09 Mayıs 2020 00:21

HDP ve CHP: İktidar, darbe tartışması açarak tıkanmışlığını kapatmaya çalışıyor

CHP'li Emecan ve HDP'li Kenanoğlu: İktidar siyaseten, tıkandığı zaman, başarısızlıklarını örtmek için darbe tartışmalarını sürekli gündemde tutmak istiyor.

Ali Kenanoğlu (Fotoğraf: HDP Basın Bürosu) | Emine Gülizar Emecan (Fotoğraf: CHP Basın Bürosu)

Paylaş

CHP Milletvekili Emine Gülizar Emecan, AKP’nin siyaseten, kültürel, ekonomik her alanda artık daha da tıkandığına vurgu yaparak, başarısızlıklarını örtmek için darbe tartışmalarını sürekli gündemde tutmak istediğine vurgu yaptı. HDP Milletvekili Ali Kenanoğlu da, tek adam rejimine karşı demokrasiden yana olan güçlerin, ortak hareket edebilmenin yöntemlerini bulmak zorunda olduğuna işaret etti.

İktidarın darbe söylemi, meslek örgütlerinin yapısına dair müdahale planı, muhalefetin yönetimindeki belediyelere yönelik engellemeleriyle ilgili CHP İstanbul Milletvekili Emine Gülizar Emecan ve HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, Evrensel'e değerlendirmelerde bulundu.

18 yıldır iktidarda olan AKP’nin siyaset ve yönetim anlayışının demokrasi kılıfı altında hüküm süren yeni yönetim sistemi ile birlikte toplumsal, kültürel, ekonomik her alanda artık daha da tıkandığına vurgu yapan Emine Gülizar Emecan, “İktidar pandemi sürecinde de vatandaşının derdine derman olamadı, vatandaşı için yeterli kaynak ayıramadı. 150 milyar liradan fazlasını borç olarak verdiği 200 milyarlık liralık destek paketi açıklayabildiler. Kapatılan işyerlerinden ekmek yiyen, şimdi gelirlerinden mahrum kalan 2.5 milyon çalışanın cebine bir kuruş para koyamadılar. Kısa çalışma ödeneğini bile dağıtmaya başlayamadılar. İktidar vatandaşına 5 maskeyi bile dağıtamadı ama 55 ülkeye yardım yaptık, diye övündü” ifadelerini kullandı.

"DARBEYİ GÜNDEM YAPMAYA ÇALIŞIYORLAR"

CHP’li büyükşehir belediyelerin başarılı kampanyalarıyla halkla bütünleştiğini belirten Emecan, iktidarın başarısızlığının daha görünür hale geldiğini söyleyerek, “Çok uğraşmalarına rağmen bu gidişe engel olamadılar” dedi. İktidarın oy kaybettiğinin farkında olduğunu kaydeden Emecan, iktidarın darbe tartışmasını gündemde tutmak istediğini vurgulayarak “Başarısızlıklarını örtmek, vatandaşı gerçek gündemden koparmak için şimdi de konuşmaların içinden cümle çekerek bu ülkede bundan sonra olamayacak bir şeyi, darbeyi gündem yapmaya çalışıyorlar. Tamamen kendi başarısızlıklarını örtmek, seçmenlerini konsolide etmek ve oy kayıplarını durdurmak için sarıldıkları bir durumdur” ifadelerini kullandı. CHP’ye yönelik darbecilik suçlamasına tepki gösteren Emecan, “15 Temmuz darbesine ve o darbeci zihniyete yıllarca gösterdiğimiz tepki ortada iken, darbelerden en çok zarar görmüş ve her fırsatta darbe karşıtlığını dile getiren CHP’ye bu gömleği giydiremezler. Muhalefetin gündeminde darbe gibi suni gündemler yok. İşsizlik, yoksulluk var, çiftçinin sorunları, gıda güvenliği sorunları var, vatandaşın sıkıntıları var. Ülkemizin daha da kötüye giden ekonomik sorunları, borçları var” dedi.

"BELEDİYELERE KAYYUM ATANMALARINDAN DÖNÜLMELİ"

Hükümetin muhalefetin yönetimindeki belediyelere yönelik müdahale ve baskılarına da tepki gösteren Emecan, milletin iradesinin üzerinde hiçbir gücün olmadığını ifade ederek şunları söyledi: “Demokrasinin gereği saygı duymak durumundayız. Ancak tek adam rejimi ile birlikte bu durum değişti. Her türlü soruşturmadan geçip aday olmuş belediye başkanlarını somut deliller ortaya koymadan görevden alıp yerlerine kayyum atamak, sandık sonuçlarını beğenmeyip yeniden seçim yapmak, milletin sandıkta koyduğu iradeye ve demokrasimize büyük zarar vermiştir. Bu yanlıştan derhal dönülmelidir. HDP’li belediyelere kayyum atanması CHP’li belediye başkanlarının görevden alınmaları, şirketlerine her fırsatta soruşturmalar açılması, yardımlarının engellenmeye çalışılması, Halkımızın demokrasiye olan güvenini sarstığı gibi uluslararası düzeyde de itibarımız çok sarsılmıştır.”

Gerçekleri ve toplumu aydınlatmaya devam edeceklerini ifade eden Emecan, “Demokrasimize sahip çıkmaya ve milletin iradesinin yansıdığı TBMM’nin, belediyelerimizin itibarını korumaya devam edeceğiz. Halkımızın gerçekleri gördüğüne ve bu saldırgan zihniyete gereken cevabı zamanı gelince sandıkta vereceğine inanıyorum” diye konuştu.

