8 Kasım 2012 14:00

“Ailemiz” ne zaman kutsal?

Serpil SAVUMLU

Sorular cevaplar

Ankara’da bir kadın “ölen babasının maaşını alabilmek için anlaşmalı olarak kocasından boşanıp, birlikte yaşamaya devam ettiği” iddiasıyla yargılandığı davadan beraat etti. Kadın suçlamaları “eski eşim, 2 çocuğumuz bende olduğu için zaman zaman eve ziyarete geliyordu” diyerek reddeti. Mahkeme ise ‘’kişilerin evlilik birliğinin sona ermesinden sonra da istediği kişilerle yasal mevzuat çerçevesinde birlikte yaşayabileceklerine’’ işaret ederek karar verdi. Bu haberden yola çıkarak yaptığımız küçük bir tarama sorunun boyutlarını görmemize yeter. Bu örnek için bir beraat söz konusu ve gerçekten bir boşanmadan söz etmek mümkün olabilir. Ancak bazı veriler Türkiye’de yoksulluğa çözüm olarak kadınların nasıl bir yol izlediğini çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor.  

TAM 50 BİN ÇİFT BOŞANDI

Türkiye’de tam 50 bin çiftin sahte boşanmaya gittiği belirtiliyor. Haberlere göre sahte boşanmalar sosyal güvenlik sisteminin en büyük sorunlarından birini oluşturuyor. Babası ya da annesi vefat eden çok sayıda kadın, yetim maaşı alabilmek için eşlerinden kâğıt üzerinde boşanıyor. Resmi boşanma kararı nedeniyle SGK maaş bağlıyor. Ancak fiilen eşleriyle birlikte yaşamaya devam ediyorlar. Sahte boşanmalar ancak Sosyal Güvenlik denetmenlerinin yaptığı baskınlarla ortaya çıkarılıyor. Bu aşamadan sonra ise devreye yargı giriyor. SGK denetmenlerinin tespit ettiği sahte boşanmalarla ilgili savcılıklara suç duyurusunda bulunuluyor. Sadece tespit edilen 50 bin çiftten söz ettiğimizde sayının ne kadar büyük olduğunu varın siz düşünün. Üstelik denetmenlerin bu çiftlere nasıl ulaşabildiği de elbette merak konusu. Tabii devletin muhtarlıkların, komşuların, akrabaların hatta ailenin ihbarcı olmalarını istemesi de haber satırlarının arasına sıkıştırılıyor. Ankara’da boşanıp kocasıyla yaşadığı iddia edilen kadına kontrol memurlarının “Madem boşandınız ve babanızdan yetim aylığı alıyorsunuz bu çocuk ne?​” sorusu ise kimi haberlerin sosu olarak kullanılıyor. Zira hiçbir kadın evli olmadan çocuk sahibi olamaz! Olmamalı!

Türkiye’de “dul kadın” olarak anılmanının kadınlar tarafından nasıl bir travmaya neden olduğunu , bu sıfatın sokakta taciz sebebi, çocuklarda psikolojik sorunlar, eski kocalarda nasıl yaklaşımlar yarattığını biliyoruz. Her fırsatta ailenin kutsallığından, bütünlüğünden söz eden Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kadınların eve girecek o para için nikahlarından, yıllardır kendilerine dayatılan o sıfatlardan, tarif edildiği gibi o çok kutsal ve kimsenin laf atamayacağı ne olursa olsun bütünlüğünün bozulmaması gerektiği ailelerinden vazgeçtiğinden haberi var mı?

 

Dergimizi pdf formatında görüntülemek için tıklayın