Kocaeli körfezinde ‘42. liman’ yeniden gündemde: İzmit bu limanı kaldırmaz

Hasret Gültekin KOZAN
Kocaeli

İzmit Körfezi, 42’ncisi yapılması planlanan liman ile yeniden gündemde. Söz konusu liman inşası için 1994 yılında Vefa Küçük, sonrasında Adnan Oktar ve Murat Ülker girişimlerde bulunmuş ve inşa engellenmişti. İzmit’in Şirintepe ve Cumhuriyet Mahallelerinde yaşayan vatandaşlar limana tepkili. “3 kez engelledik, yine engelleriz" diyen yurttaşlar liman yapımına karşı çıkıyor.
Kocaeli kamuoyu, körfeze yapılması planlanan 42’nci limanı tartışıyor. Körfezin iki yakasının dolgu, liman ve tersanelerle neredeyse birleşeceğini söyleyen yurttaşlar yeni bir limanı istemiyor. Limanı isteyen fabrika sahibi kendisini ‘İskele yapalım dedik, bizi bebek katili yaptılar’ sözleriyle savunurken, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı ise “Trafik sorunu çözülmeden onay verilmemeli” diyerek liman inşasına kapıyı kapatmadı. 
Biz de durumu, bugün gerçekleştirilecek ÇED toplantısı öncesi iki mahalle muhtarı, mahalleliler ve yaşam savunucuları ile konuştuk.
Şirintepe Mahalle Muhtarı Nilgün Düzen, “Mevcut fabrikaların çevreye verdiği zarar, ulaşımı zorlaştırması, gürültüsü derken bir de liman projesini önümüze koydular. Bu proje önümüze dördüncü kez getirildi, halk ilk üçünde de hayır dedi, şimdi de hayır diyeceğiz” dedi. 

"NEFES ALACAK ALANA İHTİYACIMIZ VAR"

Cumhuriyet Mahalle Muhtarı Mustafa Yaman ise, ilk liman girişiminin 1994 yılında Vefa Küçük tarafından yapıldığını hatırlatan Yaman, “İkinci liman girişimi Adnan Oktar tarafından yapıldı, püskürtüldü. Üçüncü kez Murat Ülker bu işe girişti, halk bunu da yaptırmadı. Şimdi de Koruma Klor’un sahibi Vefa İbrahim Aracı bu işe girişti. Zamanın Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu ile bizzat görüştüm. Bu alanın halkın kullanımına açılmasını istedim. Aileler, balıkçılar denize açılsın balığını tutsun; gelsin geri bu alanda yesin, içsin, eğlensin istedim. O dönem başkan ‘En kralını yapacağım, söz’ dedi. Federal Mogul fabrikasının denize kıyısı olan alanından çalışmalara başladılar, balıkçıların olduğu alana kadar geldiler ama ne olduysa sonrasında Aktaş Kimya ve Koruma Klor fabrikalarının bulunduğu alana gelinince proje iptal edildi, isteğimiz gerçekleştirilmedi” dedi. 

MAHALLELİLER: YETER ARTIK!

Mahalle sakinlerinden Emekli Öğretmen Osman Nuri Şenol, “Ben kendimi, çocuklarımı, torunlarımızı ve gelecek nesillerimizi korumakla mükellefim. Ancak hep birlikte ortak hareket edersek başarırız. Gücümüzü birleştirirsek bu limanı kurdurtmayacağız. Ben çocuklarımı, arkadaşlarımı bilmem kim para kazanacak diye kaybetmek istemiyorum” dedi. 
Mahalleli ve Yaşam Savunucusu Seyfettin Tekçe, “Körfezde 14-15 çeşit balık çıkardı. Bu artık şimdi yok. Çıkan balıklar da yenilmiyor. Bergama’da çıkartılan altın bugün orada kendisini yeni doğan çocuklar üzerinde acı bir şekilde gösteriyor. Bizler böyle şeylerle karşılaşmak istemiyoruz, yeter artık” ifadelerini kullandı.

"İNSANLAR ÖLÜYOR!"

Yüksek Çevre Mühendisi ve Oşinograf Sait Ağdacı, Kocaeli Körfezinde 41 adet liman işletme tesisi ve 39 tersanenin olduğunu söyledi. Ağdacı, “Bu kentin limanlarına donanma gemileri hariç senede 1500 gemi girip çıkıyor, düşünün yaşanabilecek kazaları. En son 2017’de Poliport’ta yaşanan akaryakıt sızıntısında 100 tonun üzerinde kirlilik Körfez’e bulaştı. Körfez devamlı kirlilik içerisinde, şu anda oksijen miktarı bitmek üzere ve canlı yaşayamaz halde. Bu sanayi kuruluşları, trafik vs. gibi nedenlerin sebep olduğu hastalıkların başında kanser geliyor. Türkiye’de kanserden ölüm oranları yüzde 10’larda iken Kocaeli’de yüzde 14, bazı ilçelerde bu oran yüzde 30’lara kadar çıkıyor. Artık yeter, insanlar ölüyor” dedi. 
“Koruma Klor’un sahibi ‘ÇED raporunu okusunlar, yalan söylüyorlar’ demiş, ben baktım” diyen Ağdacı, “Raporda kimyasal madde aktarımı, transferi, ithalatı vs. diyor. Bir kere hangi kimyasal maddeleri taşıyacaklar? Bunların ayrı ayrı depolarda ya da tanklarda depolanması gerekecek. Halihazırda mevcut yerde kırık dökük depolarda DDT ve HCH var. Burada böyle maddeler mi taşınacak? Bu maddeler havaya, suya ve toprağa karıştığında canlılara büyük zararları olacak. Ayrıca ÇED raporunda Deniz Kuvvetlerinden 2018 yılında izin alındığı yazıyor. O iznin revize edilmesi gerekiyor. Çünkü proje revize edilmiş” dedi. 

"İNSAN AKLIYLA DALGA GEÇİYORLAR"

ÇED raporunda “Proje alanında etkilenmesi muhtemel yerleşim yeri bulunmamaktadır” denildiğini söyleyen Ağdacı, “Hemen yakınında evler var, insan yaşamı yok sayılmış. Proje alanı tarım, orman ve turizm gibi kullanılacak alanlar içerisinde bulunmuyor deniliyor, o da yanlış. Raporda alternatif bir yer yok deniliyor. Ama yine ÇED raporuna baktığımızda hemen 260 metre yakınında Shell Liman İşletmesi var. Bu da yetmiyor 840 metre ötede Petrol Ofisi’nin terminali var. Bunları kendilerinin danışmanlık firmasına hazırlattıkları görüyoruz. Her tesisin önüne liman, depo yapılacak diye bir şey yok. İnsan aklıyla dalga geçiyorlar” dedi.

"DENİZ SADECE İŞ ADAMLARININ DEĞİLDİR"

Çevre Eğitimi ve Koruma Derneği Başkanı Nuriye Kazaner de, “Karşı sahille burası arası dolgu ile dolduruluyor, artık iki yaka birbirine gitgide yaklaşıyor. Burası sanayi alanı ise konut yapılmayacak ama yok konut alanı ise sanayi tesisi yapılmayacak. Yöneticilerin bu çelişkiyi ortadan kaldırması lazım. Bu limanların hiçbiri sağlıklı değil. Deniz, sadece iş adamlarının değildir, bunu kafalarına soksunlar” dedi. 

İBRAHİM ARACI KENDİSİNİ SAVUNDU

Liman tartışmalarına dair basına konuşan Koruma Klor’un Sahibi Vefa İbrahim Aracı, “İzmit Belediye Başkanı ve 2 mahalle muhtarını davet ettim gelmediler. Baştan aşağı yalan konuşuyorlar. Yeni bir liman yapılması değil, iskele projesi söz konusu. Mevcut iki iskele yerine yine aynı yerde tek bir iskele yapılacak. Yeni depo alanları ya da tanklar yapılmayacak. Tır parkı yapılmayacak. Tesisin üretim kapasitesinde planlanan bir artış yok, denize ya da çevreye zarar verilmeyecek. Bölge halkına herhangi bir rahatsızlık verilmeyecek” ifadelerini kullandı. 

BAŞKAN BÜYÜKAKIN KAPIYI KAPATMADI

Konuyla ilgili Kocaeli Büyükşehir Belediye Meclisinde konuşan Başkan Tahir Büyükakın şunları söyledi: “Özellikle o bölgeden ciddi trafik sıkıntısı bize geliyor. O tesisin araçlarının trafik sıkıntısı yarattığı bilgisi var. Olursa trafik artacak. Her şeyden önce trafikle ilgili bir çözüm bulunması lazım. Trafik sorunu çözülmeden onay verilmemesi ön kanaatindeyim. İlave bir ulaşım planı çıkartılmazsa ciddi bir sıkıntı yaşanır. ÇED izni verildikten sonra ilave bir depolama alanı doğacaktır, talep edildiğinde buna izni verilmeli midir buna da bakılması kanaatindeyim. Her konuyu bir devlet meselesi haline getirmemeliyiz. Herkes uzman oldu, önüne gelen konuşmaya başladı. Bunlar zamanı geldiğinde konuşulur. Her şeyi yerli yerinde uygun zeminde tartışmak lazım.”

Birleşik Metal-İş üyesi işçilerin iş bırakma eylemi devam ediyor

Sağlık emekçileri, saldırının yaşandığı ASM önünden seslendi: Şiddet varsa hizmet yok

Bekaert’te ek zam eylemleri devam ediyor

Orta Vadeli Program (OVP) karşısında halk ne diyor?