Sur Belediyesi Eş Başkanı Cemal Özdemir hakkında 22 yıla kadar hapis istemi

Yerine kayyum atandıktan sonra tutuklanan Sur Belediyesi Eş Başkanı Cemal Özdemir hakkında açılan davanın ilk duruşmasında, savcı “terör örgütü üyesi olmak” ve “terör örgütü propagandası yapmak” iddiasıyla 22 yıla kadar hapis cezası istedi. 

İçişleri Bakanlığı tarafından 21 Aralık 2019’da görevden alındıktan sonra yerine kayyum atanan Sur Belediyesi Eş Başkanı Cemal Özdemir hakkında, "terör örgütü üyesi olmak", "terör örgütü propagandası yapmak", "nitelik bakımından vahim olan silah veya mermileri satın alınması taşınması bulundurulması" ve "tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme" iddiasıyla Diyarbakır 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın ilk duruşması görüldü. Özdemir’in tutuklu bulunduğu Erzurum H Tipi Cezaevi’nden SEGBİS ile katıldığı duruşmada, avukatları Şîlan Çelik ve Mehmet Öner hazır bulundu.

Duruşmayı Özdemir'in annesi Enzile Özdemir, eşi Salihe Özdemir, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ, HDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Hülya Alökmen Uyanık ve çok sayıda kişi katıldı.

11 YILDIR SİYASETTE

Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada hakkındaki iddialara dair söz alan Özdemir, "Ben, 2009 yılından beri siyaset yapıyorum. HDP’nin Sur ilçe ve il örgütünde 2015-2018 yılları arasında yöneticilik ve son olarak Sur Belediye Meclis üyeliği ve başkan yardımcılığını yaptım. 2019 Mart ayından itibaren görevimi yürütüyorum. İddianamede 22 eylem var. Partinin organize ettiği basın açıklamaları ve eylemlerdir. Herhangi bir örgütün çağrısı doğrultusunda değil, kendi partimin çağrısıyla katıldım. Eylemlerde suç teşkil eden hiçbir davranışım olmadı. Bazı eylemlere katılmadığım halde dosyaya konulmuş. İl binasına girip çıktığım da çekilen fotoğraflarımla etkinliğe katıldığım iddia ediliyor. MEYADER’e babam faili meçhul olduğu için üye oldum. Herhangi bir örgüt çağrısıyla üye olmadım” dedi.

"İLİŞKİ KURULMAYA ÇALIŞILIYOR"

Suçlamalar arasında yer alan “Azad Fargin dosyası” belgelerindeki yazının kendisine ait olmadığını ifade eden Özdemir, “Bu raporu gözaltındayken gördüm. Ben yazmadım. Bilgisayar ortamında yazılmış bir rapor, herkes bunu yazabilir. HDP Sur ilçe yöneticisiydim. Ancak rapor Kayapınar Belediyesi’yle ilgilidir. Raporda benim siyasi parti üyeliğimle ilgilidir. Adresim Kayapınar’da olduğu için ilişki kurulmaya çalışıyor” diye konuştu.

"ARAÇLA HİÇBİR ALAKAM YOKTUR"

Dosyada yer alan araç içinde yırtık bir zarf arasında parmak izinin bulunmasına ilişkin Özdemir, şunları söyledi: “Bu delilin elde edildiği tarih haziran ve kasım seçimleri tarihlerine denk geliyor. Seçim faaliyetleri DBP ile birlikte yürütülüyordu. Zarf sanırım bir davetiye ile ilgilidir. Parmak izim bulaşmış olabilir. Ama araçla hiçbir ilişkim yoktur. İl yöneticisi olduğum sürede öğrendim ki, araç DBP için seçim çalışmalarında kiralık olarak kullanan bir açtır. Diğer araçla ilgili hiçbir bilgim yoktur ve ele geçirilen silahlarla hiçbir alakam yoktur. Suçlamaları kabul etmiyorum” ifadelerini kullandı. 

Hakkında beyanlarda bulunan gizli tanığın kendisini ismen tanımadığını dile getiren Özdemir, tanığın “DTK üyesi olduğu” yönündeki ifadesine karşı “DTK üyeliğim bulunmuyor. İsmini bilmediği bir insanla ilgili nasıl bu kadar bilgi veriyor bilemiyorum” dedi. Özdemir, 3 aydır asılsız iddialarla tutuklu yargılandığını hatırlatarak, tahliye talebinde bulundu.

İLK DURUŞMADA MÜTALAA AÇIKLANDI

İddia makamı da önceden hazırlamış olduğu mütalaasını mahkeme heyetine sundu. Savcı, Özdemir’in 2012 ve 2019 yılları arası katılmış olduğu 22 eylem ve etkinlik, MEYADER üyeliği ve “Azad Fargin dosyası” üzerinde bulunan dokümanla “terör örgütü üyesi olmak” suçundan, Facebook hesabından yaptığı paylaşımlarla “terör örgütü propagandası yapmak” iddiasıyla 9 yılla 22 buçuk yıl arasında değişen hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etti. "Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme" suçlamasından Özdemir’in beraatini isteyen savcı, Özdemir’in tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti. 

"HÜKME ESAS ALINMAYAN DELİLLE CEZA"

Özdemir’in avukatı Şilan Çelik, savcının tutukluluğun devamına yönelik talebin gerekçe göstermeden istemesine tepki gösterdi. Savcının gizli tanığı dinlemeden mütalaasını hazırladığına dikkat çeken Çelik, “Dosyadan gizli tanık beyanı çıkarıldığı zaman ve savcılık parmak izi yönünden delil yok diyorsa, müvekkilin siyasi partinin çağrıları üzerine katıldığı eylemler dışında dosyada bir delil kalmıyor. Tanık mahkemece dinlemeyecekse, mütalaanın gizli tanık ifadelerine dayanmaması gerekiyor. Müvekkilimiz 3 aydır tutukludur. Biz müvekkilimizin beraat edeceğini düşünüyoruz. Müvekkilin tahliye edilmesini talep ediyoruz. Esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmamızı hazırlamak üzere süre talebinde bulunuyoruz” şeklinde konuştu. 

"TANIKTAN ZORLA İFADE ALINMIŞ"

Özdemir’in avukatı Mehmet Öner ise savcının mütalaasının usul yönünden eksik olduğunu belirterek, şöyle konuştu: “Mütalaa önceden hazırlanmış. Müvekkil 22 eylem ve etkinlik, örgütsel doküman ve gizli tanık beyanlarına dayanılarak tutuklandı. Eylemin gerçekleştiği tarih 2012, örgütsel doküman ve parmak izi 2016 yılında tespit edilerek, arşivleniyor. Bazı iddialar hakkında takipsizlik kararı veriliyor. Sur Belediyesine kayyum atandığı gün tutuklanıyor. Yargılama hukuki değil, siyasi amaca alet ediliyor. Müvekkilin siyasi parti yönetici olduğu için etkinliklere katılmış ve hiçbir suç teşkil etmemiştir. Gizli tanığı ‘tanık koruma tedbiri kaldırıldığı’ gerekçesiyle dinlemekten vazgeçtiniz. Tanıktan zorla ifade alınmış ne bir kod ismi ne de gerçek ismi biliniyor.” 

DURUŞMA ERTELENDİ

Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, kuvvetli suç şüphesi, mevcut delil durumu, tutuklulukta geçirdiği süre, savcılık mütalaasında istenilen cezanın alt ve üst sınırı ve adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacağı gerekçesiyle Özdemir’in tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 16 Nisan’a erteledi. (Diyarbakır/MA)