15 Şubat 2020 11:14
Son Güncellenme Tarihi: 15 Şubat 2020 12:38

Cumartesi Anneleri 777'nci haftada da adalet talebini yineledi

Cumartesi Anneleri, 777’nci haftada İHD İstanbul Şubesinin bulunduğu sokakta bir araya geldi, 1995'te gözaltında kaybedilen Rıdvan Karakoç için adalet talep etti.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

İçişleri Bakanlığı ve Beyoğlu Kaymakamlığı tarafından Galatasaray Meydanı'ndaki oturma eylemleri yasaklanan Cumartesi Anneleri, 777’nci hafta buluşmasında İHD İstanbul Şubesinin bulunduğu sokakta bir araya geldi. Bu haftaki buluşmada, 1995 yılında gözaltında kaybedilen Rıdvan Karakoç için adalet talep edildi. Bu haftaki açıklamaya kayıp yakınları, HDP eş genel başkanları Pervin Buldan ile Sezai Temelli, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Müzisyen Pınar Aydınlar ve çok sayıda yurttaş katıldı.

RIDVAN KARAKOÇ'UN GÖZALTINDA KAYBEDİLME HİKAYESİ

Bu haftaki açıklamayı gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun'un kızı Besna Tosun okudu. Rıdvan Karakoç'un gözaltında kaybedilme hikayesine değinen Tosun şunları söyledi: "34 yaşındaki Rıdvan Karakoç İstanbul'da yaşıyordu. Kürt siyasi partileri ile sanat ve kültür kurumlarında çalışmalar yürütüyordu. 1994 yılında gözaltındaki bir kişinin verdiği ifade doğrultusunda hakkında yakalama kararı çıkartıldı. Ardından Karakoç Ailesi'nin evi polis tarafından ablukaya alındı. Ailenin evine defalarca baskın düzenlendi. Eve gelemeyen Rıdvan, avukatı ve ailesi ile düzenli bir biçimde haberleşti. Gözaltına alınması halinde kullanılmak üzere Avukat Eren Keskin'e posta ile vekâlet gönderdi. Rıdvan'ın ailesi ve avukatı ile haberleşmesi 15 Şubat 1995 tarihine kadar devam etti. Bu tarihten sonra Rıdvan'la bağlantı kesildi. Evdeki polis ablukası kalktı, polis baskınları son buldu."

Karakoç Ailesi'nin tüm mercilere başvuru yaptığını ancak sonuç alamadığını belirten Tosun, "Gözaltına alındığı inkâr edilen Rıdvan için devletin tüm kurumları "Bizde yok” cevabı verdi. 110 günlük ısrarlı bir arayışın ardından Rıdvan Karakoç'un ağır işkence izlerini taşıyan bedenenine Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı'nda ulaşıldı" diye konuştu.

Rıdvan Karakoç'u gözaltına alanların ve sorgulayanların tespit edilmesi mümkünken hukukun işletilmediğini ve faillerin korunduğunun altını çizen Tosun, "Beykoz Cumhuriyet Savcılığının takip ettiği dosyada rutin yazışmalar dışında anlamlı bir gelişme olmadı. Adaleti tesis etmeyen bir yargı gerçek anlamda yargılama faaliyetini yerine getirmiyor demektir. Savcılık makamını ve Adalet Bakanlığını 25 yıldır sürüncemede bırakılan Rıdvan Karakoç soruşturmasının maddi gerçeğini açığa çıkartacak, sorumluların cezalandırılmasını sağlayacak etkinlikte bir davaya dönüştürülmesi için göreve çağırıyoruz" dedi.

"25 YILDIR YAPILAN ZULMÜ DİLE GETİRİYORUZ"

Karakoç’un kardeşi Hasan Karakoç, ağabeyinin kaybolduğu zaman diliminde Hasan Ocak’ın ailesinin tesadüfen ağabeyinin fotoğrafını görüp Kenan Bilgin’e benzetmelerinin ve kimsesizler mezarlığında cansız bedenine ulaşmalarının öyküsünü anlattı. Ağabeyine ve ailesine düşman muamelesi yapıldığını dile getiren Karakoç, “25 yıldır yapılan zulmü dile getirmeye çalışıyoruz. Başka acılar yaşanmasın diye çeyrek asırdır bu onurlu insanlık mücadelesini veriyoruz. Feryatlarımıza, haykırışlarımıza, ortadaki delillere rağmen devlet adım atmıyor. 25 yıldır adalet bekliyoruz. Devletin hiçbir kurumunun adaleti tesis etmek gibi bir derdi yok ama biz bu onurlu mücadeleyi asla bırakmayacağız. Yargılanmaktan kurtulamayacaksınız” şeklinde konuştu.

"DEVLET AKLI BU COĞRAFYADA DEĞİŞMİYOR"

Rıdvan Karakoç’un ve ailesinin avukatı Eren Keskin, Karakoç’un kaybedilmeden önce kendi ofisine gelerek takip edildiğini ve kaçırılabileceğini söylediğini aktardı. “Devlet aklı bu coğrafyada değişmiyor” diyen Keskin, 90’lı yıllarda öldürülmekten, şimdi ise tutuklanmaktan korktuklarını dile getirdi. Keskin, “Ama o kirli savaş döneminin başta Mehmet Ağar olmak üzere bütün aktörleri bugün iktidarın yanında. Katillerin hepsi aramızda dolaşıyor, bilmiyoruz. Kısa bir süre önce ortadan yok olan Mehmet Bal’dan da haber alınamıyor. İnsan hakları savunucuları olarak Bal’ın da kaybedilmesinden endişeliyiz” ifadelerini kullandı.

Karakoç ile aynı dönemde kaybedilen Hasan Ocak’ın ağabeyi Hüseyin Ocak da, kardeşini ararken Beykoz Adliyesinin raflarındaki onlarca dosya içerisinde Karakoç’u Kenan Bilgin zannettiğini ve bu şekilde tesadüfen onu bulduklarını anlattı. Karakoç, “Geçmişle hesaplaşalım. Hesaplaştıkça özgürleşeceğiz” dedi.

"BİZİM SİZDEN ALACAĞIMIZ VAR"

Gözaltında kaybedilen Murat Yıldız'ın annesi Hanife Yıldız ise şunları söyledi: "Bizim alacağımız var sizlerden. Evlat alacağımız var, kardeş alacağımız var, baba alacağımız var, mezar hakkımız var, sevdiklerimizin akıbetini öğrenme hakkımız var. Bizim canlarımız kendileri çıkıp gitmediler. Devletin güvenlik güçleri tarafından götürülüp kaybedildiler ama davacıyız. Kayıplarımızın, Asiye Anne ve gözleri açık giden analarımızın da sesiyiz şimdi. Susmayacağız... Susmamız için kayıplarımızın akıbetini açıklayın, kaybedenleri yargılayıp cezalandırın. Açık kalan gözleri kapansın analarımızın. Çekin polislerinizi etrafımızdan. Açın meydanımızı bize."

HELSINKI KOMİTESİ'NDEN CUMARTESİ ANNELERİ'NE DESTEK

Hollanda’da bir insan hakları örgütü olan Helsinki Komitesi’nin üyesi Harry Hummel, 25 yıl önce Amsterdam sokaklarında Türkiye’de kaybedilenler için protestolara katıldığını ifade ederek, “Zorla kaybedilme vakalarının ve hakikatin açığa çıkarılması için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)


"YAKINLARIMIZI KAYBEDENLER MUTLAKA KAYBEDECEKLER"

Kayıp yakınları ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, her hafta dernek binası önünde düzenledikleri “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” eylemlerinin 575’üncüsünü gerçekleştirdi. Kayıpların fotoğraflarının taşındığı eyleme, kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları katıldı. 

Eylemde konuşan İHD Diyarbakır Şubesi Kayıp Komisyonu Üyesi Adnan Örhan, yıllardır verilen mücadelenin devlet yetkilileri tarafından bastırılmak istendiğine dikkat çekti. İçişleri Bakanlığı yetkilisinin Galatasaray Meydanında toplanan Cumartesi Annelerinin turistleri rahatsız ettiğine yönelik açıklamalarına tepki gösteren Örhan, “Biz kayıp yakınlarından kim rahatsız oluyorsa olsun, ister İçişleri Bakanı ister devlet yetkilileri, kim olursa olsun, sesimizi duyurmaya devam çalışacağız” dedi.

