23 Mart 2020 23:19

Şiirim yalan söylemez

Şair Özge Sönmez, Oğuz Tümbaş’ın "İyi Günler Terzisi” isimli şiir kitabını yazdı.

Oğuz Tümbaş'ın "İyi Günler Terzisi" kitabı Neziher Yayınları etiketiyle yayımlandı.

Paylaş

Özge SÖNMEZ

2020 yılının dumanı üstünde şiir kitaplarından “İyi Günler Terzisi” masamın üstünde. Şair Oğuz Tümbaş’ın Nezih-Er yayınlarından çıkan bu son şiir kitabını bir solukta okudum. Aslında şiir bir solukta okumaya çok uygun bir tür değil. Dura dinlene, üstünde düşüne düşüne, inceltilip, her zerresi özümsenmesi gereken bir tür. Ancak Tümbaş’ın şiirlerini yazarken kullandığı duru Türkçe, akıp gidiyor. Bir anda kitabın sonuna geliveriyorsunuz.

BİR HATIRLAMA KİTABI

44 şiirden oluşan kitap özgün ismiyle dikkati çekiyor. Günümüzde terzilik neredeyse kaybolmaya yüz tutmuş meslek gruplarından biri. Oysa eski kuşaklar için son derece önemli bir emek ve ekmek kapısı. Okurda geçmiş zamana yolculuk başlatan bu kitap adı, kitabı elinize alır almaz sizi kendi tanıdığınız bir terzi dükkânının kapısının önüne götürüp bırakıveriyor. Bu geçmiş zamana dönüş, aslında şairin tüm kitabına hâkim olmuş. Şair bugünden yola çıkarak, çocukluğunu, gençliğini, şimdiki zamana gelene kadar geçirdiği tüm dönemleri yâd ediyor. Kendisinin kitaptaki bir şiirinde “unutmama defteri” dediği gibi “İyi Günler Terzisi”nin bir hatırlama kitabı olduğunu söyleyebiliriz. “annem sivil bir sevgiydi / iyi terziydi annem / singer makinasının başında” dizeleriyle hepimizin ilk yuvası, ilk yerküresi olan anne vatanına dönüyor şair. Belli ki anne imgesiyle birleşen terzilik mesleği küçücük yaşlarında onu derinden etkilemiş. “terzimi kaldı şimdi / ölçüp biçen kumaşı / hazırına alıştık / emekçiye kapattık kapıları” dizelerinde şairin kendi çocukluk ve gençlik yıllarındaki dünya düzenini özlediğini ve şimdiki zamandan çok da hoşnut olmadığını görüyoruz. Emekçiden, üretimden yana bir tavır koyan ve emeğin değerini yücelten bir bakışla büyüdüğünü imleyen şair, güncel dünya düzenini açık bir dille ve estetik ölçüler içinde eleştirmektedir. Aslında bu eski ve yeni dünya düzeni arasındaki karşılaştırmalar ve eleştiriler, Tümbaş’ın kitabında sıklıkla okuyucunun karşısına çıkar. Örneğin, çağımızın modası “selfie çekimi”ni bir dil duyarlılığıyla Türkçeleştirerek “özçekim” adıyla şiir yazar ve der ki: “ne ışık ölçer / ne çekim aralığı / açıyı bulma çabası yok / girmez dert çerçeveye”(…)/“güldüğüme tanık oldum/o da güzel aldatmaca”. Şair, geçmiş zaman özlemini hep duyumsattığı dizelerde şimdiki zamanın sahte, içeriksiz ve samimiyetten uzak olduğunu vurgular. Geçmiş ve şimdiki zaman karşılaştırması, şairin yitip gittiğini düşündüğü değerleri özlemesinden başka bir şey değildir.

SÖZLÜKÇESİ OLAN ŞAİR

Tümbaş, iyi bir sözlükçesi olan şairdir. Onu takip eden okurlar bu hassasiyetinin farkındadırlar. “İyi Günler Terzisi” de yeni sözcük doğumlarına tanıklık etmiştir. Yine “özçekim” şiirinde, “görçek mi doğru ola / bençekimin bencilliğine ne demeli / dengelisi dilimde bana yeterli” estetik ölçütler korunarak, teknolojinin yakın zamanda hayatımıza soktuğu akıllı telefonlarla “kendini çekme modası” için Türkçe sözcük arayışını, bir şiirin izleği kılabilmeyi başarmıştır. Sadece izlek kılmamış, tarafını da belli etmiştir. Tümbaş, bu kitabında her fırsatta çok açık bir şekilde, insanî değerleri önceleyen tarafta olduğunu okuyucuya duyumsatır.

