25 Şubat 2020 16:26

Lima Grubu toplantısında bir kez daha Venezuela’ya müdahale üzerinde duruldu

Latin Amerika ülkeleri ile Kanada'nın oluşturduğu Lima Grubu'nun 20 Şubat'ta Gatineau'da düzenlediği toplantıda, Venezuela’ya müdahale üzerinde ısrarla duruldu.

Fotoğraf: Venezuela Başkan Yardımcılığı

Paylaş

Arnold AUGUST
Venezuelanalysis

Kanada’daki Lima Grup buluşmasında Venezuela’ya müdahale ve ABD ve Kanada yaptırımlarına daha fazla gerekçe sağlamak için ülkenin istikrarsızlaştırılmasının üzerinde ısrarla duruldu.

Juan Guaido’nun 2019 yılının ocak ayında kendini Venezuela’nın geçici başkanı olarak ilan etmesinden beri ilk kez bir Lima Grup toplantısında Guaido’nun adı bile geçmedi. Bu organizasyonun daha önceki tüm toplantıları Guaido’yu iktidara getirmeye hizmet etmişti. Ancak, Guaido’nun geçici başkanlık ilanı kendisinden başka hiç kimse tarafından saygı görmedi.

20 Şubat’ta (Kanada standartlarına göre bile) aşırı soğuk bir havaya rağmen insanlar, Quebec’te bulunan Gatineau’daki Lima Grup binasının önü de dahil olmak üzere Kanada çapında gösteriler düzenledi.

Bununla birlikte İngilizce, Fransızca ve İspanyolca dillerinde bir açıklama geniş bir şekilde kamuoyu ve medyayla paylaşıldı. Bu açıklama ve gösteri sloganları temel olarak, Venezuela’nın meşru seçilmiş başkanı Nicolas Maduro’ya karşı Trump’ın başını çektiği bir saldırıda ABD’nin vekili gibi davranan Trudeau hükümetinin rolü üzerine odaklanıyordu. Bu, ülkedeki anti-emperyalist duyarlılığın, Trudeau’nun eylemlerinin acınası bir savunucusu haline dönüşmemesi için ulusal ya da uluslararası herhangi bir taviz vermemeye devam edilmesi gerektiğini söyleyen Kanadalılar açısından önemli bir ders niteliği taşıyor. Görece savunmacı Lima Grup’un pozisyonunun ne olduğunu gören Kanadalılar, Kanada’nın Lima Grup’tan çekilmesini talep etmeli ve kamuyu bilgilendirme fırsatını kaçırmamalılar. Ayrıca, göstericiler tarafından gönderilen mesajda da vurgulandığı gibi, Lima Grubu’nun kendi hizmetiyle göze batan bir çelişki içinde İlk Milletler’e (yerliler) karşı uygulamaları, Venezuela’yı yargılamak istedikleri “demokrasi” ve “insan hakları” konusundaki çarpıtmalar gibi Trudeau hükümetinin iç siyasetine eleştiriyi yükseltmek arzusu söz konusu.

Gatineau buluşması, Haiti’deki devam eden gösteriler, binlerce kişinin tutuklamalarla karşılaştıkları Kolombiya’daki kitlesel gösteriler, Evo Morales’e karşı korkunç darbenin ardından ve Şili’deki ayaklanmanın son dört aylık yıl dönümünden beri ilk Lima Grubu toplantısıydı. Ancak, Şili’nin, Haiti’nin, Kolombiya’nın ve Bolivya’nın temsilcilerinin katıldığı toplantıya Trump’ın ana müttefiki Venezuela’yı yargılayan Trudeau başkanlık etti.

Gatineau’daki Lima Grup toplantısı, bir kez daha Venezuela’ya müdahale edilmesi ve ABD ve Kanada yaptırımlarına daha fazla gerekçe sağlamak için ülkenin istikrarsızlaştırılmasının üzerinde durdu.

Toplantının deklarasyonunda, “Venezuela Anayasası 2020’de parlamento seçimlerine çağırırken, Venezuela demokrasisi serbest adil ve güvenilir başkanlık seçimleri yoluyla onarılabilir. Bu sürece, bağımsız bir Ulusal Seçim Kurulu, tarafsız bir Anayasa Mahkemesi, uluslararası destek ve gözlem, tüm Venezuelalılar için tam bir basın özgürlüğü ve siyasal katılım da dahildir.” denildi.

Bu kendini beğenmiş müdahaleci açıklama, seçimleri “hileli” olarak adlandırma şartlarını hazırlamaya eş değer. Çünkü, dünyada kendisine saygısı olan hiçbir ülke, seçim sürecinin Kanada, ABD ya da başka bir ülkede kararlaştırılmasına izin vermez. Bu açıklamanın kendine hizmet eden doğasını bir kez daha tasvir etmek için, deklarasyonun yapıldığı gün, bir darbeyle kurulan ABD destekli Bolivya hükümeti, Evo Morales’in yaklaşan seçimlerde Senato için yarışmasının aleyhine karar verdi!

Trudeau bir kez daha Trump’ın kirli işlerini yapmak için mecbur bırakılıyor. Fırsatçı bir şekilde İngilizce ve Fransızca konuşma yeteneği sayesinde diğer Lima Grup üyeleri üzerindeki avantajını kullanıyor. Böylece Avrupa’ya, Karayiplere ve diğer yerlere doğrudan ulaşabiliyor. Uluslararası ilgiyi ve Kanada’nın çok istediği Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde oy hakkını elde etmeyi umuyor.

Ancak, Kanada, Güvenlik Konseyi’nde bir koltuğu hak etmiyor. Tüm uluslararası meselelerde ABD’nin sadık bir müttefiki olan ve Kanada’nın İlk Milletler’ine (yerliler) yönelik soykırımsal muamelesi nedeniyle BM organları tarafından ciddi bir şekilde eleştirilen hiçbir ülke o masada bir koltuk elde etmemelidir. Kanada ile rekabet eden Norveç ve İrlanda’nın her ikisi de Kanada’ya göre daha tercih edilebilirdir. Dünya halkları, Trudeau hükümetinin, ana iticisi son zamanlarda Bolivya’nın seçilmiş başkanına karşı bir darbeyi destekleyerek Bolivarcı Devrimi yok etme girişimi olan rolünü unutmamalı.

(Kısaltarak çeviren: Mert Demir)

ÖNCEKİ HABER

KKTC seçimlerinde "Kıbrıs sorununun çözümü" planları öne çıkıyor

SONRAKİ HABER

Deprem sonrası sağlam denilen okul için yıkım kararı verildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa