07 Nisan 2020 00:40
Son Güncellenme Tarihi: 07 Nisan 2020 10:07

Hak-İş ve Türk-İş üyesi işçiler: Bizim aidatlarımızı bizden habersiz vermek de nedir?

Türk-İş ve Hak-İş konfederasyonlarına bağlı sendikalara üye Kayserili işçiler kendilerinden habersiz hükümetin kampanyasına katılan sendikacılara tepkili.

Fotoğraf: Türk-İş

Paylaş

Ahmet AKARSU
Kayseri

Hükümetin başlattığı “Biz bize yeteriz” kampanyasına Türk-İş’in 3 milyon, Hak-İş’in ise 1 milyon lira bağış yapması işçilerin tepkisini çekti. Kampanyaya katılımla ilgili ne onaylarının alındığını ne de bilgi verildiğini söyleyen işçiler, sendikacılara “Bizim paramızı bizden habersiz vermek nedir?​” diye soruyor. Konfederasyonların “İşçi atılmasın” diye ortak açıklama yaptığını hatırlatan Türk-İş ve Hak-İş’e bağlı sendikaların üyesi işçiler, fabrikalardaki tedirginliği görmezden gelen, işten atmalara ses bile çıkarmayan sendika yöneticilerine öfkeli.

Hak-İş’e bağlı Özçelik-İş üyesi işçilere “Sendikacılar ne diyor sürece dair” diye sorduk. 10 yılın üzerinde metal işçiliği yapan bir işçi, “Sendikacı mı? Yüzünü bile gördüğümüz yok. Herhangi bir bilgilendirme bile yapmadılar. Temsilcileri arıyoruz telefona bile çıkmıyorlar” dedi.

"SALGINDA 17 İŞÇİ İŞTEN ATILDI SENDİKACILAR NEREDE?"

İşçi “Özçelik-İş örgütlü olduğu Erbosan’da 17 işçinin salgın sürecinde işten çıkarıldığını bilmiyor mu?​” diye sorarken, başka bir Erbosan işçisi şunları söyledi: “Tepedekiler esiyor gürlüyor. Ama yeli fabrikalarda bile duyulmuyor. Fabrikada her gün bir şey oluyor. Tek vardiyaya düşüldü. İşletmenin birinde 17 işçi çıkartıldı. Hani sendika işten atma yasaklansın diyordu. Senin üyelerin işten atıldı neredesin?​”

Uzun süredir Kumtel’de çalışan bir işçi ise Özçelik-İş genel başkanının milyonluk makam aracından dem vurdu: “Milyonluk arabaya binen, milyonluk yardım yapar. Başka rakam kurtarmaz. Milyonluk arabaya binmelerinin koruyucusu olan kendi hükümetlerine yardım yapıyorlar. İşçilerine ne yaptıklarını sözleşme döneminde görürdük biz.”

"PATRONLA GELEN SENDİKADAN BİR ŞEY BEKLENMEZ"

Hak-İş’e bağlı diğer sendikalara üye olan işçiler arasında da durum farklı değil. Hak-İş’e bağlı Öz Ağaç-İş Sendikası da örgütlü olduğu işletmelere herhangi bir açıklama yapmamış. Görüşlerini aldığımız bir Ergül Mobilya işçisi öfkeli: “Reklam için Ajda Pekkan’a milyonlar verirler, işçilerin kıt kanaat geçinmesine rağmen kesilen aidatlardan milyonluk bağış yaparlar ama işçiye gelince tık yok. Zaten böyle olması normal değil mi? Patron eliyle gelen sendikalardan da başka bir şey beklenemez. Fabrikada bir işçi hastaneye kaldırıldı. Bir haber yok hâlâ. Eğer gerçekten işçilerin hakkını savunacaksan işçinin akıbetini işçilere de söyleyin.”

Hak-İş’e bağlı Hizmet-İş üyesi bir çalışan da “Kimin parasıyla yaptınız yardımı” diye sordu ve şöyle devam etti: “Biz de varız, hep yanınızdayız diye para veriyorsunuz. Ekonomik durumu kötü olan üyelere destek olup bağış yapsanız ya?​”

Hak-İş’e bağlı Özçelik-İş üyesi bir başka işçi sadece kendi sendikasına değil, tüm konfederasyonlara çağrı yaptı: “Ülkenin, dünyanın hali ne olursa olsun sizin göreviniz işçilerin haklarını korumak ve işçilerle birlikte olmak. Ne yapıyorsanız işçilere danışmak zorundasınız. Sendika, konfederasyon fark etmemeli işçi meselesi olunca herkes tek bir ağız işçilerle tek vücut olmalı. Yoksa para vererek hava atmak kolay. İşçilerin cebinde kaç delik var bir sayın bakalım?​”

"BİZİM DIŞIMIZDA HERKESE GİDİYOR, NE DİYELİM"

Türk-İş’e bağlı sendikalara üye olan işçiler de açıklanan bağış rakamına tepki gösteriyor. Kamu ve özel sektörde çalışanların genel düşüncesi “Bizden alınan aidatlar bizim dışımızda herkese gidiyor, ne diyelim” şeklinde.

Türk-İş üyesi kamu çalışanları “Sendika ödentileri keşke dönüp dolaşıp bizim yararımıza olsa içimiz yanmayacak. Bizim ülkemizde öyle olmuyor. Hep bana, hep bana anlayışıyla bu iş olmaz. Biraz da ihtiyaç sahiplerini düşünün” dedi.

Türk-İş’e bağlı Türk Metal’in örgütlü olduğu Hes Kablo fabrikasından bir işçi ise şunları söyledi: “Esnek çalışmaya geçildi. Sırayla gruplar halinde çalışıyoruz. Senelik izin kullanılıyor. Hakkımız bu değil.”

Türk Metal’in örgütlü olduğu Has Çelik’te ise işçiler ciddi bir tedirginlik yaşıyor. Ne patron, ne beyaz yaka, ne muhasebeci… Fabrikada işçilerin dışında bir tek vardiya amirlerinin olduğunu söylüyorlar. Bir grup Has Çelik işçisi, “Fabrikada işçilerin dışında kimse kalmadı. Sorun olursa ya ustabaşına ya da vardiya amirine gidiyoruz. Yemekhanede önlem için aramızda mesafe koyuyoruz. Maske takıyoruz ama kendi aramızda dip dibe çalışırken maske işe yarar mı diye konuşuyoruz. Eşimize çocuğumuza bir şey olacak korkusunu yaşıyoruz” diye konuştu.

Has Çelik işçileri yapılan bağış için ise “Patronlar zaten ortada yok ama sendikacılar da yok. Ne gelen var ne giden. Üye aidatlarını nasıl harcayacaklarını bize sorsalar iyi olur” diye tepki gösterdi.

ÖNCEKİ HABER

Ekrem İmamoğlu: 100 bini aşkın insan yardım talebiyle İBB'ye başvurdu

SONRAKİ HABER

TTB Genel Sekreteri Yılmaz: Antidemokratik uygulamaların kimseye yararı olmaz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...