirken hiçbir güce boyun eğmemek, savunma mesleğinin doğasında bulunan varlık sebebidir. Hukuksuzluklara itiraz etmek Baroların ve temsil ettikleri avukatların olmazsa olmazı, yönetenlerin dahi savunma hakkı ile hukuk güvenliklerinin ön koşuludur. Baroları terbiye etmek gibi sığ ve kör bir zihniyetle girişilen her çaba, sadece, dünya tarihine siyah harflerle yazılı ibret belgelerine çağdışı eklemeler olarak geçecek, suyun akışı ve insanlığın ileriye doğru gidişi biraz daha gecikecektir. Oysa su her zaman olduğu gibi akmaya devam edecek ve yatağını bulacaktır" denildi.

Baroların seçim esaslarını değiştirerek, doğası bağımsız olan savunmayı bağımlı hale getirip, tüm yargı bileşenlerini kuvvetler birliğine bağlamanın, halkın nefes almasına engel olmak anlamı taşıdığının altını çizen Baro; "Barolar güçlünün, iktidarın değil, halkın ve hakkın sesidir. Sessiz kalmayı ya da iktidar sahiplerinin sesi olmayı reddediyoruz." sözleriyle seçim sistemine yönelik müdahalelere tepki gösterdi. Açıklama taslak tartışmasının gündemden çekilmesi, avukatların gerçek ve güncel sorunları için çözüm üretilmesi çağrısı ile son buldu. (Aydın/EVRENSEL)

Reklam