13 Nisan 2011 14:43

Birlik için önemli bir adım

Kocaeli İşçi Kurultayı, çeşitli iş yeri ve sektörlerden işçi ve kamu emekçilerinin katılımıyla Halk Eğitim Merkezinde yapıldı. Kurultayda sendikalı çalışma hakkı, sendikaların yeniden inşası ve Kocaeli’de mücadeleci sendikaların birliğinin sağlanması vurguları öne çıktı.Geçtiğimiz günlerde

Birlik için önemli bir adım
Paylaş
Arif Koşar / Meltem Akyol

Geçtiğimiz günlerde işten atılan Mas-Daf işçilerinin de katıldığı Kurultaya, YGS sınavındaki şifre tartışmalarıyla ilgili eylem yapan liselilerin coşkusu renk kattı. Kurultayın divanına KESK Genel Merkez Yöneticisi İlhami Şahbaz, TEKSİF Kocaeli Şube Başkanı Mustafa Karataş, Genel-İş Kocaeli Şube Başkanı Vedat Küçük, Elektrik Mühendisleri Odası Kocaeli Şube Başkanı H. Avni Haznedaroğlu ve Kocaeli Üniversitesi Hastanesi Dev Sağlık-İş İş Yeri Temsilcisi Saadet Karagöz seçildi.

Kurultayın açılışını yapan İlhami Şahbaz, kurultayların önemli bir işlevi bulunduğunu belirterek “Nasıl bir sendika” sorusunun cevabının arandığını ifade etti. Emekçilerin çeşitli ayrımlarla bölündüğünü belirten Şahbaz “Zaten yeterince bölünmüş durumdayız. İş kollarına göre, farklı statülere göre ve farklı konfederasyonlara göre bölünmüş durumdayız. Bu farklılıkları aşıp nasıl birleşeceğiz? Birleşip yeni hakları nasıl kazanacağız, bunları tartışmak üzere buradayız” diye konuştu.

SENDİKA HAKKI GÜVENCEYE ALINSIN!

Kurultayın “İnsanca Yaşam İçin Sendikalı Ol” başlıklı birinci oturumunun açılış konuşmasını yapan Birleşik Metal-İş Kocaeli Şube Başkanı Hami Baltacı “Sendika hakkını kullandıkları için insanlar işinden oldu, ekmeğinden oldu, hayatı karardı. Ama bu mücadele asla sonuçsuz kalmamalı. Hayatın her alanında mücadeleden geri durmamalıyız” diyerek tüm çalışanları sendikalı olmaya çağırdı.

Mas-Daf patronunun işten attığı 111 işçiden biri olan Hakan Ayan, sendikalı oldukları için her türlü baskıya maruz kaldığını belirterek “Üzerimize araba sürdüler, bizleri ezdiler. Yüzde yüz sendikalı işyerinde 111 işçinin tamamı işten atıldı. Ama biz mücadelemizden asla yılmayacağız, sonuna kadar devam edeceğiz” diye konuştu.

Yine sendikalaşma mücadelesi verdikleri için işten atılan Bizimköy Engelli Üretim Merkezi İşçisi Ersin Vural şunları söyledi: “İş yerlerinde işçiler sendikalaşıyor ama demokrasi işten atılmak oluyor. İnadına sendikalı olmak gerekiyor. Demokrasi gelişecekse sendikalı olduktan sonra işten atmaların yasaklanması gerekiyor. Patronların sendikalaşmaya dönük saldırılarının böylece engellenmesi gerekiyor. İşçiler sendikalara güvenmiyor, çünkü sendikalar mücadeleci değil, işçilerin arkasında durmuyor. Sadece belli iş kolundaki işçilere destek değil, bütün işçilere destek vermek lazım.”

KADROLU İŞ DUASI!

Tersane İşçisi Atilla Şahin ise sendikaların üye sayısı 3 milyondan 600 bine düşmesinin sendikaların sınıfsal bir duruş sergilememesinden kaynaklandığını söyledi.

Kocaeli Üniversite Hastanesi Dev Sağlık-İş İş Yeri Temsilcisi Saadet Karagöz de “Sendikaların ‘S’sini kullandırtmayan yönetim şu anda sendikayla toplantılar yapıyor. Sendika üyeliğimiz var ama sözleşmemiz yok. Ama birliğimizle çalışma sistemimiz değişti. Hâlâ asgari ücret alıyoruz. Ama artık çalışma koşullarımız arasında büyük fark var” diyerek sendikalı olmanın önemini vurguladı.

Tüvesaş İşçisi ve Marmara İşçi Birliği Derneği Başkanı Recep Uğur taşeron işçilerin insanca bir yaşam istediğini ifade etti: “Hep birlikte cuma namazında toplanıyoruz. ‘Komşusu açken tok yatan bizden değildir’ deniyor. Bu Hadis-i Şerif kimsenin işine gelmiyor. Taşeronlarla, yöneticiler, şefler, müdürler aynı camide. Taşeron işçi Allah’ın evinde yalvarıyor. Kadrolu iş istiyor taşeron işçisi.”

Gemi İşçisi Hasan Irmak ise denizcilik mesleği gözlerden uzak yapıldığı için denetime kapalı ve sömürüye de açık olduğunu belirtti. Eski Kocaeli Milletvekili Bekir Yurdagül kamuda taşeron çalışmanın yasaklanması gerektiğini dile getirdi.

SENDİKALAR ŞEFFAF OLMALI

Tüm Bel-Sen Kocaeli Şube Başkanı Erdal Karakuş ise sendikal demokrasinin önemine değinerek “Sendikalar bütün harcamalarıyla, sendikacıların aldıkları maaşlarla, her şeyiyle şeffaf olmalıdır. Herhangi bir sendikanın mali usulsüzlük yaptığı gerekçesiyle soruşturmaya uğradı mı? Hükümet böyle soruşturmaları istemez, parasal kirliliğin devamını ister. Sendika başkanları asgari ücretin 15 katı maaş alıyor, böyle bir sendikacıdan işçilerin hakkını savunmasını bekleyebilir miyiz?​” diye konuştu.

Kocaeli Yüksek Öğrenim Derneği Eski Başkanı Sinan Odabaş ise konuşma dilini eleştirerek “Biz talep edeniz? Birilerinden istiyoruz? Kim yapacak? Onlar yapmaz, biz yapmalıyız? Özgürlükçü, demokrat, çevreci bir alternatif siyasi projeyi yaşama geçirmeliyiz” dedi.  

Cem Tencere İşçisi Songül Ebru Sarıtaç ise: “Kadın işçilerin de sendikalarda görev alması ve temsilcisi olması gerekir. Erkek arkadaşlarımız desteklemiyor, çoğu destek vermiyor. Oysa kadın işçilere erkek kardeşlerimizin de destek vermesi gerekir” diye konuştu.  Eğitim Sen Kocaeli Şube Başkanı Veysel Kaplan da sendikaların yeniden inşa edilmesi ve sendikal birliğin sağlanması konusunda kurultayın kararlarının altının çizilmesi gerektiğini belirtti. Kaplan, sorunlar ve problemler olsa da kurultayda bir araya gelen sendikacı, iş yeri temsilcileri ve işçilerin gerekli değişimleri gerçekleştirebileceğini ifade etti. (Kocaeli/EVRENSEL)


SARI SENDİKALAR UTANMAZ OLDULAR

Avukat Murat Özveri: Bizi en çok kahreden şey kendi içimizden çıkan kurtlar. Patron sömürüyor, patron olduğu için sömürecektir. Bundan doğal bir şey olmaz. Sen de sömürüye karşı mücadele edebilirsin. Bu mücadelede sarı sendikalar, sendikalar doğduğundan beri vardır. Sarı sendikalar eskiden kendilerinin böyle lanse edilmesini istemezdiler. Bunu söylenmesini istemezlerdi. Ancak 25 yıl sonra utanmaz oldular. Tüzüğün antidemokratik olarak düzenlendiğini söyleyen işçiye dava açıyorlar, 100 milyar tazminat istiyorlar. Böyle sendikacılarla karşılaşmaya başladık. İşin garip tarafı da işçinin dediğiyle kalmıyor, Mahkeme de tüzüğün antidemokratik olduğunu söylüyor, 60 gün içinde değiştir, değiştirmezsen de sendikanı kapatırım diyor. Bu karar da Yargıtayda kesinleşti. Antidemokratik tüzük ve seçim yaparlardı ama kamuoyuna çıkmasından çekinirlerdi, şimdi çekinmiyorlar üstüne bir de işçiye dava açıyorlar.


SENDİKALAŞMAK YA YASAKLANSIN YA DA SERBEST BIRAKILSIN

Birleşik Metal-İş Kocaeli Şube Sekreteri Telat Çelik ise MESS greviyle önemli bir başarı sağladıklarını ve önümüzdeki günlerin önemli gelişmelere sahne olabileceğini belirtti: “Yapamazlar, çıkamazlar diyen dünyanın en azılı işveren sendikası MESS’e rağmen metal işçileri greve çıktı. Bahar geldi dostlar, metal işçileri ayağa kalktı. Sırada hava yolu işçileri var. Sırada kimler var? Kumaşa, metale, demire şekil veren eller var? Ben yine söylüyorum. Böyle olacaksa sendikalı olmak yasaklansın. Çel-Mer’de, DSC, Elkim’de, Termo’da, Mas-Daf’ta işçiler Anayasa güvendiği için işten atılmasın? Sendikalı olmak ya yasaklansın ya da sendikalı olmak serbest bırakılsın. Ama bu insanlar sendikalı oldukları için işten atılsalar da yılmayacaklar. Sen, Mas-Daf işvereni, Mas-Daf’lı işçi aç kaldığında namusunu şerefini satar mı sandın? Sen işten attığında önünü ilikler gider mi sandın?​”

