27 Şubat 2020 00:30

İntiharları konuştuğumuz gençler karamsar | Yaşadığımız sıkışmışlık ve depresyon

Mersin Üniversitesinde intihar vakalarıyla ilgili konuştuğumuz öğrencilerin isimleri, hayatları, okudukları bölümler farklı ancak buluştukları nokta aynı: İntiharları tetikleyen ekonomik nedenler.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Eren GÜLMÜŞ
Kutluay ORDU
Mersin

Ekonomik nedenlerle intiharlar arttı, antidepresan kullanımı yaygınlaştı. Toplumda yaşanan umutsuzluğu gösteren bu iki ağır durum belki de buz dağının görünen yüzü. Mersin Üniversitesinde intihar vakalarıyla ilgili konuştuğumuz öğrenciler, gençlerin karamsarlığını da ortaya koyuyor: “Hocam bile ‘Okumuş kasiyer olacaksın’ diyor” diyen iktisat öğrencisi de var arkadaşı ya da kendisi intihar girişiminde bulunan da. İstemediği bölümü okuyan da var öğününü krakerle geçirmek zorunda kalan da.

Bölümler, isimler, hayatlar farklı. Ancak ortaklaşılan nokta kriz döneminde intiharı tetikleyen şeyin ekonomik olduğu. Sorun bu olunca bir gazetecilik öğrencisinin çözüm önerisi şu oluyor: “Bir grup, bir zümreye ait zenginliğin ortadan kaldırılması gerekiyor. Bir grubun zenginliği intiharların artması demek olacak.”

NE YAPACAĞINI BİLEMEMENİN ÇARESİZLİĞİ

Mersin Üniversitesi İktisat Bölümü okuyan Mustafa Uludağ’ın yanındayız. Son dönemde gençliğin olması gereken sosyoekonomik koşullarının ağırlaştığını, geleceksizlik ve maddi sıkıntıların gençliği büyük bir karamsarlığa ittiğini düşünüyor.

“Bu durumda da kısa bir yol bulmaya çalışıyor insanlar ya gayrimeşru yollara bulaşıyor ya da antidepresan kullanıyor, intihar ediyor” diyor Uludağ.  

Bir arkadaşının intihar girişiminde bulunduğunu söyleyen Mustafa Uludağ kendisinin de iyi olmadığını şu sözlerle ifade ediyor: “Mesela ben bölümüm itibariyle ne yapacağımı bilemiyorum. Hocamız bile, ‘Okumuş kasiyer olacaksın’ diyor. Ne yapmak istediğimi bile bilmiyorum artık ağır bir vakayım. Belki benim de psikolojik destek almam gerekiyor.”

"SU VERMEDEN MEYVE İSTİYORLAR"

Gazetecilik Bölümü Öğrencisi Umut Barış’ın yanına oturuyoruz. Umut vakaların sayısının ekonomik durumla alakalı olduğunu düşünüyor. “Çevremde antidepresan kullanan çok sayıda insan var. Maddi, ailevi ve okulla ilgili sorunlardan ötürü kullanıyorlar. Aslında tüm bunların temeli ekonomik. Bu durumun düzeleceğine ilişkin pek bir umudum yok açıkçası” diyerek umutsuzluğunu da belirtiyor.

İsmini vermek istemeyen radyo televizyon ve sinema öğrencisi bir arkadaşımızla oturuyoruz. Üç kez intihar girişiminde bulunduğunu söylüyor: “Türkiye’de insanlar bence maddi sıkıntılardan ötürü intihar ediyor, mesela bir ağaca su verirsen meyve isteyebilirsin ama bizi yönetenler hem su vermiyor hem de meyve istiyor. Tüm bunların ortadan kalkması için bence dünyada savaşların son bulması gerekiyor, eşitliğin gelmesi gerek! Ben Kürt’üm, baskılara maruz kalıyorum, ayrımcılık yapılmamalı. Savaşla ilgileneceklerine gelir düzeyini yükseltsinler” diyor.

"KARNIMI KRAKERLE DOYURUYORUM"

Paramedik Öğrencisi Mustafa ise intihar ve depresyon vakalarının artmasının nedeninin alım gücünün düşmesiyle ilişkili olduğunu düşünüyor.

Ailesiyle yaşayan ve kredi alan bir öğrenci olarak ay sonunu getiremediğini söyleyen Mustafa dışarda yemek yiyecekse çubuk krakerle karnını doyurmaya çalıştığını söylüyor ve tüm bunların ve gelecek kaygısının bir insanı depresyona sürükleyeceğini söylüyor.

SEVMEDİĞİN BÖLÜME SIRF ATANMA UMUDU İLE KATLANMAK

Yine hemşirelikten bir başka öğrenci Sait ise en büyük nedenin ekonomik olduğunu gençlerde ise buna eğitimin de eklenebileceğini düşünüyor: “Bozulan eğitim sistemi nedeniyle birçok kişi üniversitelerde heba oluyor. Çünkü insan yeteneğini sergileyemiyor, bir kişi sporda iyi ancak iş bulabilmek için hemşireliğe geliyor. Sevmediği bölüme gelince de daha çok yıpranıyor. Süreçler birbirini tetikliyor bir zincir gibi düşünün. Birçok öğrenci burs veya kredi ile idare etmek zorunda kalıyor. Yemekhanede de yemeğin 3 TL olduğunu düşünürsek bu da bunalıma sürükler öğrenciyi. Bir de asgari ücretle dört öğrenci okutan bir kişiyi düşünün. Nasıl strese girmesin? Mesela bazıları sigaraya başlıyor, bazıları alkolü artırıyor. İnsanlar stresle sosyalleşerek belki başa çıkar ama yapamıyor ki. Sosyalleşmek, tiyatroya gitmek de parayla.”

Sait psikolojik olarak iyi olmadığını söylüyor, çünkü istemediği bir bölümü, sırf ataması olduğu için okuyor. Kredi borçları da ekstra strese sokuyor, Sait’in talebi herkese burs verilmesi.

"İNTİHARA YOL AÇAN SEBEPLERİ KALDIRMALI"

Hemşirelik bölümünden olduklarını öğrendiğimiz birkaç gencin yanına oturuyoruz. Abdülaziz insanların artık sosyalleşmekten uzak ve toplumdan kopmuş olduğunu ve haliyle intihara meyil ettiğini düşünüyor. Muhammet ise arkadaşının tespit ettiği soruna dair birkaç çözüm önerisinde bulunuyor: “İntihara neden olan sebepleri ortadan kaldırmak gerekiyor. Kimyasal maddeleri engellemek bir çözüm değildir mesela. Sorun en başta başlıyor aslında. Sorun neden kimyasal madde alacak noktaya geldiğidir.”

Gazetecilik Bölümü Öğrencisi Yusuf söz alıyor ve hemen başlıyor. “İntihar vakalarına bakınca ekonomik olduğunu düşünüyorum, çünkü devlet kaşıkla verip kepçeyle alıyor. İnsanları sürekli baskı altında tutmaya çalışıyorlar. Vergiler daha adaletli bir şekilde düzenlenmeli mesela. Bir grup, bir zümreye ait zenginliğin ortadan kaldırılması gerekiyor. Bir grubun zenginliği intiharların artması demek olacak” diyor.

Tıp Fakültesi Üçüncü Sınıf Öğrencisi Mehmet Ali ise antidepresan kullanımında ve intiharların artışında en temel sebep ekonomi olduğuna göre ekonomi ile alakalı somut adımlar atılması gerektiğini belirtiyor.

HAYATA TUTUN AYRIŞTIRMAYA KARŞI DUR

Veysel hemşirelik öğrencisi. 30 yaşında trans bir bireyin ailesi ve toplum tarafından yıllarca Ağır dışlanmaya maruz kalmasına rağmen hayata dair umut beslemesi örneğini vererek, “Bence onu umutlandıran şey toplumun içinde var olabilmesi. İçe kapanmamak lazım”. Tespitinin üzerine şu cümleyi ekleyerek bitiriyor söyleyeceklerini: Son 20 yılda bizi yönetenlerin bizleri ayrıştırılmasıyla da alakalı sorunlar da var.”

ÖNCEKİ HABER

HDP'li Paylan, Erdoğan'ın "gavur" söylemi nedeniyle uyarılmasını istedi

SONRAKİ HABER

CHP’li Torun'dan Galata Kulesi çıkışı: Devlet lokanta işletmeye talip

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...