7 Kasım 2012 05:42

Yeni anayasada işçi de olmalı

Önen Ersin

İlk olarak söz alan Bosch işçisi, sermayenin işçileri dil, din, ırk ayırt etmeden sömürdüğünü belirterek; işçilerin de buna karşı sınıfını bilerek hareket etmesi gerektiğini vurguladı. “İşçi maliyetlerini yükseltemeyiz, seçtiğiniz sendika grevci sendikadır ve fabrikamızda grev olmasını istemiyoruz” diyerek Bosch işvereninin sendika değiştirme mücadelelerinde taraf olduğunun altını çizen işçi, işçilerin kendilerini savunacakları kanunlarını bilmediğini söyledi. Yeni yapılacak anayasanın anlaşılabilir olması gerektiğini söyleyen işçi, sermayenin temsilcilerinin “İşçilerin düşünen ama istediğini tercih edemeyen insanlar” olmasını istediğini ifade etti. Demirtaş Organize Sanayi bölgesinde çalışan bir yan sanayi işçisi, Pir Sultan’ın “Düzeni bozuk olanın, çarkı doğru işlemez” sözüne atıfta bulunarak; mevcut hükümetin işçiden yana bir anayasa yapacağını düşünmediğini belirtti.

ALANLARA ÇIKILMALI

Bir başka Bosch işçisi ise, “Kendi seçtiğimiz vekillerimiz, bizi temsil etmiyor” diyerek; işçiler olarak bilinçlenerek, birlikte hareket ettikleri takdirde daha iyi bir anayasanın oluşmasına zemin hazırlayabileceklerini vurguladı. İşçilerin kahvehanelerdeki kendi aralarında yaptıkları muhabbetlerde hükümeti eleştirmekten vazgeçip, mücadele alanlarına çıkması gerektiğinin altını çizen işçi, anayasadaki maddeler değişmediği sürece Bosch gibi başka işyerlerinde de örgütlenme konusunda sıkıntılar yaşanacağını kaydetti. Otomotiv sektöründe üretim yapan Yazaki fabrikasında çalışan bir kadın işçi de çalışma temposundan yakınarak; “Normalde 3 dakikada bir ürün çıkartıyoruz, fakat Japonya’dan denetleyiciler geldiğinde 5 dakikada bir ürün çıkartmamız isteniyor. Çalışma tempomuz yoğunluğu gözükmesin diye gizleniyor” diye konuştu. Öz Gıda-İş Sendikası Örgütlenme Daire Başkanı Göksel Şengün de forumda bir konuşma yaptı. Şengün, mecliste 550 vekilin, 495’inin işveren olduğuna dikkat çekerek; böyle bir mecliste işçi lehine yasalar çıkmayacağını dile getirdi. Sendikacıların işçileri geliştirmek gibi bir derdinin olmadığının altını çizen Şengün, “Sendikal bürokrasi nedeniyle sendikacı dendiğinde işçilerin aklına ya sendika ağası, ya da Jaguar geliyor” dedi. (Bursa/EVRENSEL)


İŞÇİLERİN HAKLARI, KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜYLE BAĞLANTILI

İSTANBUL Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel, işçilerin siyasete dâhil olmasına ve siyaseti kendileri adına başkalarına bırakmamaları gerektiğine vurgu yaptı. Sendikaların kendi aralarında rekabete girmekten vazgeçmeleri gerektiğini dile getiren Tüzel; “Türk-İş, DİSK, Hak-İş demeden sendikalar birbirinden güç almalı.Yoksa bu düzen hepsini birden ortadan kaldıracak” dedi. Bursalı işçilere çağrı yapan Tüzel, mecliste işçilerin dertlerini dinleyeceğini ve işçilerle birlikte mecliste basın toplantıları düzenleyebileceğini dile getirdi. Kürt sorununa da değinen Tüzel, işçi sınıfının özgürlüklerinin, mücadelesinin Kürt sorunun çözümüyle doğrudan bağlantılı olduğunu dile getirdi. Tüzel, Kürt sorunu demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözülmediği sürece, işçilerin hem maddi hem manevi olarak kaybedeceklerini vurguladı. Çatışmalarda ölenlerin hepsinin yoksul, emekçi insanlar olduğuna dikkat çeken Tüzel, tabutların hepsinin yoksul mahallelerine geldiğini dile getirdi. Tüzel, “Mesele bu kadar açıkken, bu duruma çalışan, üreten emekçi sınıflar el koymalı” diyerek, doğrudan işçilerin sorunu olan bu meseleyi, birlikte çözüme kavuşturmak gerektiğini ifade etti.

Evrensel'i Takip Et