04 Nisan 2020 23:30

Annelerle uzaktan eğitimi konuştuk: “Çocuklarımız için çok kaygılıyız”

Aliağa'da görüştüğümüz anneler, uzaktan eğitimin yeterince verimli olmadığını, özellikle küçük çocuklarla günün her saati evde vakit geçirmenin zorluklarını anlattı.

Fotoğraf: AA

Reklam

Eren SARAN
İzmir

Koronavirüs nedeniyle okullarda uzaktan eğitimin başlamasının ar­dından Aliağalı anneler, eğitimin sağlıklı bir şekilde ilerlemiyor olu­şundan kaygı duyduklarını söylü­yor. İlk ve ortaokul çocuklarıyla evde vakit ge­çirmenin zorluklarını dile getiren anneler “Uzaktan eğitimi ilk günlerde denedik ama hem aralarda izlettikleri görüntüler nedeniyle hem de çocukları uzun süre ekran başında tut­manın zorluğundan eğitime ara vermiş gibi ol­duk” diyor.

Biri ilkokul biri ortaokul iki çocuk annesi Gül­can tüm gün evden çıkmamanın çocukları olum­suz etkilediğini söylüyor. Eşinin çalıştığını, bu durumun kaygılarını artırdığını belirten Gülcan, “Çocuklarımın böyle bir döneme tanık olmasını asla istemezdim. Maale­sef oldu. Küçücük çocuklarım annele­rinin süper anne olmaya çalışmasının nedenini biliyorlar. Çocuklarım, an­nelerinin babalarının ölmesinden korkuyorlar. Çünkü televizyonlar­da bangır bangır ‘Çocuklara bir şey olmayacak’ deniyor. Çocuk­larım da ‘Büyükler ölecek’ di­yor. Ben de hayır diyorum, yaşlılar ölecek bize bir şey olmaya­cak… Evdeyiz. Modaya uyup gökkuşağı yaptık. Hem de iki tane. Ödüm kopuyor ama arada kapının önüne çıkarıyorum ço­cukları. Babamız çalışıyor. Ken­dini kötü hissediyor bazen. Tek dışarıda olan o olduğu için” dedi.

EVDE İKİ TELEVİZYON YOK AMA İKİ ÇOCUK VAR

Eğitim konusunda özel okul öğret­menlerinin özel programlar hazırladığını ancak Milli Eğitime bağlı okullarda eğitim alan çocukların yalnızca EBA’ya mecbur olduk­larını söyleyen Gülcan, “Gün çok uzun sürüyor şimdilerde. Düzenli pek bir şey kalmadı. Upuzun bir günü planlama becerisinden yoksunum. Ço­cuklar kitap okuyor bazen, bazen ellerine tablet­lerini alıp salondan kayboluyorlar. Dersler var bir de. O konuda öğretmen otoritesine alışmış çocukları motive etmek zor. Küçüğümün öğret­meni hiç boş durmuyor. Ödevler, videolar, etkin­likler... Büyüğümün öğretmenleri özel okul öğret­menleri gibi canlı dersler, küçük değerlendirme­ler, çalışma kağıtları, moral motivasyon görüşme­leri filan yapmıyor tabii. ‘EBA’yı takip edin’ di­yorlar. EBA ise idam animasyonu izletiyor. Ders aralarında ilahi dinletiyor. Sonra sistemi yapanlar çıkıp özür diliyor. ‘Unutun olanları’ diyor, ‘izleyin kanalları’. Tatil değil uzaktan eğitimmiş. Tamam, hadi affettik. Evde iki televizyon yok ama iki ço­cuk var. Hadi biri sabah programını izledi biri de öğleden sonrakini. Üç çocuğu olan var. Hani en az 3 diyorlardı ya, sözünü dinleyenler şimdi vah tüh ediyor. ‘EBA’ya ödev yükledik’ diyen sevgili öğretmenler; bilmelisiniz ki o EBA açılmıyor. Öğrenciniz şimdilik kutu oyunu, hedef vurmaca, tik tok filan takılıyor” diyerek sitem etti.

"BÜTÜN GÜN ÇOCUKLARI OYALAMAKTA ZORLANIYORUM"

Çalışan eşinin eve virüs getirmesinden endişe ettiği için tüm gün çamaşır suyu ile evi temizledi­ğini anlatan Deniz ise “Ellerim çamaşır suyu kul­lanmaktan harap oldu, her gün nefes darlığı yaşı­yorum. Kaygılıyız, eşim işe gidip geliyor. Çocuk­lar evde ve tüm gün onları oyalamakta zorlanıyo­rum” diyor.

Evde bilgisayarı ya da interneti olmayan ço­cuklar için zaten bir çözüm bulunamayacağını söyleyen Deniz, “EBA işe yaramıyor şu an. Ço­cuklar giriş yapamıyor ve hâlâ bir çözüm yok. Te­levizyonda toplamda 15/20 dakika ne öğrenebilir çocuklar. Bir de her öğretmen ayrı mesaj atıyor “Program hazırladık, baksınlar” diye. Hepsi ayrı sistemde takılıyor. En önemlisi benim için ne bi­liyor musunuz? Panik atağım tutuyor eşim işe gitmek zorunda, gelince adamı geldiğine pişman ediyorum. Bu duruma bir an önce el atılması la­zım, acil sokağa çıkma yasağı gelsin” diyerek kay­gılarını dile getiriyor.

"ÇOCUKLAR TELEVİZYON KARŞISINDA TAMAMEN EDİLGEN"

Aliağa’ da öğretmenlik yapan bir eğitimci ise, EBA’nın özel eğitim öğrencileri için çözüm geliştirmemesini eleşti­rerek şunları söylüyor: “Okuduklarımdan ve öğrencilerin geri dönüşlerinden çıkarttığım birincisi özellikle ilkokulda öğrencinin seviyesine inilemediği ve çok hızlı geçildiği. Ay­rıca ilk gün yaşanan skandal da MEB’in kimlerin elinde ol­duğunun kanıtı niteliğindeydi. Bu süreçte mevcut müfre­datın esnetilerek günlük yaşam becerilerine dönük içerik­lerin üretilmesi gerekir ki öğrenciler eğitimin salt bilgi de­polamaktan öte hayatta bir karşılığı olabildiğini görsünler. Diğer taraftan bu süreçten önce EBA’yı kullanıyordum sı­nıfımda. Online ödevlendirme ve bunların takibini yapmak açısından aslında fena değil. Ancak genele baktığımızda pek çok ailede internet bağlantısı veya bilgisayar olma­ması gibi de bir gerçeklik var. Televizyon karşısında ta­mamen edilgen olan öğrencilerin öncelikle donanım eksi­ğinin giderilmesi gerekir. Evinde bilgisayar/ tablet olma­yan binlerce öğrenci var” dedi.

Reklam