İşten atılan Rimaks işçisi Barış Türkoğlu da çalışma yaşamında İş Kanunu’nun dahi uygulanmadığını vurgulayarak “Bizler akşam beşte paydos edecekken saat sekize kadar çalıştık. Daha sonraki günlerde 11’e kadar çalıştık. Bazılarımız ise diğer sabah sekize kadar çalışmak zorunda kaldık. Çalışmazsa direkt işten atılıyor. Herkes mesaiye kalmak zorunda deniyor. İşten atılma korkusuyla biz de bunlara uymak zorunda kalıyoruz. Cumartesi-Pazar da çalışıyorduk. Sendikalaşma dönemine girmeye çalıştık ama bunun üzerine işveren bizi işten attı” dedi.

Gebze İşçi Kurultayından Empas Petrol-İş İş Yeri Temsilcisi Erdem Polat ise işçilerin politikleşmesi ve kendi çıkarlarını savunan politikalara destek vermesi gerektiğini belirtti.


SENDİKAL BİRLİĞİ KURACAĞIZ

Genel-İş Kocaeli Şube Başkanı Vedat Küçük sendikal birliğe vurgu yaptı: “Emekçilerin güvenceleri her geçen gün azalıyor. Siyasi iktidarın sekiz yılı geçen süre içinde, sermayeyle beraber emekçilerin üstüne balyoz gibi indirdiği saldırılar karşısında biz sendikalar başarısız olduk. Şimdi, tekrar geçmişteki mücadelenin yapılacağını düşeceğimiz bir platform olmalıdır Kurultay. İşsizliğin, güvencesizliğin, yolsuzluğun bu kadar yaygınlaştığı günümüzde buna göre bir mücadele yürütmek zorundayız. Hep birlikte sendikal birliği sağlama adına üzerimize ne düşüyorsa yapma taahhüdünü vererek, buradan sendikal birlik çağrısını yapıyorum, buradaki herkesin de bu fikirde olduğuna inanıyorum.”

Yol-İş İstanbul 1 Nolu Şube Yönetim Kurulu Üyesi Yaşar Güleryüz de sendikal birlik üzerinde durdu: “Tek yumruk olarak sendikalar birlik sağlamalıdır. Mücadeleci şubelerin ortak iş yapabilme yeteneğinin geliştirilmesi lazım. Geçmişte yerel platformlar ihtiyaçtan kuruldu. İşçi hareketine güç kazandırdı. Şimdi de böyle yerel birliktelikleri kurmalıyız. Sendikalarımızı işçi sınıfından yana siyaset yapan, bu politikaların tartışıldığı örgütler haline getirmeliyiz. Sendikalar arasındaki birliktelikleri arttırarak, sendikal birlikleri kurmalıyız.”


YETER Kİ BİRLİK SAĞLANSIN

Elektrik Mühendisleri Odası Kocaeli Şube Başkanı Avni Haznedaroğlu: Kapitalizme karşı savaş, sadece ekonomik iyileşmeyle, sadece maaşı arttırmakla olmaz. Onu indirip işçinin iktidarını kurmakla olacaktır. Ne zaman ki, fabrikalar, tarlalar, siyasi iktidar elimize geçerse o zaman kapitalizm illetinde kurtulmuş, özgürlüğüne kavuşmuş olacaktır. Son 30 yılda, küreselleşme, savaş ve krizlerle yaşamını sürdürmektedir. Kapitalizm şunu aklından çıkarmamalıdır ki; mağaranın en arkasındakiler her zaman aydınlığa en çok ihtiyacı olanlardır. Bizler, mağaranın en arkasındakiler tüm insanlığı aydınlığa çıkaracak olanlarız. Yeter ki işçi sınıfının birliği sağlansın, işçilerin iktidarı kurulsun.


KONUŞMA ZAMANI

Kurultayın başlangıcında söz alan liseliler yıllardır sınav stresi yaşadıklarını belirterek “Biz her birimiz bir sporla ilgileniyoruz. Ama sınav için bunlardan mahrum kalıyoruz. Okulda ne sanat ne sporla ilgilenebiliyoruz. Hiçbir şekilde özgür değiliz. Böyle bir sistemde başarılı olma şansımız yok. Şimdiye kadar sustuk, şimdi konuşma zamanımız” dediler. (Kocaeli/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Kadın cinayetleri seçim beklemiyor

SONRAKİ HABER

‘Öldüren’ çalışmaya tepki

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa