23 Mart 2020 15:18

Antep'te EMEP’ten halka çağrı: Sağlık hakkımıza ve yaşamımıza birlikte sahip çıkalım

EMEP Antep il örgütü, "Gücümüz birliğimizdir. Gelin birlikte mücadele edelim ve birlikte değiştirelim. Sağlık hakkımıza da yaşamımıza da birlikte sahip çıkalım” çağrısı yaptı.

FotoğraF: Evrensel

Paylaş

Emek Partisi (EMEP) Antep il örgütü, koronavirüs salgınına dair “Yaşlıya kolonya, yoksula dua, kimine kıyak, kimine fatura: Patrona para, halka korona” başlıklı yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, “Sağlık hakkımıza da yaşamımıza da birlikte sahip çıkalım” çağrısı yapıldı.

Yetkililerden gelen ‘Evde kalın’ çağrılarına rağmen işçilerin sağlıksız, tedbirsiz koşullarda çalışmaya devam ettiği belirtilen açıklamada, onlarca kişinin servislerde birlikte yolculuk ettiği belirtilerek salgının faturasının da işçilere ödetildiği belirtilen ifade edildi. Açıklamada, Antep Organize Sanayi Bölgesinde bulunan fabrikalardaki işçilerin yıllık izne gönderildiği, yıllık izni olmayanların ücretsiz izne çıkarıldığı, bazı fabrikalarda ise işten atmaların yaşandığı aktarıldı.

Sağlıkta yaşanan özelleştirmenin sonuçlarına dikkat çekilen açıklamada, test sayılarının halen yetersiz olduğu, kişisel tedbirlerin de önemli olduğu ancak asıl sorumluluğun siyasi iktidarda bulunduğu belirtildi.

Emekçi halka seslenilen açıklamada, “Gücümüz birliğimizdir. Gelin birlikte mücadele edelim ve birlikte değiştirelim. Sağlık hakkımıza da yaşamımıza da birlikte sahip çıkalım” çağrısı yapıldı.

KORANAVİRÜSE KARŞI ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER

EMEP Antep örgütü, koronavirüs salgınıyla başa çıkabilmek için alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı:

1- Ekonomik krizin yarattığı küçülme ve durgunluğun yanı sıra salgın nedeniyle yaşanacak herhangi bir ekonomik durgunluğun sebebi işçiler, emekçi halk kesimleri değildir. İşverenlerin, sanayicilerin ve tüccarların ekonominin bozulması kaygısıyla uyarıları ve beklentileri işçi ve emekçiler için yeni hak gasplarını işaret etmektedir. Bugüne kadar işsizlerden çok patronlara teşvik fonu haline getirilen işsizlik fonunun daha fazla yağmasının gündeme getirilmemesi için bir neden yoktur. Dünya çapında bir sorun haline gelen bu salgın ile mücadelede sermaye sahipleri de yükümlülük almalıdır.

  • Acil ve zorunlu haller dışında durdurulacak üretim ve hizmetler nedeniyle ücretli izin uygulamasına gidilmeli, işsizler için herhangi bir koşula bağlı olmadan işsizlik fonundan aylık bağlanmalıdır.
  • Zorunlu üretim hallerinde herhangi bir ücret kısıtlamasına gitmeden (tam ücretli) çalışma süreleri kısaltılmalıdır.
  • Riskli ve çalışması zorunlu olan fabrikalarda çalışan sayısı kadrolu olarak arttırılmalıdır.
  • İşten atmalar yasaklanmalı, ücretsiz izin uygulamasına son verilmelidir.
  • Fabrika ve işyerlerinde periyodik sağlık kontrol birimleri olmalı ve bu önlemler işçilerin de dahil edildiği bir denetim ile yapılmalı.
  • Fabrika ve işyerlerinde işçiler için en fazla iki saate bir zorunlu molalar sağlanmalı, bu molalarda işçilerin açık hava ve hijyen ihtiyaçları giderilmelidir.
  • Yemekler bağışıklığı güçlendirecek bir şekilde yeniden düzenlenmeli.
  • Okulların kapalı olduğu süreler için okul çağında olan çocukların ebeveynlerinden birinin ücretli izinli olması sağlanmalıdır.

2- Sağlık hizmetleri ulaşılabilir, ayrımsız ve ücretsiz hale getirilmelidir. Sağlık emekçilerine periyodik olarak virüs testi yapılmalı, koruyucu tedbirler ise bir an evvel sağlanmalıdır.

3- Öğrenci yurtları yerine geçici olarak, kamu kurumları sosyal tesisleri, misafirhaneler, turizm işletmeleri ve oteller, sağlık hizmeti sunmaya ve karantinaya geçici sağlık hizmeti vermeye uygun hale getirilmelidir.

4- Mültecileri siyasi hesaplaşmanın ve devletlerarası pazarlığın politikasına malzeme yapmaktan vazgeçilmelidir. Mültecilerin bulunduğu veya geçiş noktası olarak kullandığı alanlar başta olmak üzere kamplar ve mülteci yerleşim alanları toplum sağlığına, insani yaşam koşullarına uygun olarak yeniden gözden geçirilmeli ve buralarda sağlık hizmetleri, barınma, temizlik, su, elektrik vb. gibi gerekli tıbbi ve insani tedbirler alınmalıdır.

5- Yurttaşların su, elektrik, doğalgaz borçları nedeniyle yürütülen takibata son verilmeli, kritik olan bu süreçte ücretsiz kullanım için planlama yapılmalıdır. 15 Temmuz sürecinde ulaşım hizmetlerinde metropollerde yapılan uygulama ile ücretsiz hizmet verilebileceği görülmüştür. Ayrıca yine hijyenin önemli olduğu bu süreçte ihtiyaç duyan yurttaşların barınma sorununa çözüm bulunmalıdır. Temizlik ve dezenfekten ürünlerine ücretsiz ve kolay ulaşım sağlanmalıdır. Bu düzenin yarattığı yoksulluk sorununu çözmek yerine belli kesime yapılan sosyal yardımlar hemen hemen her belediyenin övünç nedeni olabilmektedir. Demek ki kaynak vardır ve istenirse halka hizmet için kaynak yaratılabilmektedir. Olası kaynak kısıtlı gerekçelerinin maddi temeli yoktur. (Antep/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Boris Johnson koronavirüs nedeniyle hastalanırsa görevi Dışişleri Bakanı devralacak

SONRAKİ HABER

Otokar, 25 Mart'tan itibaren üretime 14 gün ara verecek

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...