"İKİ MEZAR TAŞIMIZIN OLMASINI İSTEDİK"

Eyleme, Erzurum H Tipi Cezaevi’nde tutuklu olan ve yerine kayyum atanan Sur Belediyesi Eş Başkanı ve 27 Aralık 1997 tarihinde kahvede otururken silahlı kişiler tarafından kaçırılıp, bir daha kendisinden haber alınamayan Mehmet Özdemir’in oğlu Cemal Özdemir, mektup gönderdi. Tutuklanmadan önce babasının fotoğrafını taşıyarak eyleme katılan Özdemir mektubunda, “Yıllardır verdiğimiz mücadele şunu istedik; Kayıplarımız bulunsun failler yargılansın. Dua edecek iki mezar taşımızın olmasını istedik. Ama ne yazık ki bizim bu çağrımız yetkililer tarafından hep görmezden gelindi. Bu çağrımız yıllarca sürse de bu haklı mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz. Şunu herkes bilsin ki, bizler haklıyız. Yetkililerin bu çağrımıza cevap vereceği bir yıl olması dileğiyle hepinize selamlıyor, mücadelenizde başarılar diliyorum. Yakınlarımızı kaybedenler mutlaka bir gün kaybedecekler” diye belirtti. 

BEDRİYE GÜMÜŞ’ÜN HİKAYESİ OKUNDU

Özdemir’in mektubunun okunmasının ardından 1992 yılında Mardin’in Nusaybin ilçesine bağlı Yardere mevkiinde köy baskınlarını protesto etmek amacıyla gerçekleştirilen yürüyüşe askerlerce açılan ateş sonucu yaşamını yitiren Bedriye Gümüş’ün hikâyesi okundu.

"İKİSİNİ DE BİZDEN ALDILAR"

Eylemde, gözaltında kaybedilen Ali Tekdağ ile “faili meçhul” cinayette yaşamını yitiren Mehmet Tekdağ kardeşlerin ablası İffet Tekdağ, Mehmet Tekdağ’ın işyerine giderken kurşunlanarak öldürüldüğünü hatırlatarak, “Bunları yapanları asla affetmeyeceğim. İki kardeşim vardı ikisini de bizden aldılar. Çocukları yetim kaldı. Ölene kadar faillerin peşlerini bırakmayacağım. Devlete hakkımı helal etmiyorum” ifadelerini kullandı. Açıklamaların ardından oturma eylemi yapıldı.

17 YAŞINDA GÖZALTINDA KAYBEDİLDİ

Batman’da ise kayıp yakınları, İHD Şubesi öncülüğünde 481'inci kez dernek binasında bir araya geldi. "Failler yargılansın kayıplar bulunsun" yazılı pankartın açıldığı eyleme, Batman Belediyesi Eş Başkanı Mehmet Demir, HDP yöneticileri, Barış Anneleri Meclisi üyeleri ile kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları katıldı.

Kayıp yakınları

Kayıpların fotoğraflarının taşındığı eylemde açıklama yapan İHD Batman Şube yöneticilerinden Fahrettin Asutay, cezasızlık politikasının devam ettiği için Gülistan Doku ve Mehmet Bal'ın bugün kayıp olduğuna dikkat çekerek, kayıpları aramaya devam edeceklerini söyledi. 

Ardından 10 Şubat 1995 tarihinde Batman'ın Kozluk ilçesine bağlı Zediye Mezrası'na yapılan baskında 17 yaşında iken gözaltına alınan ve bugüne kadar kendisinden haber alınamayan Mehmet Şirin Maltu'nun akıbetini soran Asutay, anne Sabriye Maltu oğlu için İHD'ye yaptığı başvuru metnini okudu. (MA)

ÖNCEKİ HABER

Şırnak Valiliğinden "Polis, 90 yaşındaki kadını darbetti" iddiasına dair açıklama

SONRAKİ HABER

DİSK Genel Kurulu: Birlik içerisinde en ileri mücadeleyi örgütlemeliyiz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...