“Bençekim”le, “bencillik” sözcüğü boş yere birlikte kullanılmamıştır. Yeniçağın insana genel anlamda bunu dayattığını ama kendisinin bu kümede olmadığını ince ince her fırsatta sezdirir. “haberler çarpışan arabalar gibi / döküm saçım yollarda / kamera ayrılmazı hayatımızın / elde / cepte / omuzda /(…) / kurgu hazır / gök uydular yağmasında” dizelerde yine modern çağın insana teknoloji adıyla dayattığı “kamera”ların hayatımızda nasıl kol gezdiğini ve bizi kuşattığını, hatta değiştirip, dönüştürdüğünü görürüz.

ŞİİRİNDE BİLİNÇLİ OLARAK TARAF TUTAR

Tümbaş’ın şiirlerinde doğa, eski ve yeni dünya çelişkisinde sığındığı bir liman olarak karşımıza çıkar. “pınarlar benimdi / sacır çayı bana çağlardı / ışıl ışıl köpüğüyle / hepsinde çimdim / tenim çiçekler içindeydi / akan suyun kir tutmadığı zamanlarda”, “ah bu kentler / kuru gürültüler / çaldılar kır ıslığımı / tin kalabalığımı / oysa onlar ne kadar çocuk / ne kadar güleç / yol şarkılarıydı” gibi dizelerde kimilerince “modernleşme” adı verilen hızlı ve çarpık kentleşme sonucu, bireyin doğadan kopartıldığı vurgusu yapılır. Bu zorunlu kopuş, beraberinde eski ve yeninin çatışma buhranını da getirir. Şair hem eski yapıda hem yeni yapıda varlığını devam ettirmiş, dönüşümü ve değişimi özümsemiş bir zihin olarak şiirinde bilinçli olarak taraf tutar.

Yaşanılan çevre ve düzenin hızlı değişimine ayak uyduramayan birey ile bu düzene bilinçli olarak ayak uydurmayan ve değerlerini bir mabet gibi koruyan birey arasında fark vardır. Tümbaş da yeni düzene bilinçli olarak ayak uydurmak istemez. Ancak çelişkiyi saldırgan bir biçimde yaşamaz ve yansıtmaz. Öfkelense de, umuttan, sevgiden, sevecenlikten yanadır. “umudun gönlünde evim/öfkeyi unut diyor kalbim”, “dilimi seviyorum/incelikle bakıyorum sevdiklerime/kuşların da kırılabilir kalpleri/sevgi göleği dikiyorum kanatlarına/yapraklarını onarıyorum çiçeklerin”, “ben şiirden yanayım ustam/ben sevgiden/umuttan/çıraklığım sürüyor/doğru yolu izledim/incelik yakışıyor sözcüklerime” gibi dizelerde “ben” diliyle tekrar tekrar vurgular safını. Şair tarafını slogan atmadan, bağırmadan, barışçıl bir zihinle tutar. Ancak bu tavır edilgen bir tavır değildir. “görev sayarım karanlıkla işim yok”, “öyle suskun kaldığıma bakmayın/bilirim/bellediğim incelikleri/dilim yeter insanı sömürenlere”, “şiirim yalan söylemez/ özenli çiçekler iliştirir yaşamın saçlarına” gibi dizelerde karşıt özne açıkça dile getirilir.

KAPIYI ÇALMANIZI BEKLİYOR

“çınar ağaçları diktim yalnızlık meydanlarına”, “sevgisiz çarşıya inmedim”, “gönlüm gibi severim/yaşadığım güzel günleri” gibi dizelerle sevginin, doğanın, güzel ve insani olanın yanında yürüyen Tümbaş’ın “İyi Günler Terzisi”  kapıyı çalmanızı bekliyor. Uğramakta gecikmeyin!

ÖNCEKİ HABER

Tutukluların yerde yattığı koğuşlarda koronavirüs salgınına karşı önlem yok

SONRAKİ HABER

Koronavirüs pandemisi: Hindistan ve Yeni Zelanda'da sokağa çıkma yasağı kararları

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...