03 Nisan 2020 08:49 Güncelleme: 03 Nisan 2020 09:00

İTO: İşyeri hekimi kayıplarının olmaması için yetkililer sorumluluk almalı

İzmir Tabip Odası, koronavirüsten hayatını kaybeden İşyeri Hekimi Dr. Muharrem İdiz ile ilgili açıklama yaparak yetkilileri önlem almaya çağırdı.

GÜNCELLENDİ

Fotoğraf: AA

Reklam

İzmir Tabip Odası tarafından koronavirüsten hayatını kaybeden İşyeri Hekimi Dr. Muharrem İdiz ile ilgili açıklama yapıldı. Açıklamada, “İşyeri hekimi kayıplarının olmaması için yetkilileri sorumluluk almaya çağırıyoruz” denildi.

İzmir’de aktif olarak bir şirkette işyeri hekimliği yapan Dr. Muharrem İdiz’in Covid-19 nedeniyle hayatını kaybettiği hatırlatılan açıklamada; “Tüm sağlık çalışanları global salgın nedeniyle risk altında olup hastalanan ve kaybettiklerimize üzülüyor ancak üzülmek dışında yeni işyeri hekimi kayıplarının olmaması için tüm yetkilileri sorumluluk almaya çağırıyor ve bazı gerçekleri de ifade etmek zorunluluğunu duyuyoruz” denildi.

İŞYERİ HEKİMLİĞİ ÇALIŞMA ORTAMLARI

İzmir’de bin civarında işyeri hekiminin mevcut olduğu ve işyeri hekimliğinin çalışma alanının her sektöründe olduğu belirtilen açıklamada; “Şu anda birçok şirket evinde çalışmaya henüz geçmemiş olup işyeri hekimleri görevlerinin başındadırlar. Kapalı ortamlar, plazalar, şantiyeler, atölyeler gibi birçok çalışma ortamlarında önlemler alınsa da çalışma hayatı devam etmektedir. Birçok şirketin yeterli önlemler almadığı, koruyucu malzeme temin edemediği ve işyerlerinde yeterli dezenfeksiyonu sağlayamadığı bilinen bir gerçektir” denildi.

İŞYERİ HEKİMLİĞİ GÖREV ALANLARI VE POLİKLİNİK HİZMETİ

İşyeri Hekimliğinin asıl görevinin hem bilimsel hem yasal olarak koruyucu hekimlik olduğunun altı çizilen açıklamada şu ifadelere yer verildi; “Özellikle biyolojik risk etmenlerine (bakteri virüs gibi) karşı çalışanların korunmasını sağlamak da görevleri arasında olup salgın başlangıcından beri fabrikalarda, atölyeler, şantiyeler ve değişik iş ortamlarında İSG (iş Sağlığı Güvenliği) Kurullarını toplamışlar, Corona Pandemisi Acil Eylem Planlarını hazırlayıp onaylatmışlar, COVİT 19 hakkında çok sayıda eğitimler vermişler, KKD (Kişisel Koruyucu Donanım) kullanımı için eğitim etkinlikleri halen de devam etmektedirler. Ancak uygulamada görev alanlarında olmamasına karşın poliklinik hizmeti de vermektedirler.”

İŞYERİ HEKİMLERİNİN SALGINDAN KORUNMA ÖNLEMLERİ

İşyeri hekimlerinin de diğer hekimler gibi poliklinik hizmeti yaptıkları için kendilerini korumak için kişisel koruyucu ekipmana ve steril çalışma ortamlarına ihtiyaç duyduğu vurgulanan açıklamada, alandaki sorunlar şöyle sıralandı

  • İşyeri Sağlık Birimleri/ Revirler çalışma ortamları uygunsuzlukları: Birçok işyerinde uygun şartlarda revir olanakları yoktur. Temizlik, havalandırma ve steril ortamı bırakın, lavabo ve suyu olmayan çok revir mevcuttur.
  • Kişisel Koruyucu Donanım Eksikleri; Birçok işyeri revirleri için koruyucu maske, N-95, koruyucu tulum, gözlük, eldiven, el solüsyonlarını değişik nedenlerle işverenler tarafından sağlamamıştır. Birçok işyeri hekimi koruyucu malzemelerini kendileri veya bağlı çalıştıkları OSGB lerden temin etmişlerdir.
  • Artan Poliklinik Yükü: Salgın döneminde diğer sağlık kurumlarına özellikle hastanelere ve aile hekimliklerine COVİD 19 nedeniyle gitmek istemeyen çalışanlar, işyeri hekimliklerine diğer sağlık sorunları nedeniyle çok sayıda başvuru yapmaktadırlar.
  • İşyerinde Kronik Hastalar/Gebeler: İşyerlerinde kronik hastalığı olan çalışanlar halen birçok işyerinde çalışmaya devam etmektedirler. Yayımlanan genelgede kronik hastalığı olan kamu çalışanlarına ücretli idari izin verilirken özel sektörde çalışan işçilere bu hak verilmemiştir. Bu nedenle çalışmak zorunda kalan kronik hastalar çalışma ortamında risk altında kalmaktadırlar.
  • Eve gönderme ve Karantina: İşyerlerinde Covid pozitif çıkan çalışanların ve birlikte çalıştığı temaslıların eve gönderilmesi, evde izolasyonu gibi birçok konuda sorunlar yaşanmaktadır.
  • COVİD 19 Testi: İşyerinde semptomu olmayan vakaların tespiti için önemli bir sorundur. İşyeri Sağlık Birimlerine tarama testlerinin temini düşünülmelidir.”

İŞYERİ HEKİMİNİN KORONAVİRÜS NEDENİYLE HASTALANMASI MESLEK HASTALIĞI/ İŞ KAZASIDIR

Diğer hastane ve sağlık kurumlarında çalışan hekimlerin COVİD 19 tanısı almalarının yanında işyeri hekimlerinin de çalışma ortamında maruziyet nedeniyle hastalanması meslek hastalığı sayıldığına işaret edilen açıklamada; “İşyerinde biyolojik etkenlerle maruziyet hikâyesinin olması ve neden- sonuç ilişkisinin kurulması nedeniyle bilimsel olarak meslek hastalığı kabul edilmelidirler. Ayrıca anlık olarak da iş kazası bildirimi yapılmalıdır. İş sağlığı ve iş güvenliği yasasındaki ertelenen bu konudaki yasal düzenleme eksikleri bu nedenle tamamlanmalıdır” denildi.

İŞYERİ HEKİMLİĞİ YAPAN HEKİMLERİN ÇOĞU RİSK GRUBUNDAKİ YAŞLARDADIR

Hekimlerin birçoğunun emeklilik sonrası düşük emeklilik maaşı almaları nedeniyle işyeri hekimliği alanında çalışmaya başladığının altı çizilen açıklamada şöyle denildi; “Bugün madenlerde, atölyelerde, fabrikalarda çalışan çoğu işyeri hekimi 50- 55 yaş üzeri emekli hekimlerdir. Emekli hekimler dinlenmesi gereken yaşlarda işyeri hekimliği yapmaktadırlar. İşyeri hekimlerinin çoğu şu anda global salgında en çok etkilenen yaş grupları içindedirler”

İŞYERLERİNDE KORONA KONUSUNDA GEREKLİ HASSASİYET GÖSTERİLMİYOR

İşçi sağlığı ve iş güvenliği bilinci olmayan işyerlerinin COVİD 19 konusunda da gerekli hassasiyeti göstermedikleri vurgulanan açıklamada; “İşçi sağlığı fiziksel, kimyasal, fiziksel, psikolojik ve ergonomik risklerden çalışanı korumak olduğu kadar biyolojik risklerden (virüs) den de korumak demektir. Devletin de bu konuda gerekli hassasiyette olmadığı bilinen bir gerçektir. İşçi Sağlığı ve İş güvenliği ile ilgili yasal düzenlemeler sürekli ertelenmekte ve kamuda hala bu uygulamalara geçilmemektedir. Bu aradaCOVID-19 pandemisi ile mücadele eden sağlık çalışanlarının korunabilmesi için ivedilikle risk değerlendirmesi yapılmalıdır. Alınmayan önlemler yüzünden sağlık çalışanlarının COVID-19 nedeniyle ölmesini istemiyoruz!” denildi. (HABER MERKEZİ)

Reklam