"ÖNERİ SUNMAK VATAN HAİNLİĞİ İLE EŞ DEĞER TUTULUYOR"

Koronavirüs salgınının sadece sağlık açısından değil, ekonomik açıdan da toplumlarda yıkıcı etkiler bırakacağını söyleyen Ali Kenanoğlu, “Bu ise iktidar sahiplerinin sarsıcı sonuçlarla karşılaşmasını kaçınılmaz kılacaktır. Türkiye’de tek adam yönetimi karşıtlıkları körükleyerek gidişini geciktirme peşindedir. Bu salgın günlerinde, iktidara bırakın eleştiri yapmayı muhalefet partileri tarafından getirilen öneriler dahi neredeyse vatan hainliği ile eş değer görülmektedir. Belediyeler tarafından süreci rahatlatıcı her türlü adım paralel yönetim gibi gerekçelerle engellenmektedir” ifadelerini kullandı. 

"DEĞİŞİKLİKTEN DEMOKRATİKLEŞME DEĞİLOTORİTERLEŞME ÇIKAR"

Emine Gülizar Emecan, iktidarın başta barolar ve tabip odası olmak üzere ve TMMOB’ye bağlı odaların seçim sistemleri örgütlenme yapıları “demokratikleşme’’ gerekçesiyle müdahale etme istemesiyle ilgili şunları söyledi: “Yıllardır meslek odaları seçimlerinde iktidarın destekledikleri adaylar başarılı olamıyorlar. Sandıkta kazanamadıkları meslek odaları seçimlerini kanun değişikliği yaparak elde etmek iktidarın zaten gündemindeydi. Ankara Barosunun, Diyanet İşleri Başkanının açıklamalarına tepki göstermesini Cumhurbaşkanı bir fırsat olarak gördü ve bu antidemokratik değişiklikleri uygulamaya geçirmeye çalışıyor. Bu değişiklikten demokratikleşme değil otoriterleşme çıkar. Sadece iktidarın çıkarları için yapılmak istenen bu kanun değişikliği Meclise geldiği taktirde muhalefet olarak gerekli mücadeleyi vereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.”

"MESLEK ÖRGÜTLERİNİN YANINDA OLACAĞIZ"

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı’nın meslek odalarını hedef almasının yeni bir durum olmadığını hatırlatan Ali Kenanoğlu, müdahaleye tepki göstererek şunları söyledi: “Kamu kurumu niteliğindeki özerk kuruluşlar doğruları söyledikçe, Saray rejimi onları susturmanın yollarını arıyor. Barolar ve tabip odaları başta olmak üzere meslek kuruluşlarının seçim usullerini değiştirerek, demokratik yönetimleri baypas ederek bakanlıklara bağlı bir kamu kuruluşu haline getirmek istiyor. Bu anayasal kuruluşlar; ülkemizin kaynaklarını, şehirlerini, çevresini, doğasını, suyunu, sağlığını, gıdasını, enerjisini, madenlerini, tarımını, bizler adına toplum yararına, kamu yararına korumaya çalıştıkları için rant peşinde koşan iktidar ve yandaşlarının hedefi haline getiriliyorlar. Hukuk, sağlık ve toplumsal yaşamın bütününü ilgilendiren konularda evrensel ve demokratik normlar çerçevesinde hareket etmeye çalışan bu meslek kuruluşları, demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır. Onlara yönelik bu susturma girişimlerine karşı mücadelemizi hem Mecliste hem de her alanda sürdürmeye devam edeceğiz.”

KARS BELEDİYESİNE YÖNELİK SALDIRIYA KARŞI DAYANIŞMA

Koronavirüs salgınıyla birlikte yerel yönetimlerin öneminin halk ile birebir teması ile bir kez daha ortaya çıktığını söyleyen Kenanoğlu şunları söyledi: “İktidar, başarılı ve etkin dayanışma kampanyalarıyla öne çıkan belediyeleri kendi gücünü kaybetme tehlikesi ile bir görerek sindirmekte zorlandı. Muhalefetin kazandığı büyükşehirlerin görünür hizmetleri iktidarı zorlarken, kayyum atamaları ile hızını alamayan baskıcı yönetim erki Kars Belediyesinin etkili dayanışma kampanyasının halkta karşılık bulması üzerine dikkatlerini oraya çevirerek yeni bir kayyum hazırlığı yapıyor olabilir. İktidar birçok belediyeye hukuksuz biçimde kayyum atayarak, kayyumu bir yönetme biçimi haline getirdi. Kayyum, halkın seçme ve seçilme hakkının gasbedilmesidir. Demokrasiden yana bütün kişi ve kurumları Kars Belediyesine yönelik saldırılara karşı tutum almaya ve sessiz kalmamaya çağırıyoruz.”

Hükümetin baskı ve sindirme politikalarına karşı muhalefetin tutumuna ilişkin Kenanoğlu, “Tabii ki elimizde sihirli bir değnek yok ancak şunu da biliyoruz ki demokrasiden yana olan güçlerin ve tek adam rejimine karşı gelenlerin ortak bir mücadele hattında buluşmasıyla bu tür saldırılar engellenebilecektir. Bunları bir bütün halinde düşününce Türkiye’de artık batıda da doğuda da bütün muhalefet güçleri ortak hareket edebilmenin yöntemlerini bulmak zorundadırlar diyorum” ifadelerini kullandı. (İstanbulEVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Pınar Öğünç: Salgının herkesi eşitlediği halüsinasyonu usandırdı

SONRAKİ HABER

Eczacılık öğrencileri: İleride bu koşullarda çalışmaktan endişeliyiz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa