28 Mart 2020 21:08

SES Ankara Şubesi: Özel hastaneler gemiyi ilk terk eden oluyor

SES Ankara Şubesi, özel hastaneler ve vakıf hastanelerinin koronavirüs salgını dolayısıyla pandemi hastanesi ilan edilmesi ve kârlarının düşmesi sonrası feryat etmelerine tepki gösterdi.

Fotoğraf: Burak Akay/AA

Paylaş

SES Ankara Şubesi, Özel Hastaneler Birliğinin "gelirlerinin yüzde 80 düştüğü gerekçesiyle özel hastanelerinin giderlerinin karşılanması" talebine tepki gösterdi. SES Ankara Şubesi bir açıklama yayımlayarak “Özel hastaneler gemiyi ilk terk eden oluyor” dedi.

Özel Hastaneler Birliği Başkanı Reşat Bahat’ın koronavirüs salgını nedeniyle özel hastane gelirlerinin yüzde 80 düştüğünü ve devletin giderlerini karşılaması gerektiğini söylemesine SES Ankara Şubesi tepki gösterdi. SES'in açıklamasında “Bahat, Kovid-19 pandemisinin tedavi poliçesi kapsamı dışında olması nedeniyle özel sağlık sigortalarının giderleri ödemediğini ifade ediyor. Ancak son bir haftalık süreçte özel hastanelerde Kovid-19 hastalarının tedavilerinin yapılmadığı, personele ücretsiz izin baskısı yapıldığı ve SGK’nin ödemeleri geciktirmesine yönelik açıklamalar da basına yansımıştır” denildi.

“YATAK VE TIBBİ EKİPMAN GÜCÜNÜ BASKI UNSURU OLARAK KULLANMA ÇABASI”

Sağlık Bakanlığının "Bütün sağlık tesislerinde pandemi kapsamında teşhis ve tedavi yapılmasına" yönelik talimatın özel hastaneler tarafından tam olarak yerine getirilmediğinin ifade edildiği açıklamada şöyle denildi:

“2002 yılında özel hastanelerin tüm hastanelerdeki payı yüzde 23 iken toplam yatak sayısındaki payı yüzde 8’di. AKP’nin iktidarları döneminde özelleştirmeye yönelik politikalar özel hastanelerin tüm hastanelerdeki payını yüzde 36’ya, yatak sayısındaki payını ise yüzde 21’e çıkarmıştır. Yani sağlık kuruluşlarındaki her 100 yatağın 21,6’sı özel hastanelerin elindedir. Özel hastanelerin yoğun bakım yataklarındaki payı yüzde 41, ventilatör cihazlarındaki payı yüzde 43’tür. Kısaca dünyayı sarsan pandemide kamu ve üniversite hastaneleri özveriyle ve tüm kadrosuyla sorumluluklarını fazlasıyla yerine getirirken, özel hastanelerin ‘hükümete ya giderlerimizi karşılarsınız ya da biz bu işte yokuz’ imasında bulunması, yatak ve tıbbi ekipman gücünü baskı unsuru olarak kullanma çabasıdır.”

“ÖZEL HASTANELER 3 AYLIK PANDEMİ İLE BATMAZ”

20 yıllık süreçte SGK kaynak aktarımı ve cepten ödemeler ile genişleyen özel sektörün, 2018 yılı kârlarına baklıdığında 3 aylık pandemi ilanı ile batmayacağına işaret edilen açıklamada; “2018 yılında SGK, üniversite hastanelerine 10 milyon 792 bin 632 TL ödeme yaparken, Sağlık Bakanlığı hastanelerine 29 milyon 47 bin 743 TL, özel hastanelere ise 9 milyon 426 bin 962 TL ödeme gerçekleştirmiştir. 2018 yılında özel sağlık sigorta şirketleri 700 bin 835 TL kâr elde etmiş, büyük kısmı özel sektör hastanelerine olmak üzere 3 milyon 968 bin 742 bin TL ödeme gerçekleştirmiştir” denildi.

“ÖZEL HASTANELERİN TELAŞI GELİRLERİNİN EN AZA DÜŞMESİ”

Özel hastanelerin telaşının nedeninin gelirlerinin en aza inmesi olduğu vurgulanan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Kazanç kaygısı söz konusu olduğunda özel hastanelerde ilk gözden çıkarılanların sağlık emekçileri olması, sağlık hizmeti sunumunda kamusallığın önemini bir kez daha gözler önüne sermektedir. Özel sağlık kuruluşlarının kamu kaynakları ve halkın kaynakları ile yüksek kâr ettikleri yıllardan sonra, daha salgının ilk ayında 'Biz bu işi bu şartlarda götüremeyiz' tehdidi, aslında sendikamızın özelleştirme karşıtı tavrının ne kadar haklı olduğunu ortaya koymaktadır.”  

“YA ÖZEL HASTANELERE KAYNAK AKTARILACAK YA DA KAMULAŞTIRILACAK”

Sağlık hizmetinin devletin asli ve süreklilik göstermesi gereken, kamusal ve stratejik bir hizmeti olduğunun vurgulandığı açıklamada; “Gelinen süreçte üç olasılık öngörülmektedir; ya hükümet Koronavirüsle Mücadele Eşgüdüm Toplantısı yaparak özel hastanelere kaynak aktaracak ya özel hastaneler gemiyi ilk terk eden olacak ya da özel hastaneler kamulaştırılacaktır. Her şekilde özel hastanelerin bu tavrı durumun önemini kavramaktan ziyade gücü kötüyü kullanma teşebbüsü olarak kabul edilmeli ve özel hastaneler kamulaştırılmalıdır. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası olarak geldiğimiz noktada nitelikli, erişilebilir, ücretsiz sağlık hakkı mücadelemizin ne kadar hayati bir mücadele olduğunun altını bir kez daha çiziyoruz. Özelleştirme sağlığa zararlıdır!” denildi. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Kandıra Cezaevinde mahpuslar dezenfektan malzemesi alamıyor

SONRAKİ HABER

Almanya'da Hessen eyaletinin Maliye Bakanı Schaefer ölü bulundu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa