Kapılıp Gitmeler
Sığ bir dünyaya hapsolmuş ama bunun farkında bile olmayan insan, değil çevrenin, denizlerin, doğanın, yanı başındaki insanların bile sıkıntılarından, kederinden, hüznünden habersiz yaşayıp gider...
Fotoğraf: Günışığı Kitaplığı Yayınevi
Hep daha çok, hep daha çok hırsıyla/ açlığıyla telef olmuş hayatlar; şehir ışıkları altında yalımlanan sahte pırıltılar; ne ara doğup büyüdüğü bilinmeyen çocuklar; gün günden kararan dünya ve eksilen insan...
Büyük olanaklar gibi görünen kent yaşamı içinde birbirine gün günden daha da yabancılaşan insanların doldurduğu plastik “yuva”lar...
Çevremizi; boyalı-cilalı, sunulan haliyle algılamakla yetindiğimizde; insanı mali olanaklarıyla tanımlamaya kalktığımızda o büyük, varsıl, geniş dünyaların kapılarına bile varamayız; nerede kaldı, o dünyalara sızmak, onları yakından tanımak.
Sığ ve sınırlı bir dünyaya hapsolmuş ama bunun farkında bile olmayan insan, değil çevrenin, denizlerin, doğanın, yanı başındaki insanların bile sıkıntılarından, kederinden, hüznünden habersiz yaşayıp gider... buna da yaşamak denirse!
Neslihan Acu’nun, “Neydik, N’olduk Ailesi” adlı yapıtı düşürdü bütün bunları aklıma...
- Yaşamak! 20 Mayıs 2020 00:10
- Emir kipi 13 Mayıs 2020 06:48
- Bağış! 06 Mayıs 2020 08:00
- Bile isteye 21 Nisan 2020 20:14
- Baş ağrısı! 15 Nisan 2020 00:00
- İyileşmek! 08 Nisan 2020 00:12
- Keşke! 01 Nisan 2020 00:17
- Yıl iki binler.. Yargıç sordu: 25 Mart 2020 07:00
- Bir yolunu bulmalı 17 Mart 2020 20:30
- Dilde yiten elde durmaz! 11 Mart 2020 01:03
- Herkesin derdi kendine 04 Mart 2020 05:53
- Saygı! 26 Şubat 2020 00:30
- Ucuz atlattık! 12 Şubat 2020 00:00
- Şu sevda işlerimiz 05 Şubat 2020 00:00
- Okumak! 28 Ocak 2020 23:22