evrensel.net
PAYLAŞ

Tarihi ve coğrafyası ile Dersim

DETAYLAR
Fotoğraf: MA
AŞAĞI KAYDIR

Dersim Türkiye'nin doğu kesiminde bir bölgenin adıdır. Nüfusunun büyük bir çoğunluğunu Alevi Zazalar oluşturur.

ETİMOLOJİ

Etimolojisi; "Dağlar" anlamına gelen Taur kökü ile ilişkilidir. "Dağlık Bölge" anlamına gelen yerli arkaik adı, Roma döneminde Latinize olarak "Taurezium" şekline dönüşmüş; daha sonra da bölgede baskın hale gelen İrani diyalektlerin etkisi altında ve halk etimolojisi yolu ile deforme olarak "Dersim" şeklini almıştır.

Ancak bu ismin kaynağına ilişkin halk etimolojisi temelli teoriler daha yaygın ve popülerdir. Örneğin kimi kaynaklara göre, bölgeye Dersim adı, zengin maden yatakları nedeniyle verilmiştir. Bu görüşü esas alan yaygın kanı, Dersim sözcüğünün Farsça kökenli olduğu, "gümüş" (sim) ve "kapı" (der) sözcüklerinden oluşmuş olduğu yönündedir. Kimi tezlere göre "Darsım" kelimesinden türemiş “Gümüşağaç” demektir. Bu teze göre “Darsım” Zazaca bir sözcük; "dar”(ağaç) ve “sim” (gümüş); ve teze göre Darsım “Gümüşağaç” demektir. Bu teze göre, Dersimliler “ağaca tapınmaları” nedeniyle bu ismi kullanıyorlardı. Ancak yazdığımız gibi bölgeye birçok uygarlıklar geldi. Kimi tezlere göre ise, Dersim kelimesi Zazacada "duvarlı" anlamına gelmektedir. Coğrafi yapısı sebebiyle bu isim verilmişti. Kimi kaynaklara göre ise, Dersim sözcüğü bölgede yaşamış Der Simon adlı bir Ermeni dini önderin adıyla ilişkilidir. Bir başka ilginç iddiaya göre ise; Dersim adı 1847 öncesinde Desim şeklinde yazılıyordu ve bu isim Desimli Aşiretinin ismiydi. Yazım hatasından dolayı Dersim'e dönüşmüştü.

DEMOGRAFİ

Dersim'in nüfus vaziyeti ile ilgili bilgiler veren Vitali Genet Dersimlileri; Kızılbaş, Zaza, Müslüman, Kürt, Gregoryen ve Protestan Ermeni şeklinde ayırarak nüfus verilerini ortaya koymuştur.[10] Vitali Genet'in raporuna göre Dersim sancağında 15.460 Müslüman (Sünni Türk), 27.830 Kızılbaş, 12.000 Kürt, 8.170 Ermeni yaşamaktadır. Buradaki 63 bin nüfusun içindeki Müslüman nüfus, Sünni Türkleri göstermektedir. Genet'in; Kürtleri ayrı göstererek Kızılbaş saymaması üzerinde önemle durulacak bir konudur. 1830-1905 yılları arasında yaşamış Fransız coğrafyacı yazar Élisée Reclus ise, Kızılbaş nüfusunun küçük bir kısmının Türk olduğunu ifade eder. Reclus (Dersimli) Kızılbaşların Müslümanlar tarafından Hristiyan tarikatı olarak görüldüğünü belirtir. 1930'ların başında Dersimlilerle ilgili yayımlanan bir raporda Dersimlilerin Türk oldukları kanıtlanmaya çalışılmıştır. Dersimlilerin Türklüğüne dair argümanlardan biri, Dersimli Zaza kadınlar üzerinedir. Rapora göre, Zaza kadını da tıpkı Türkmen ve Yörük kadınları gibi cinsi temasa çok düşkündür ve parlak, bol yıldızlı göklü yaylalarda ay ışığına karşı neşeli ve şen kahkahalar salan ve boyu içinde kendine eş arayan şeklinde tarif edilerek Türkmen kadınlarına benzetilmiştir. Bir diğer benzerlik ise, Zaza kadının Türkmen kadınları gibi ev işlerine olan düşkünlüğü olarak gösterilir. Gene aynı raporda, Kürtlerle temaslarından dolayı Zazaların dillerinin İranlılaştığı iddia edilmektedir.

Kimi araştırmacılara göre, Dersimlilerin ataları dağlık bir bölge olan Deylem'deki (Gilan) bir halktır. Deylemliler olarak bilinen bu halk, Vladimir Minorski'ye göre "İranileşmiş" bir halktır.

II. Abdülhamid döneminde, Dersim'e Nakşibendi şeyhlerinin gönderilmesi, bir tekke kurdurulmasının sağlanması ve inançsal bakımdan doğru yolda olmadığına inanılan Dersim halkının irşada davet edilmesi niyetiyle 3 Haziran 1896 tarihli bir layiha hazırlanır. Anadolu umum müfettişi Müşir Şakir Paşa ile 4. ordu komutanı Mehmet Zeki Paşa tarafından ortaklaşa olarak hazırlanan rapor Babıali'ye arz edilmiştir. "Dersim Islahatı Hakkında Layiha" başlığını taşıyan bu rapor, dört bölümden oluşmakta idi.

COĞRAFYA

Coğrafya bakımından doğudan kısmen Peri Suyu, kuzeyden Munzur Sıradağları, batıdan Fırat Nehri, güneyden Murat Nehri ile çevirilir. Yönetim birimleri bakımından Dersim'in sınırları, kuzeyde Erzincan ilinin merkez ve Kemah ilçeleri ile kuzeydoğuda Erzurum ilinin Tercan ilçesi, kısmen Elâzığ ilinin Palu ilçesi, Bingöl ilinin Kiğı ilçesi, batıda Erzincan ilinin Kemaliye ilçesi, Malatya ilinin Arapgir ilçesi, güneyde kısmen Elâzığ ilinin Palu ve merkez ve Keban ilçeleri ile birleşir. Yüz ölçümü yaklaşık 10.000 kilometrekaredir. (Tunceli ilinin yüz ölçümü ise 7.774 kilometrekaredir.) Dersim'in eski sınırlarının doğuda Varto'dan kuzeyde İmranlı ve Zara'ya, batıda ise Malatya'ya kadar geniş bir coğrafyayı kapsadığına dair iddialar da mevcuttur.

BATI DERSİM VE DOĞU DERSİM

Tarihçiler Dersim'i, Doğu Dersim; Mazgirt, Kiğı, Çarsancak (Peri), Nazımiye, Pülümür, Tercan ve Batı Dersim; Hozat, Çemişgezek, Ovacık, Kemah, Erzincan Merkez İlçe, Kemaliye, Arapgir ve Keban olmak üzere ikiye bölerek anlatırlar.

Dersim bölgesinin en eski ahalisinin Urartular olduğu kabul edilmektedir.[18] Bölge, tarih boyunca Urartu, Ahameniş, Roma, Bizans, Çubukoğulları, Saltuklu Beyliği, Mengücekliler, Selçuklu Devleti, Eretna Beyliği ve Osmanlı yönetiminde kalmış, cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte Türkiye hakimiyetine girmiştir.

İLGİLİ HABERLER
DİĞER HABERLER