10 Mart 2020 07:25

Erdoğan’dan Putin'e teklif: Suriye’de petrolü birlikte değerlendirelim

Brüksel dönüşü gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, Merkel ve Macron ile 17 Mart'ta İstanbul'da bir araya geleceklerini söyledi.

Fotoğraf: Mustafa Kamacı/AA

Paylaş

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Brüksel dönüşü gazetecilerin sorularını yanıtladı. "AB ile yeni bir süreç başlatabiliriz" diyen Erdoğan sınırdaki mülteci krizi ile ilgili "Yunanistan'a teklifimdir; kapılarını açsın. Bu insanlar, Yunanistan'da kalıcı değil. Yunanistan'dan Avrupa'nın diğer ülkelerine geçip gitsinler" ifadelerini kullandı. Erdoğan, Merkel ve Macron ile 17 Mart Salı günü İstanbul'da bir araya geleceklerini, Boris Johnson da gelirse zirveyi dörtlü yapacaklarını söyledi. Erdoğan Putin ile görüşmesine dair ise şöyle konuştu: "Putin'e şu teklifi yaptım; 'Buradan elde edilen petroller yardımıyla, biz işin müteahhitlik tarafını yaparız, eğer mali noktada destek verirseniz, gelin bu yıkılmış olan Suriye’yi ayağa kaldıralım.' Putin de 'Olabilir' dedi." Putin’in kapısında bekletildiği görüntülere ilişkin ise “Arkadaşlarımız konuyla ilgili bütün muhataplarıyla görüştüler. Herhangi bir kastın kesinlikle söz konusu olmadığını ifade ettiler” şeklinde konuştu.

AB İLE YENİ BİR SÜREÇ BEKLENTİSİ

Brüksel dönüşü gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, Avrupa Birliği başkanlarıyla yaptığı görüşmeyi şöyle özetledi: “18 Mart 2016 tarihli Türkiye-AB Mutabakatının gözden geçirilerek güncellenmesi, Gümrük Birliğinin güncellenmesi, Schengen konusunun halledilmesi, müzakerelerin canlandırılması ve yeni fasılların açılması, mülteciler için vaat edilen 3+3 toplam 6 milyar avro fonun hızla aktarılması ve ilave fon temini konuları üzerinde durduk. AB Başkanları 18 Mart Mutabakatı çerçevesinde Türkiye’nin yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve AB’nin yavaş hareket ettiğini kabul ettiler. Bu süreci hızlandırmak için ortak bir çalışma yapılacak, teknik ve siyasi ekipler bir yol haritası çıkaracak. Türkiye tarafında Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu, AB tarafında Yüksek Temsilcisi Josep Borrell bu süreci yürütecek. 26 Mart’taki AB Liderler Zirvesine kadar bu çalışmanın ilk ürünlerini vermesini öngörüyoruz. Tabi bunun için AB tarafının hızlı hareket etmesi gerekiyor. AB Başkanları bu yönde bir iradeye sahip. Umarım üye ülkeler de bu sürece destek verirler.”

Suriye’deki mülteci krizinin AB için irade ve liderlik testi olduğunu söyleyen Erdoğan, “İdlib ateşkesinin uygulanması ve mülteci krizine kalıcı bir çözüm bulunması herkesin menfaatinedir. Netice olarak AB ile yeni bir süreç başlatabiliriz. Bunun için biz pek çok adım attık. Bundan sonra da atmaya devam edeceğiz. AB’nin de bu kararlılığı ve siyasi vizyonu göstermesi halinde mesafe almamız mümkün hale gelecektir” ifadelerinde bulundu.

"MART AYININ 26'SINDA BİR ZİRVE OLACAK"

Erdoğan, "Türkiye açık kapı politikasına ne kadar daha devam edecek? AB ile yapılan anlaşmalarda hep bir oyalama, zaman kazanma gibi oldu. AB ile yeni bir geri kabul anlaşması imzalanması söz konusu olacak mı? Türkiye sınır kapılarını kapatmak için nasıl bir somut adım görmek istiyor?" sorusu üzerine Erdoğan, şunları kaydetti:

"Sayın Charles Michel ve Sayın Ursula von der Leyen, ikili olarak beraberdi. Mevlüt Bey ile dörtlü çalışma yaptık ve bu çalışmayı yaptıktan sonra da bakın 1963’ten bu yana biz Avrupa Birliği'ne resmi müracaatını yapmış, kapıda bekleyen bir ülkeyiz dedik. Türkiye'ye bunu reva görürken, Hırvatistan şu an dönem başkanı, bakın nerden nereye gelmiş. Bunlar dönem başkanı oldu, biz şu anda hep müzakere içindeyiz. Böyle bir durumdayız. Bunun sebebi nedir? Türkiye gibi bir ülkeye yaptığınız çifte standart uygulamaktır. Açık ve net bir şey söyleyeyim, eğer hakikaten farklı bir şey düşünüyorsanız bunları da söyleyin. Biz bu akşam aramızda yaptığımız müzakereyi de iyi niyetlilikle taşıyalım ve vakit kaybetmeden bu aradaki diyalogu, zinciri koparan konuları ortadan kaldıralım. Bakın ben Dışişleri Bakanı'mı görevlendiriyorum. O yanına birkaç uzmanını da almak suretiyle bütün bu konularda, siz de uzmanlarınızla beraber kimi görevlendiriyorsanız görevlendirin. Bunu da Borrell'e söyledim. Bu çalışma başlasın ve biz bu işten yıl sonuna kadar artık bir netice alalım dedik. Onlar da konuya olumlu yaklaştı ve Mart ayının 26'sında bir zirve olacak. Temenni ederim ki o zirveye kadar arkadaşlarımız bir mesafe alırlar ve o zirvede de bu konular masaya yatırılır."

İSTANBUL'DA ÜÇLÜ VEYA DÖRTLÜ ZİRVE

Erdoğan, bazı AB ülkelerinin kimsesiz mülteci çocukları ülkelerine kabul edilmesinin altında yatan nedenlerin sorulmasına ilişkin “Bu yeni bir konu değil. Maalesef Almanya’da bu yoğun bir şekilde devam eden bir süreç. Ama şu anda bu uygulamanın detayını tam olarak bilmiyoruz. Biz cuma günü için aslında bir adım atacaktık. Gerek Sayın Merkel gerekse Sayın Macron İstanbul’a gelecekti. Hatta Boris Johnson’ın da gelme durumu söz konusu. Tabi şu anda gerçekleşmedi. Çünkü pazar günü Fransa’da yerel seçimler olması hasebiyle önümüzdeki hafta salı günü bu buluşmayı gerçekleştireceğiz ve salı günü İstanbul’da bir araya geleceğiz. Bu ifade ettiğiniz konuyu orada da Şansölye Merkel ile görüşme şansımız olacak” diye yanıtladı.

"KAPILARI KAPATMA GİBİ BİR DÜŞÜNCEMİZ YOK"

Erdoğan, "Yunanistan’a gelince… Bir defa Yunanistan önce uluslararası hukuku bilmiyor. Bu konularda Sayın Miçotakis maalesef çok geri kalmış bir konumda. Kendisinin önce uluslararası hukuku öğrenmesi lazım. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ni bir okuması lazım. Sınır hattında takındıkları tavrın, bir cinayet olduğunu bilmeleri lazım. Bunların sınırda öldürdükleri 4-5 mülteci var. Bunların hesabını soracağız. Bunu orada bırakmayacağız." dedi.

Erdoğan sınırda yaşanan duruma ilişkin olarak ise "Fakat tabi bizim artık bu kapıları kapatma gibi bir düşüncemiz yok. Yunanistan’a teklifimdir; kapılarını açsın. Bu insanlar Yunanistan’da kalıcı değil. Yunanistan’dan Avrupa’nın diğer ülkelerine geçip gitsinler. Sen geçip gitsin diyemiyorsun, ondan sonra faturayı Türkiye’ye kesiyorsun” ifadelerini kullandı.

"GEÇİCİ ATEŞKES DE OLSA SÜREÇ İYİ GİDİYOR"

Suriye'de süren ateşkese yönelik "Şu an geçici bir ateşkes de olsa süreç iyi gidiyor, 4 günü doldurduk. Temennim odur ki bu şekilde devam eder ve bu kalıcı bir ateşkese dönüşür" diyen Erdoğan, "İdlib’in kuzeyinde briket barakalar konusunda çalışmalarımızı hızla devam ettiriyoruz. Sınırımızdan 25-30 kilometre derinlikte oralarda güvenli bölge oluşturmak suretiyle briket barakaları yapıyoruz. Şu an 1.500 kadar yapıldı. Bunlarla beraber İdlib’deki insanları buralara peyderpey yerleştireceğiz” şeklinde konuştu.

Bir patriot bataryasının Türkiye'de konuşlandırılması konusunda ise Erdoğan "İspanyolların bizde bulunan Patriot’ları şu anda NATO’nun bizim için görevlendirdiği pakettir. Bu gündeme geldi. Ancak ilave bir paket konusu gündeme gelmedi" dedi.

PUTİN'E TEKLİF: PETROLÜ BİRLİKTE DEĞERLENDİRELİM

Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde güvenli bölge içinde yerleşim yerleri oluşturulmasına dair de konuşan Erdoğan "Tabi bizim için şurası çok önemli; Kamışlı petrol rezervlerinin olduğu bir yer. Petrol rezervinin olduğu diğer yer Deyrizor. Burada teröristler kaynağı sömürüyor. Buranın üzerinde Amerika’nın da planı var. Kamışlı üzerinde de Putin’in bir planı var. Ben Sayın Putin’e şu teklifi yaptım; 'Buradan elde edilen petroller yardımıyla, biz işin müteahhitlik tarafını yaparız, eğer mali noktada destek verirseniz, gelin bu yıkılmış olan Suriye’yi ayağa kaldıralım.' Putin de 'Olabilir' dedi. Eğer burada böyle bir adım atılabilirse hatta aynı teklifi Trump’a da yapabilirim. Buradan bu teröristler nemalanacağına -çünkü zaten aldıkları, çıkardıkları petrol işlenmiş petrol değil, yani kalite yok ama alınır ve işlenir hale gelirse- buralardan gelecek imkanla Suriye’yi yeniden imar etme şansımız doğar."

"KORONAVİRÜSE DAİR HAZIRLIKLARIMIZ TAMAM"

Koronavirüse dair sorulan soruya ise Erdoğan ülkede bu zamana kadar tespit edilen herhangi bir koronavirüs vakası bulunmadığını söyleyen Erdoğan, "Koronavirüse yönelik alt yapı ve ön hazırlıklarımızı iyi yaptık. Sağlık tesislerimiz zaten bu konuda tartışılmaz. Bununla ilgili de ön hazırlıklarımız var. Koronavirüse yönelik bütün malzemelerin ikmalinde iyiyiz" dedi.

"OPEC ÜLKELERİ İÇİN FELAKET"

Koronavirüs ile içine girilen küresel ekonomik kriz içinde Rusya/Suudi Arabistan çekişmesi bağlamında petrol fiyatlarının düşmesini değerlendiren Erdoğan, "Brent petrolün varil fiyatında yüzde 30’a varan düşüşle 31 dolar seviyesine gerileme görüldü. Bu durum OPEC ülkeleri için özellikle ayrı bir felaket. Bizim için bir boyutu ile çok olumlu bir durum. Cari açığımıza olumlu tesir yapan bir gelişme. Bu bir resesyon olabilir mi? Temenni ederiz ki olmaz" diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Hakimler Savcılar Kurulu (HSK) ve TSK’ye yönelik açıklamalarının sorulması üzerine Erdoğan, “Sen bu tür yakıştırmaları yaparsan, tabi HSK de yargı da seninle ilgili olarak gerekli neyse o muameleyi yapacaktır. Bana göre geç bile kalıyorlar. Anayasanın hakim maddesine göre, bırakın hakareti ima bile edemezsin. Bunlar imanın ötesine geçip hakaret ediyorlar. Söylenmesi gereken çok şey var ama bu zatı çok da muhatap almak istemiyorum” dedi.

"ART NİYET YOK, ÇARPITILDI"

Erdoğan, “Rus medyasının sizin Putin’i beklerken olduğu iddia edilen bazı görüntülerinizi yayınlamasına ne diyorsunuz? Türk-Rus ilişkilerine zarar veriyor mu Rus medyası” sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Her ülkenin medyasında maalesef bu tür fevri örnekler yer alabiliyor. Ancak Türkiye ve Rusya ilişkileri bu tür medyatik manipülasyonlara kurban edilemez. Arkadaşlarımız konuyla ilgili bütün muhataplarıyla görüştüler. Herhangi bir kastın kesinlikle söz konusu olmadığını, kendilerinin de bu tutumdan ciddi manada rahatsız olduklarını ifade ettiler. Rutin bir sürecin bile birilerince manipüle edilerek farklı noktalara çekilmeye çalışılması buradaki kötü niyeti gösteriyor aslında. Nitekim bizim medyaya görüntü vereceğimiz Putin’in çalışma ofisi bir uçta, biz ise öbür uçtan geliyoruz. O bu uçtan çıkana kadar, biz de bulunduğumuz yerden çıkana kadar buluşma noktası gibi orta noktada buluşuyoruz. Bazıları da buradan art niyetli çıkarımlar yapmaya çalışıyorlar. Sayın Putin bizi arabaya kadar uğurladı. Tabi niyet kötü olunca bunu yazmıyorlar, göstermiyorlar.” (HABER MERKEZİ)

 

ÖNCEKİ HABER

Biz sendikanın "milli"sini severiz!

SONRAKİ HABER

Yaşanan olumsuzluklar karşısında kendinizi psikolojik olarak nasıl koruyabilirsiniz?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...